EŞ-ŞEBAB örgütü, yaşarken "Allah" der, "Peygamber" der.
Ölürken "CIA" diye sayıklar. Çünkü CIA kurmuştur. Hedef Afrika'yı dizayn etmek, bu kıtaya yerleşmektir. ABD'nin huyu da gireceği yerlere önce kurduğu terör örgütleri ile saldırıp yangın çıkarmaktır. Sonrasında kurtarıcı olarak "Demokrasi, insan hakları getiriyoruz" diyerek sömüreceği ülkelere girmektir. İşte CIA'nın kurduğu ve tepe tepe kullandığı Eş-Şebab örgütü Somali'de bir Türk mühendisin aracına bomba koyarak havaya uçurdu. Somali Afrika'ya girişte hayal edemeyeceğiniz kadar çok önemli bir kapıdır. Stratejik önemi o kadar derindir ki, bu ülkede korsanlardan dahi terör örgütleri kurarak ticari gemilere saldırtan ve el koydurtan da CIA ve MI6'dır. Somali korsanları sayesinde ABD buraya savaş gemilerini kurtarıcı olarak gönderip yerleşmiştir.
Halbuki o Somali korsanları ABD ve İngiliz bayrağı asan gemilerin hiçbirine saldırmıyordu. Dediğimiz gibi terör örgütleri kurucularına asla saldırmaz.
Ancak kurucuları kendi kamuoylarını yanıltıp, bir algı operasyonu yönetmek istiyorsa ve de talimat verirse sahte bayrak operasyonu yapabilirler.
Türkiye'nin güçlendiği hemen her ülkede son yıllarda sürekli darbeler yapılmaktadır. En son Amerikan George Washington Üniversitesi'nden ithal CIA uşağı Guadio "Amerikan askerlerinden nasıl yardım alırız" hususunu açıklayacak kadar hainliğini deşifre etmiştir. Türkiye sevdalıları tarafından yönetilen Somali'de de önümüzdeki dönem darbe girişiminde bulunulması kaçınılmazdır. Kıtaları soymak isteyenler, kendi ülkelerinin şirketlerine sömürtmek isteyenler asla rahat durmaz. Rahmetli Demirel'i Başbakanlık yaparken bir CIA üst düzey yetkilisi ziyaret ediyor. Ve üzerine basa basa uyarıyor; "Sayın Demirel şunu bilesiniz ki Amerika'da 100 Tanrı vardır. Bu Tanrılara isyan eder, yanlış yaparsanız vay halinize" diyor. O CIA yöneticisinin bahsettiği "100 Tanrı" yıllarca Amerika'yı yöneten ve doları basan şirketlerdir.
Nitekim bugün Venezuela'ya demokrasi getireceğiz diyerek darbeye yapmaya çalışanlar Beyazsaray'da kamera karşısına çıkmaktalar. Televizyonlarda dünyaya "Venezuela petrollerini bizim şirketler çıkarsa fena mı olur" diye utanmadan yüzsüzce gerçek niyetlerini açıklamaktadırlar.
Türkiye de Irak'tan başlayıp, 900 km Suriye sınırımız üzerinden geçen ve Libya'ya kadar uzanan bir petrol gölünün üzerindedir. En büyük kıyıya sahip olduğu Akdeniz'den doğalgaz fışkırmaktadır. O yüzden CIA'nın 100 Tanrı dediği şirketlerin ağzının suyu akmaktadır. Kendi içinde birbiriyle kavga edecek, dışarıya bakamayacak, kafasını dahi kaldıramayacak bir Ankara isteyenler içeride harıl harıl akla hayale gelmeyecek ittifaklara imza atmaktadır.
Böyle dönemlerde çok ilginçtir TÜSİAD ortaya fırlamaktadır. Nitekim İstanbul'da seçimlerin yenilenmesine itiraz eden bir tweet atılmıştır TÜSİAD. Bu tweeti beğenenlerden biri TÜSİAD'ın Washington temsilcisi, diğeri de Ekipimamoğlu olarak çalışan ABDli sosyal medya ALGI GRUBU... TÜSİAD'ın açıklamalarını bir Amerikalı'ya sordum. Ne anlama geliyor diye. "CHP'nin HDP'ye dönüşüm projesi hızla sürüyor" dedi. Ve ekledi "Yakında bu ittifakın başına Amerika'dan getirilecek Beyaz Türk liderin ayak seslerini duyar gibi oluyorum." Sular ısınıyor.
23 Haziran İstanbul seçiminden sonra İmamoğlu-Ali Babacan gibi isimlerin birden yok olduğunu göreceğiz.
Amerika'dan gelecek esasoğlan Beyaz Türk ile ilgili güzellemeler takvimi start alacak. Bunları CIA'ya göre 100 Tanrı'nın yaşadığı Amerika'dan biri söylüyor. İthal lider adayı Washington'da bavulunu hazırlıyor.
Abdülhamid Han'ı indirmek için de içeride ittihatçıdan masona, din adamından şeyhülislamına kadar önüne gelen ittifak yapmıştı. Yanyana gelmesi mümkün olmayanlar dışarıdan müdahaleyle omuz omuza aynı hizaya çekilmişti. Ancak son nefeste "Allah" demek Abdülhamid Han'a nasip olmuştu...