Tarihi 21 Mart 2022

Milli muhalefet!

DONALD Trump, Ağustos 2018'deki kur saldırısından bir yıl kadar sonra "Türkiye ekonomisine daha önce büyük zarar verdim. Gerekirse yine yaparım" mealinde bir tweet ile yaşanan saldırılardaki sorumluluğunu açıkça itiraf etti. Ancak muhalefetin hiçbiri "Ülkemize böyle bir saldırı olmuş, biz bu olanları zamanında yanlış değerlendirmişiz" diyerek kamuoyu önünde bir özeleştiri yapmadı. Oysa siyasi görüşümüz ne olursa olsun ülkemize karşı bir saldırı gerçekleştiğinde hepimiz tek yürek ve tek yumruk olmalıyız. Aynı muhalif çevrelerden 15 Temmuz'da göremediğimiz dayanışma ve desteği, milli refleksi 10 Ağustos saldırıları sonrasında da maalesef göremedik.
Bu yaşananlar Türkiye'nin en temel problemlerinden birinin "Milli bir muhalefet" eksikliği olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Yazık ki, ülkemizdeki mevcut muhalefet, yabancı firmalara "Türkiye'ye sakın gelmeyin, burada hiç kimsenin can ve mal güvenliği yok" mesajları verdi. Kamu ihalelerine giren, KOİ (kamu özel işbirliği) projelerine yatırım yapmayı planlayan yabancı firmaları, "İktidara gelirsek paranızı ödemeyiz" diyerek tehdit etti. Yine aynı çevreler, Türkiye'ye yatırıma gelen yabancı firmalara "Ne diye gelip de ekonomik görünümün iyileşmesine katkı sağlıyorsunuz?" diyerek sitem etti. Bir tarafta Türkiye'yi dize getirmek ve teslim almak için ekonomik yaptırımları ve finansal araçları kullanan küresel güçler, diğer tarafta onlarla işbirliği içerisinde, her fırsat bulduğunda milletimizi felaket tabloları çizerek korkutmaya çalışan, yabancı yatırımcıları tehdit eden bir muhalefet... Bir başka tarafta da Türk lirasına dayalı varlıklara karşı güvensizlik oluşturmak için adeta ağız birliği yapmış sözde finansçılar... Sosyal medya ve YouTube kanalları üzerinden yorum yapan bazı finansçıların bir kısmının yurt dışı istihbarat örgütleri ile ilişkileri devletimiz tarafından tespit edildiğini de burada ifade etmek isterim.
Muhalif çevreler ve Türkiye düşmanları ne söylerse söylesin ne kadar bilgi kirliliği oluşturursa oluştursun, milletimiz o şaşmaz feraseti ile Ağustos 2018'de yaşananları, nasıl bağımsızlık ve güvenlik mücadelesi verdiğimizi çok iyi anladı. 22 Mart 2019 Cuma günü yani yerel seçimlere 9 gün kala, JP Morgan isimli büyük bir yabancı yatırım markası "Seçimler yaklaşıyor, TL değer kaybedecek, TL'nizi satıp döviz alın!" içerikli bir rapor yayınlayarak yeni bir finansal saldırının işaret fişeğini yakmıştı. Bu raporun etkisi ile 25-29 Mart tarihleri arasında, yabancı yatırımcılar Türk Lirasında çok yüksek miktarda açığa satış yaptılar. Yani ellerinde olmayan Türk Lirasını karşılıksız olarak piyasada sattılar.
Amaç o günlerde 5.80 seviyesinde olan dolar kurunu seçim öncesi kademe kademe 10'a kadar taşımaktı. Bu saldırıyı yapan yabancı yatırım bankaları o dönemde alınan tedbirler ile milyarlarca lira zarar ettiler. Yukarıdaki satırların tamamının sahibi, hem Enerji ve Tabi Kaynakları Bakanlığı, hem de Hazine ve Maliye Bakanlığı yapan Berat Albayrak'a ait. Yeni kaleme aldığı "Burası Çok Önemli!" adlı kitabında Türkiye üzerine oynanan oyunları ve ekonomik saldırıları örnekleriyle anlatıyor. Berat Albayrak'ın dediği gibi "Türkiye tarihten aldığı büyük mirasla...
Üç kıtanın kesişim noktasındaki jeopolitik ve jeostratejik konumuyla... Özellikle son 20 yıldır konsolide ettiği bölgesel ve küresel tecrübesiyle... Sahip olduğu güçlü liderlikle...
Ulaşımdan savunma sanayiine, ekonomiden enerjiye inşa ettiği sağlam altyapı ve kapasitesi ile" hedefte olan bir ülke. Güçlü Türkiye'nin geldiğini gören sömürgeci Batı'nın küresel sermaye eliyle saldırıları hiç bitmedi. Maalesef bu operasyonları görmezlikten gelen ve bu saldırılardan medet umarak ülke yönetimine talip olan bir güruh, bir muhalefete sahibiz.
Acı olan tablo bu. O yüzden Milli Muhalefet kavramı büyük anlam taşıyor. Bizde yeryüzünde hiçbir ülkede görülmeyen ve her şeyi sadece batıdan bekleyen ittihatçı kafa muhalefet var.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti hem Batı'dan gelen saldırılara hem de içerideki bu ittihatçı kafalara rağmen hala dimdik ayakta ve güçlenerek yoluna devam ediyorsa... Asya ile Avrupa arasına 1915 Çanakkale Köprüleri kuruyorsa... Dünyada yaşanan pandemi, kriz ve etrafındaki savaşlara rağmen hala büyüyorsa bizi kimse yıkamaz. Nitekim düne kadar bizim muhalefetin "Ekonomi çöksün, yeter ki iktidara gelelim" anlayışı ile bu finansal dış saldırılara alkış tutması da çöpe gidiyor. Çünkü saldırgan Para firavunları, son Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte Türkiye'nin ne kadar önemli kilit ülke olduğunu görüp, bu topraklara yatırım yapmak için sıraya girmeye başladı.
Görün bakın daha neler olacak!