Tarihi 19 Nisan 2021

Yılmaz’ın çocukları

"TÜRKİYE hala kalkınamamışsa bunun en büyük sebebi, Batı'nın içimizde çok kolay adam satın alabilmesidir" diyordu ölüm yıldönümünde rahmetle andığımız eski Cumhurbaşkanımız Turgut Özal. Eşi Semra hanım da önceki gün kesin olarak açıklıyordu; "Mezarından DNA örnekleri alındı, zehir çıktı" diye.
Bu ülkede "Önce Türkiye" diyenleri yaşatmazlardı. Ya zehirlerler, ya da darbeyle indirip asarlardı. Neyse konumuza dönelim. Amerika'nın CIA eliyle beslediği FETÖ'nün hazırladığı kasetle koltuğa oturan Kemal Bey yeni bir kampanya başlattı.
Merkez Bankası üzerinden saldırıya geçti, Amerika'nın komutanlık yaptığı PKK'nın siyasi kanadı HDP ile ittifak yapan CHP. Amerikan kanalı Fox'un ölümüne sevda ile deteklediği Kemal Bey'in Merkez Bankası üzerinden kampanyasına bir baktık, önceki gün Amerikan elçisiyle buluşan Meral hanımın partilileri de atladı.
15 Temmuz'dan birgün önce "Başkan olacağım" diye kehanette bulunan Meral hanımın Amerikan elçisi ile ne konuştuğu bizi ilgilendirmiyor.
Ancak Batı başkentlerinden sürekli saldırı altında olan Merkez Bankamız'a içeriden de koro olanları görünce insan şaşırıyor. Halbuki CHP'li İlhan Kesici "Yahu devletteki hiçbirşey kaybolmaz. Hepsinin kaydı vardı" demesine rağmen durmak bilmiyor bu Batı sevdalısı ve de Amerika'nın çok sevdiği, arkasından hep ittiği bizim muhalefet.
Amerikan Başkanı Biden'ın "Destek vereceğiz" dediği muhalefetten CHP'li bir hanımefendi de konferanslarda konuşuyor, "Önce yalanı söyleyeceksin. Sonra defalarca o yalana devam edeceksin. Yalanlar üzerinde tepindikçe halk da inanmaya başlar" diye algı dersleri veriyordu.
Bir baktım bu sipariş algı operasyonlara, Show Tv'den 'Güldür Güldür Şov' da katıldı.
Onlar da Merkez Bankası'nı skeçlerinde Mesut karakteri ile gündeme getirip, CHP'nin sloganı üzerinden muhalefete eşlik ettiler. B.K.M'nin ve Yılmaz Erdoğan'ın çocukları CHP'li İlhan Kesici'nin "Merak etmeyin devletteki hiçbir şey kaybolmaz.
Hepsi kayıtlıdır" sözlerini dinleseler de, bu kampanyanın sahte olduğunu ima etse de bir şey fark etmezdi. Şakşakçılık yapacaklarsa yapacaklardı Yılmaz'ın çocukları. Önlerine ne konursa onu üflemek zorundaydılar.
Mesela ben önlerine bir senaryo koysam asla yayınlayamazlardı. Yılmaz'ın çocuklarının çıktığı kanalın patronu birgün FETÖ'yü ziyaret etmişti. Salonda oturup FETÖ'yü beklerken puro yakmıştı. Gelip onu uyarmışlardı, terör örgütü lideri puro sevmez diye. "Söndür" dediler. Söndürmedi.... Birkaç dakika sonra yan odaya çağırıp bir kaset izlettiler. O puro içen adam, patetes püresine döndü.
O puro derhal söndü. O günden sonra patetes püresine dönen adam hala puro içiyor mu bilmem. Ama bildiğim tek şey var. Yılmaz'ın çocukları bunu oynayıp sahneleyemez Güldür Güldür Şov'da.
Onlarda o yürek cacıktır.
Gidip soramazlar patronlarına...
"Amerika'nın desteklediği FETÖ'nün evinde puro içerken izlediğin kasette ne vardı.
Anlat da. Oynayalım" diyemezler. Bu senaryoyu oynamaya kalksalar B.K.M üzerine oturturlar adamı...
Öyle değil mi çocuklarına operasyon oynatan Yılmaz!