Bu bağlamda, dünyanın hassas kurumlarında, İran'ın atom bombası yapmaya ne kadar yaklaştığının detaylı şekilde ele alındığını söyleniyor.
Son günlerde, Türkiye üzerinde yoğunlaşan temasların altında ağırlıklı olarak 'İran atom bombası' üzerinde durulduğuna işaret ediliyor.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Amerikan Dışişleri Bakanı Hilary Clinton ve Savunma Bakanı Panetta ile yaptığı temaslar; ABD'nin Ortadoğu ve Yakın Asya komutanının aniden Ankara'ya gelerek, Genel Kurmay Başkanı Özel ile yaptığı konuşmalar; NATO genel sekreteri Rasmussen'in, Ankara'da bu konuda görüşmeler yaptığına işaret ediliyor.
Peki, İran'ın nükleer silah yapma yeteneği hangi düzeyde? İran nükleer bomba yaparsa, Türkiye nasıl davranacak?
Bu iki soruya cevap arayarak, çok hassas bu konuyu şekillendireceğim.
İran, nükleer çalışmalarında geldiği seviyeyi dünyaya duyurdu: Araştırma reaktöründe artık yerli üretim nükleer yakıt çubukları ve dördüncü nesil santrifüjler kullanacak. Bu, nükleer teknolojide bağımsız olma yolunda dev bir adım.
Bir bilene atom bombası yapımını sordum:
"Nükleer silahın ve nükleer santralların ham maddesi uranyumdur.
Uranyum tabiatta U-235 ve U-238 olmak üzere iki biçimde bulunur.
Nükleer reaktörlerde ve atom bombasında çok az hafifi olan U- 235 kullanılır.
Uranyum zenginleştirme nedir? 25 ton uranyum madeninden (toprak) 50 kilogram uranyum elde edilir. Saflaştırılmış bu uranyuma "sarı pasta" denmektedir. Bu süzülür, 350 gram ilk etapta kullanılabilir U-235 elde edilir.
Bir nükleer silah yapımı için veya nükleer reaktörde kullanım için 60 kg. U 235 gereklidir.
Dolayısıyla, bir atom bombası yapmak için 4 bin 300 ton maden işlemek gereklidir.
Uranyum zenginleştirme basamakları: İşe yarayan U-235 elde etmek, iğne ile kuyu kazmaktan zor ve meşakkatlidir.
Birinci aşamada, Uranyum hexaflorid gazı elde edilerek çok düşük bir basınç altında çok ince yüzlerce süzgeçten geçirilir. Bu işlem yüzlerce kez tekrarlanarak her adımda biraz daha U-235 yoğunluğu artırılır. İkinci aşamada, uranyum tetraklorit haline getirilerek elektriksel olarak yüklenir, U-235 yoğunluğu artırılır. Bu işlem de yüzlerce kez tekrarlanmaktadır. Üçüncü aşamada yüzlerce kez santrifüj uygulaması ile U-235 biraz daha ayıklanır. U235 miktarı %1,5 ile % 4 arasında artırılır.
Dördüncü aşamada, U235 miktarı %1,5 ile % 4 arasında artırılan malzeme nükleer santral için yakıt çubuğu yapımında kullanılır.
İşte, İran bu noktada. İran dördüncü nesil santrifüjlerle üretiyor. İran, kendi yapımı zenginleştirilmiş nükleer yakıt çubukları yaptı ve reaktöre yerleştirdi. U235 zenginleştirme oranını %99 seviyesine çıkartırsanız, bu malzemeden Atom Bombası yapabilirsiniz''
İRAN'A SALDIRI RİSKİ
ABD Savunma Bakanı Panetta, İran'ın atom bombası için gerekli zenginleştirilmiş uranyumu bir yılda üretebileceğini söyledi. Bu durumda, İran'ın, 2013'te atom bombası yapabilecek noktaya geleceği düşünülüyor.
Rusya Genelkurmay Başkanı General Nikolay Makarov'un "Batı, nükleer silah üretmek üzerine olduğunu düşündüğü İran'ı 2012 yılında vurabilir" sözlerini yabana atmamak gerekiyor. Ama diplomatik çevrelere göre, Amerika, başkanlık seçimleri nedeniyle, İran operasyonunu geciktiriyor. Kasım-2012'de yapılacak seçimler sonrasına kadar İsrail'in sürpriz saldırısını engelliyor.
TÜRKİYE NE YAPAR?
İran atom bombası yaparsa, batı İran'ın bu noktaya ulaşmasını engellemezse Türkiye ne yapacak?
Bir bilene bu soruyu yönelttim: "Türkiye de atom bombası yapmak zorunda kalır. Uluslararası kontrol sıkı ama Türkiye bölgesel güç ise, ne olursa olsun yapmak zorunda kalacaktır. Türkiye atom bombası yapacak imkân ve bilgiye sahiptir. "Türkiye'de 5 bin ton kadar uranyum cevheri olduğu tahmin ediliyor. Türkiye'nin en büyük şansı BOR ve TORYUM'dur. Toryum doğrudan nükleer yakıt olarak kullanılamaz. ama nükleer santrallerin en temiz yakıtıdır. Nükleer reaktörlerde uranyum yerine kullanılması düşünülmektedir. İstanbul Küçükçekmece'de her tür donanım var. Türkiye artık bir sürü teknoloji yönetiyor. İş başa düşünce, hızlı bir şekilde gaza basabiliriz. Akkuyu nükleer santralı en geç 2019'da devrede olacak. Nükleer silah öncesi tüm imkân ve yeteneklerimiz var."
