Tarihi 17 Ekim 2017

Alparslan’ın torunları

Osmanlı'yı 1. Dünya Savaşı'na sokarak parçalatan ihanet Mason Paşalardan geldi. Kimi Birleşik Krallığa bağlanmamızı istiyor, kimi de Alman mandası olmamız hayaliyle yaşıyordu.
İkiye bölünüp birbirleriyle şiddetli bir kavga içine girmişlerdi. Hesaplarında ve ideallerinde Bağımsız bir devlet yoktu. Osmanlıyı yıkma hesapları yapan BATI'dan ya korkuyorlar ya da para ile satın alınıyorlardı. "BATI'ya muhtacız" diye bağırıyorlardı arka sokakların karanlığında! Bu topraklardan İngiliz, Fransız, Alman elçiliklerine sığınan nice hain çıkmıştı.

100 YIL SONRA DA AYNI
Günümüze gelindiğinde ise değişen bir şey yok. Hatta daha ileri gidip elçiliklerde göstere göstere kadroya giren, ihanet eden ve BATI tarafından şiddetle korunup savunulan Türkler fışkırıyor. Kadrolu elemanların yanısıra , iş dünyasından, siyasilerden, yazarlardan, aydın görünümlü karanlıklardan bol miktarda gönüllü-kullanışlı eleman bulmakta zorlanmıyorlar. Ünlü Alman gazeteci Udo Ufkotte öldürülmeden önce son röportajını YazBoz'da bize vermişti.
"Ben de CIA'ya çalıştım" diyordu Udo otel odasında ölü bulunmadan önce.
"Türkiye'de de bol miktarda CIA'ya çalışan gazeteci var. Listeyi gördüm" demişti. Öldürülmeseydi, o listeyi bize verecekti. Karanlık eller onu sırlarıyla toprağa gömdü.

MAAŞLI RAPORCULAR
Amerika'da düşünce kuruluşları Washington'da yaşayan Türklere raporlar yazdırıyor. O maaşlı raporların tamamı neredeyse Türkiye aleyhine oluyor.
Adamların taa okyanus ötesinden buralara gelip Türkiye'ye saldıracak eleman aramasına gerek yok. Hemen burunlarının dibinde bu konuda iştahla salya akıtan hainler sıraya girmiş bekliyor.
Bir tanesi sipariş üzerine düşünce kuruluşuna makale yazıyor. Washington ile yaşadığımız vize kriziyle ilgili tamamen Amerikalı takılıyor. Hatta işi daha da öteye götürüyor. "Amerika'nın Türkiye'ye ihtiyacından daha çok Türkiye'nin Amerika'ya ihtiyacı var" diye nara atıyor satırlarında. Ülkesini "Amerika'ya Muhtaç" gösterecek kadar Conileşiyor eleman! Nice Türkler görüyoruz. Amerikan medyasında...
Hatta BBC Türkleri muhabir yapıp, Güneydoğu'ya gönderiyor. O yerli elemanların tamamı PKK ağzıyla haberler yazıp, Türkiye'ye saldırıyor.

PERİYODİK İCAZET
Bir CHP Genel başkan yardımcısı da Amerika'da kapı kapı geziyor.
Lobilerle sürekli temaslarda bulunuyor.
Hatta resmi yayın organı Amerika'nın Sesi VOA'ya çıkıp mülakat veriyor.
"Her iki ayda bir periyodik olarak buraya geliyor ve görüşmeler yapıyorum" diyor. Kimlerle görüşüyor, neler konuşuyor? İçlerinde kaç tanesi Türkiye düşmanı?.. Bunlar şimdilik sır.
Ancak, anamuhalefetin ikinci adamı bile Amerika'yı iki ayda bir mesken tuttuğuna göre neden Washington'da İCAZET arama görüntüsü veriyor? Türkiye ile ilgili kaygılarınız varsa TBMM'de kürsüye çıkar, Türk halkına anlatıp paylaşırsınız bunları. Washington'un lobi pazarlarında seyyar satıcıya dönmenin alemi yok.
Kendini o kadar dışarıya kaptıranlar var ki, Atatürk'ün akrabasının Akşener'in partisinden aday olabileceğini bile Times gazetesinden öğrenir hale geldik.
Kim ruhunu Batı'ya manda yaparsa yapsın bu toprakların gerçek sahiplerinin yüreğinde yatan vatan sevdası, tarihi zirvelerden birini yaşıyor. Malazgirt destanı öncesinde Sultan Alparslan'a bazıları "Biz 50 bin kişiyiz. Düşman ise 10 katımız. Nasıl kazanırız savaşı" diye sormuştu. Sultan Alparslan "Biz onlardan kat be kat güçlüyüz.
Çünkü bizim İNANCIMIZ onlarda yok" demişti. Biz bu topraklara Allah'a şükür İnanç Ordumuzla yerleştik. Ve İnanç ordularının torunlarıyla kıyamete kadar dimdik ayakta yaşayacağız.
Bölgeye, İpekyolu'na, Kafkaslar'dan Balkanlar'a, Afrika'dan Ortaasya'ya her yerde hakim güç olmak isteyenler bize MUHTAÇ... Ve tamamı Ankara'dan vize almak zorunda. Peşmerge 350 tankı görünce Kerkük'te kaçacak delik aradı, PKK'ya sığındı. Hava sahamız da dün itibarıyla kapandı onlara!... Görecekler vizesiz kaçak yolculuğun sonunu!