TÜRK istihbaratının önemli bir ismi 4 yıl önce "Bizle Ortadoğu'da en çok kim uğraşıyor" diye sormuştu. Tahminler yürütmüştük. İran'dan başlayıp, Arabistan ve Mısır'a kadar uzanmıştık. Tutturamamıştık.
İstihbarat görevlisi "Hayır" demişti.
Nereye gitsek her yerde karşımıza çıkan ülkenin Birleşik Arap Emirlikleri olduğunu söylemişti. Son noktada iki BAE istihbarat görevlisi teknik takibe takılarak Türkiye'de yakalandı. İkisi de subaydı, bomba yapımında uzmandı. Diyarbakır dahil birçok şehirde görüşmeler yapmışlardı.
Türk istihbaratı bu görüşmelerin kimlerle yapıldığını araştırırken, tutuklu iki BAE istihbaratçısından birinin intihar ettiği haberi geldi. Görünen o ki bu BAE ile daha çok uğraşacağız. Katar'da üs kuran Türkiye'nin bölgede güçlenmesini önlemek için Suudi Arabistan ile darbe planladılar. O darbe girişimini Türk istihbaratı engelledi. Yine Suudlarla birlikte, Türkiye'nin güçlü olduğu Mısır'da Sisi'nin darbeyle iktidara gelmesi için yırtındılar. Darbeden sonra bu ülkeye 15 milyar dolar akıttılar. Sudan'daki darbenin arka planında da onlar vardı. Türkiye bu ülkede askeri üs kurma konusunda anlaşma imzalamıştı. Hemen darbeye yol verdiler. İktidarın devrilmesinden sonra askeri yönetime tam 3 milyar dolar yardımda bulundular. Sokaklarda insanlar "Suud ve BAE parasını istemiyoruz" diye yürüdü ama nafile... 3 milyar dolar kasaya girdi. BAE, "Türkler burada darbe yapacak" yalanıyla gelen İsrail İstihbaratınca kandırılıp tüm güvenliğini MOSSAD'a teslim etmiş konumdaydı.
Filistin'e ihanet edip İsrail'e çalıştığı ortaya çıkanlar, kaçıp BAE'ye sığınmış, ülkenin tepe yönetimlerine gelmişti. Hainler, MOSSAD'a bu ülkede çok yardımcı oldu.
S.Arabistan'da da Prens Salman, Trump'ın Yahudi damadı Kushner'in kıskacındaydı.
Salman, Kaşıkçı cinayetiyle de Kushner'in kucağına tamamıyla oturmak zorunda kaldı. Salman'ın dünyada rezil olan imajını kurtarmak için Kushner ekip kurdu. Ona İsrailli bir menajer dahi atadı. O İsrailli menajer son olarak Prens Salman'dan İngiltere'de Manchester United'ı almasını istedi. BAE de Arsenal'e Emirates ile sponsor olmuştu. Katar da sponsor olarak bu iki ülkeye karşı İngiltere'de pozisyon almak zorunda kalmıştı. Savaş futbol takımları vasıtasıyla dahi sürüyordu.
BAE yönetimi, Katar'ın sponsorluğu nedeniyle Barcelona forması giyenlerin tutuklanacağını duyurmuştu. Prens Salman'ın Manchester United'ı alma girişimi, kulübün ABD'li sahiplerince veto yedi. İsrail, Akdeniz'de bulunan yüksek doğalgaz rezervleri nedeniyle bölgede S.Arabistan, Mısır ve BAE'yi tavlayarak bize karşı kullanıyor. Kıbrıs Rum Kesimini bu üçlüye katarak anlaşmalar imzalıyor.
Bu cepheyi ortaklık anlaşmaları ile ABD yönetiyor. Washington 6. Filo'ya bağlı USS Abraham Lincoln ve USS John C. Stennis uçak gemisini, savaş gemileriyle Akdeniz'e gönderdi. 16 ülkenin savaş gemileri Akdeniz'de dolaşıyor. İngiltere ve ABD'nin adanın Rum tarafında üsleri var. 8 ülke daha üs kurmak için başvuruda bulundu.
Akdeniz'de sular ısınıyor. Türkiye'nin uluslararası hukuktan doğan hakları sonucu kırmızı çizgi ilan ettiği bölgelerde en büyük doğalgaz rezervlerine ulaşma ihtimali yüksek. Gerçeğe dönüştüğünde belki de enerji açığını kapatan, doğalgaz ihraç eden bir ülke konumuna geleceğiz. Bu nedenle karşımıza ilginç ittifaklar çıkıyor.
Bu oluşumların kurucuları ülkemiz içinde de ilginç ittifakların oluşması için çalışıyor.
Yalnız kalan ve tek başına mücadele veren Ankara'yı ele geçirip, Akdeniz'de pastanın tamamını almak istiyorlar. "Başüstüne" diyen bir Ankara bu nedenle onlar için çok önemli. İran'dan petrol almamıza dahi karşılar. "S.Arabistan'dan al" diyerek bizi kucaklarındaki Suudlara bağımlı yapmak istiyorlar. Almanlar, Amerikalılar, Fransızlar ve İngilizler bir araya gelip YouTube'da "Türkçe kanalı" boşuna kurmuyor.
Kurulumu açıklarken de "Türkiye'de kamplaşma var" diyorlar. Belli ki bunun üzerinden yürüyecekler. "Türk gazetecilerle çalışacağız" diyorlar.
Kimlerle çalışacaklarını da siz tahmin edin. Akdeniz savaşı giderek büyüyor.
Bizi içeriden ve dışarıdan kuşatmaya çalışıyorlar. İçeride kavga eden Türkiye istiyorlar. Mehmetçiğe kurşun sıkan teröriste "Devrimci" diyenlere CHP'yi yönettirecek hale geldiler. Biz Ankara'yı korumaya çalışırken onlar Akdeniz'î soyacaklar.
BAE'nin bomba uzmanı iki istihbaratçısı ülkemize boşuna gönderilmedi. Oyun büyük. Ancak oyunları bozan Ankara da büyük. İnşallah ayaklarına dolayacak o tezgahları.