Tarihi 3 Ocak 2019

Batış

TÜRKİYE'Yİ yeni yılda da hareketli günler bekliyor. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Suriye konusunu görüşmek üzere Türkiye'ye geliyor. Bu ziyaret öncesi ABD'den bir heyet de Türkiye'de temaslarda bulunacak. Heyetin ana gündem maddesi FETÖ'nün iadesi.
15 Temmuz'da FETÖ'ye "Yürü arkandayım" diyen Amerikan istihbaratıydı. Bu zavallı hainler kendilerini Amerikalı zannedecek kadar gözleri dönmüş birer piyondular. Ancek şimdi sığıntı olarak yaşadıkları Amerika'da geceleri uyuyamıyor, kabuslar görüyorlar.
FBI'ın soruşturma açmasının yanı sıra, Amerikan heyetinin sırf bu örgüt elemanlarının iadesini konuşmak için bile Türkiye'ye gelmesi büyük olaydır. FETÖ artık masaya konmuş bir mezedir. Bunu biliyorlar ve korkuyla dehşeti yaşıyorlar.
Tüm terör örgütlerinin akıbeti aynıdır.
Kime çalışıyorlarsa birgün sahipleri alır onların boğazını sıkar. Veya Guardian'ın Suriye'deki PKK için yaptığı benzetmeyle "Metres gibi ortada kalma" sürecini mutlaka yaşar. Suriye'de komünist, dinsiz PKK da CIA aşkına Obama döneminde DEAŞ'ın üzerine sürüldü.
DEAŞ PKK'nın boğazını sıktı, PKK DEAŞ'ı mezarlara gömerken, kendinden de binlerce kişiyi tabutlarda buldu.
Halbuki DEAŞ'ı kuran da ABD Başkanı Trump'ın açıkladığı gibi Amerika'ydı.
Önce kurdukları bu örgütü sahaya sürdüler. Sonra kurtarıcı komutanlar olarak Suriye'ye girdiler. Komutanların ölüm uşaklığını da PKK'lı zavallılar yaptı.
Kurduğu DEAŞ'ı bile toprağa gömen, eğitip komutanlık yaptığı PKK'yı dahi "Metres gibi ortada bırakan" Amerika FETÖ'yü ne yapacak?... Ulusal çıkarları neyi gerektiriyorsa onu uygulamaya koyacak. Eğer çıkarları Türkiye'ye vermesi gerekiyorsa gözünü kırpmadan bunu yapacak. Bunu bile bile ABD aşkına bu ülkede darbe yapmaya kalkan hainlerin durumu şu anda zavallıdan da öte bir durumda. Artık her gün kalp krizi yaşayacaklar ve daha fazla kaçacak delik arayacaklar. Yani işin özü ülkesine ihanet edenleri farelerin hüküm sürdüğü acınacak bir yaşam bekliyor.
Dünyanın her yerinde durum aynı.
Mesela Afrika ülkelerinden Mali de önceki gün devlete isyan başlatan örgüt, gitti bir köyde 37 kişiyi öldürdü.
Onların ellerine o silahları Fransa verdi, eğitti, besleyip büyüttü. Ardından aynı Fransızlar sömürgesi Mali'ye askerlerini sokup bu kurdukları terör örgütüne karşı savaşmaya, onları öldürmeye başladı.
Adamlar terör örgütlerini doğuruyorlar, ardından boğazını sıkarak onun sayesinde sömürecekleri ülkeye askerleriyle yerleşip boyunduruk altına alıyorlar. Olan o ülkede kafalara şırınga edilmiş boş hayaller uğuruna ölen zavallılara oluyor.
Batı, acınacak haldeki boş insanları kullanmada çok hünerlidir. Bunun masterını yapmış, kitabını yazmıştır.
Teröre boğdukları devletleri sömürerek, perişan edip soyarak kendi ülke insanlarını refah içinde yaşatmayı kutsal sayacak soysuzdur bunlar. İnsanlıktan uzaktırlar. Demokrasi havarilikleri sahtekarlığın en önde gidenidir. Hak ve hukuk onlar için sadece ve sadece paradır.
Bakın Cemal Kaşıkçı öldürüldüğünde İngiltere ayağa kalkmış, İngiltere Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt da, "Duyduğumuz dehşet verici haberler değerlerimize temelden aykırıdır ve gerçek çıkması halinde buna göre davranıp gereken cevabı vereceğiz" demişti.
Ticaret Bakanları Riyad ziyaretini iptal ederek "Höyt" çekmiş, Başbakanları Teresa May de "Şiddetle kınıyoruz" diye gürlemişti. İngiliz devletini yönetenlerin yaptırımlardan bahsettiği saatlerde Suudi Arabistan'a gönderilen bir İngiliz heyetinin silah pazarlığı yaptığı ortaya çıktı. Yemen savaşı başladığından bu yana İngilizler Suudlar'a 6.5 milyar dolarlık silah sattı. Riyad yönetimine Kaşıkçı cinayetinden dolayı rest çekip "İnsanlık" dersi verdikleri anlarda, gönderdikleri heyet "Yemen'de binlerce kişi öldü, 15 milyon insan açlıktan ölmeye mahkum edildi. Bizden daha fazla silah alın. Daha daha Yemenli öldürün. Yetmez" diye yalvarıyordu. İşte FETÖ bu İngilizler'in gazetesine "Batı'nın emrindeyiz" diye demeç veriyordu.
Şimdi "Batı bize birşeyler batıracak " diye çığlık atarak uyanıyorlar. Batı'ya yaslanmış tüm farelere mutlaka bir gün bir şeyler batar!.. Ama ne?