UZUN zamandır birçok maçta iyi oynayarak kaybeden Galatasaray bu maçta ilk yarı yine iyi oynayarak 5-0 bitirebileceği bir devrede 2-0'la yetinmek zorunda kaldı.
Sahada, son vuruşlar hariç tüm sahada oyunu domine eden, basan, ayağa pas yapan, gol yollarına rahatça girebilen bir G.Saray vardı.
Bütün bir ilk yarı boyunca bu kadar baskın, bu kadar pozitif oynayan G.Saray karşısında gol pozisyonuna bile giremeyen ve pasif bir oyun sergileyen Manisaspor, ikinci yarı tamamen farklı bir görünümdeydi.
Roller tamamen değişmişti. G.Saray'ın dirençli orta sahası dirençsiz bir hale dönüşünce kalesinde sürekli tehlikeler yaşamaya başladı. Kronik hastalık olan duran toplarda pozisyon hatalarından kaynaklanan iki gol bu kadar uzun boylu ve hava hakimiyeti yüksek bir savunmaya hiç yakışmıyordu. Bir ara 2-3 ile kritik duruma düşen maç yürekleri hoplattı. Stancu'nun maliyeti ile ters orantılı performansı Arda'nın ve sürekli atak oynayan Culio'nun çabalarıyla bile düzelemedi.
HAKEM ÇOK KÖTÜYDÜ!
FIFA'nın ümit veren akınları faulle kesme konusundaki sarı kart talimatını iyi hazmedemeyen Barış Şimşek maçın genelinde kötü bir performans ortaya koydu. Özellikle 88. dakikada Stancu'ya yapılan ve taammüt içeren faulde kırmızı kartını çıkaramayışı bir acz ifadesiydi.
Ilk yarıda gösterdiği müthiş performans, ustaca atılan iki gol Arda tarafından aile ortamında çekilen görüntüleri şerefsizce menfaat karşılığı medyaya servis eden küçük insanlara çok iyi bir cevaptı.
Çok zor bir dönemde cesaretle büyük bir yükümlülük alan evin çocuğu Bülent Ünder zor da olsa deplasmanda üç puanı aldı.