Tarihi 14 Aralık 2022

Birilerine fena batı’yor

ZDE muhalefetin kazanması için kiliselere kapanıp dua edecek hale geldiler. Sömürerek refah üzerinde oturan, kandan beslenen Batı'nın leş kargalarından bahsediyorum. Deliriyorlar, saatlerce kafa patlatıp, raporlar yazıyorlar, "Tek seçeneğimiz Türkiye'de muhalefetin kazanması" noktasına geliyorlar. Öyle zavallı durumdalar ki, hiç utanmadan bunu açık açık beyan ediyorlar. Raporlarını, patlattıkları kafalarını gördükçe hem gülüyorum hem de bu günleri gösterdiği için Allah'a şükrediyorum. En son Alman düşünce kuruluşu SWP zıpçıktısı fırladı.
İşi gücü bıraktı, "Türkiye'nin Avrasya emelleri" başlıklı bir rapor hazırladı. "AK Parti hükümeti Doğu Akdeniz ve Avrasya'da Batı'ya ciddi zorluk çıkarıyor. 2023'te muhalefetin kazanması Batı'ya yarayacak" diye alenen dünyaya ilan etti. Kullandığı kelimeler beni daha da keyiflendirdi.
Trilyonlarca dolarlık gaz rezervleri olan Doğu Akdeniz'de bir santim bile kıyısı olmayanlar;
"Evet AK Parti Batı'ya zorluk çıkarıyor ama muhalefet seçimlerden ZAFERLE çıkarsa, AB ile ilişkiler açısından öncelikler değişebilir.
Bu, ortak ÇIKARLARA dayalı iş birliği söz konusu olduğunda manevra için daha fazla alana İZİN verebilir. Muhalefetin ZAFERİ, Türkiye'nin stratejik yönelimindeki şüpheleri de zayıflatabilir" çığlığı atıyor raporda.
Evet aynen "Muhalefetin zaferi" diyorlar.
Aşkla, şevkle, ısrarla, en derin arzularla muhalefetimizden "ZAFER" beklediklerini hiç çekinmeden ifşa ediyorlar. "Artık bizim elemansın Türkiye" diyecekler tabii rahatlıkla. Geldikleri aciz noktaya bakar mısınız? Ha bir de savaşla Rusya'nın zayıflaması, Türk Cumhuriyetleri ile Ankara'nın derin bağlar kurması, Türkiye'yi Asya ile Avrupa arasında lojistik ve enerji merkezi haline getirebilirmiş. Ankara'nın bu stratejik adımlarına da bir kulp bulmuşlar o raporda. Bizi suçluyorlar. Kullandıkları kelimeyi görünce yağlarım eridi inanın. Bizi "Stratejik hırs" yapmakla suçluyorlar iyi mi?
E ne yapacaktık? Kafamızı kuma gömecek, dünyaya kapanıp yaklaşık 100 yıldır elimize verdiğiniz güdümlü "Laiklik" tartışmasıyla mı zaman öldürecektik? Allah'ın bize bahşettiği jeopolitik ve stratejik önemi, geçmişte olduğu gibi toprağa mı gömecektik Alman saftiriği?
Türkiye'nin askeri angajmanı da savunma sanayii de güçleniyormuş: Herifler "Buna da çok dikkat etmeliyiz" diye de yazıyor açık açık. Oh oh maşallah... Dikkat edeceksiniz tabii. Eski Türkiye yok artık. Dedim ya Batı'daki Türkiye paranoyasına kapılanları görüp, okuyup, dinledikçe zevkten dört köşe oluyorum. Bunlardan biri ABD merkezli Gatestone Enstitüsü. Oturmuş, düşünmüş, taşınmış, kaşınmış, raporunda "Türkler ve Ruslar eskiden birbirlerinden nefret ederdi. Erdoğan bir NATO ülkesi olarak olayı nefretten yakınlaşmaya nasıl getirdi anlayamıyoruz" demiş. "Bu işi sırrı ne?" diye açıkça soruyor zevzek? E geçmişte ittihatçı kafalar, localarda devşirilmiş paşalar, ne zaman büyümeye kalksak, Batı'dan gelen talimatla, kafasına göre askeri peşine takar Rusya'ya savaş açardı. Şimdi bu ülkeyi o ittihatçı Batı uşağı kafalar yönetmiyor ki?
Bunda anlaşılmayacak ne var zavallım. "Sırrı ne" diye çatlayacağınıza, arayıp sorsanıza.
Bu bir sır değil ki? AB Yüksek Temsilcisi Borrel'in önceki gün "Erdoğan-Putin arasındaki ilişki endişe verici. Türkiye'ye Rusya'dan milyar dolarlar akıyor" diye mektup yazması boşuna değil. Eskiden onlara akıyordu iyiydi ama!
Çok keyifliyim dostlar çook... ABD Ulusal Güvenlik Konseyi eski direktörü Michael Doran da dün TRT Haber'de konuşuyordu. "Biden, ABD'nin çıkarları ve güvenliği için Çin ve Rusya'ya odaklandı.
Bu iki sorunu halledebilmesi için Türkiye ve onun Orta Asya'daki müttefikleri ile beraber çalışmak zorunda. ABD gitmiş PKK ile iş tutuyor bunu anlayamıyorum" diyordu. "Çin'e Rusya'ya karşı Türkiye ile sağlam ortaklıktan başka yol yok" diye ekliyordu. Rusya'nın derin adamı Dugin de "Eğer Rus imparatorluğuna tekrar ulaşmak istiyorsak Türk Cumhuriyetlerinde çok etkin olan Türkiye ile yol almak zorundayız" diye bas bas bağırıyordu. Gördüğünüz gibi herkesin ulusal güvenliği ve çıkarlarında her yol Ankara'ya çıkıyor. O yüzden Batı'dan açık açık atılan "Türkiye'de muhalefet zafer kazansın" naraları boşuna değil. Çünkü Türkiye son iktidara kadar bizim ittihatçı kafadaki muhalefetimiz gibi Batı aşığı ve "Emredersiniz"ciydi. Şimdi savunma sanayiindeki devrimlerle tam bağımsızlığa koşuyor. "Öne Türkiye" diyor, ulusal güvenliğini ve çıkarlarını düşünüyor. Masa kurup, masa deviriyor. Bu birilerine fena halde BATI'yor!