Her zaman yaya yürümezsin, bazen otobüse binersin. Uluslararası ilişkilerde devletler, çıkarları olan ülkelerde iktidarla farklı düşünenleri kullanmaktan asla kaçınmaz. Onun için de otobüsü hizmete sokarlar. Nasıl bugün terör örgütleri pazarlık masasında birer unsur olarak kullanılıyorsa, aynı sanatı muhalefet üzerinde de gösterirler. Dünyaca ünlü ekonomi dergisi Forbes, Türkiye'de 1 milyon doların üzerinde serveti olanların paralarını yurtdışına kaçırmalarında patlama yaşandığını açıkladı. Bir ülkeye diz çöktürmek için işadamlarını ve paralarını bile "Hüp" diye çekip kullanan bir sistem var dünyada. Bizim TÜSİAD'ı düşünün... Bu ülkede en çok kazanan onlardır. Sık sık "Demokrasi" havarisi bildiriler yayınlarlar.
Ancak her darbe sonrası cuntaya alkış tutarlar. Hatta darbecilere "Hadi nerede kaldınız" gibisinden çağrılar bile yaparlar.
Kim bilir kaçının milyarlarca doları yabancı ülkelerin kasasında kullanıma sunuluyor.
O TÜSİAD'ın önde gelen isimlerinden biri Cem Boyner'di. Cem Bey yıllar önce parti kurdu. Yeni Demokrasi Hareketi diye ortaya çıkan partiye Doğan Grubu inanılmaz üfleme yaparak destek verdi. Cem Bey, Amerikalarda kapı kapı dolaşıp icazet almaya çalıştı. O dönemlerde bir de açıklama yaptı;
"Türkiye artık Kemalizm'i aşmak zorunda" diye... İşte o "Kemalizm'i aşmamız lazım" diyen Cem Boyner'in TÜSİAD Başkanlığı yapmış eşinin CHP'den İstanbul Belediye Başkan adayı olacağı öne sürülüyor. Önce isimler ortaya atılır, kamuoyu şöyle bir yoklanır. CHP yöneticilerine gazeteciler "Cem Boyner'in eşi İstanbul adayınız mı" diye soruyor. CHP yöneticisi "Hayır" demiyor, açık kapı bırakıyor "Kemalizm'i aşmamız lazım" diyen beyefendini eşine. Her şey birbirine karıştı, ne ideolojiler kaldı ne de kalıplar veya oklar.
Mesela HDP'liler Güneydoğu'da Atatürk heykellerine saldırırken yakalanıyordu.
Şimdi CHP HDP'leşiyor hatta terörist cenazelerine gidip Kandil ağzıyla bile konuşmalar yapıyor. Dedik ya, kullanma sanatı olanlar alırlar seni, bindirirler bir proje otobüsüne... Bazen de yaya yürütürler...
Nereye gittiğini bilemezsin, KERVANIN peşinde! CHP'den İstanbul adayı olacağı söylenen TÜSİAD eski başkanı hanımefendi yıllar önce Amerika'da yoğun görüşme trafiğine girmişti. Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile görüştükten sonra "Buradan Türkiye'ye mesaj götürüyoruz" demişti.
Evet giderler ve mektubu alıp gelirlerdi.
Bir gazeteci "Siz diplomat değilsiniz.
Hangi sıfatla Türkiye'ye Amerikalıların mesajını götürüyorsunuz" diye sorunca bozulmuştu. Gazetecinin inatla ve ısrarla gelen aynı sorusuna dönüp bakmamıştı.
Bu ülkede kullanım otobüsüne bindirilen mektupçu ve çantacı KERVANI'na katılanlar maalesef bilerek veya bilmeyerek oldukça fazla çıkıyor. Otobüste bir bakıyorsunuz asla yanyana oturmamanız gerekenlerle bitişik koltukta seyahat eder hale gelmişsiniz.
O yüzden PKK "İHA'lar bizi keklik gibi avlıyor" diye ağlayınca, Türkiye'ye silah satışını yasaklamaktan bahseden Almanyalara kaçanlarla birlikte CHP de terörist avcısı İHA'lara şuursuzca saldırmaya başladı. Dedik ya otobüs içinde kimler olursa olsun KERVAN nereye giderse siz de oraya...
CHP'nin birçok konuda FETÖ ile birleşmesi de yanlış otobüste olmasından kaynaklanıyor.
Hal böyle olunca tıpkı ABD'li generallerle siyasetçiler gibi Kemal Bey de "Rusya'dan alınacak S-400 füzelerinde uyum sorunu yaşarız" diye konuşuyor. Kandil'in başlattığı İHA'lara saldırıya HDP ile yollarda bile yanyana yürüyen CHP de sahip çıkınca en çok PKK sevindi. Çok sayıda CHP'li arkadaşım var, kafaları karışık, "Yahu bizim parti nereye gidiyor" diye soruyorlar.
İsrail Savunma Güçleri Başkan yardımcısı Yair Golan da ABD'de konuşuyor. "PKK bizim için terör organizasyonu değil.
İsrail dış politikasına hizmet ediyorlar" diye... Ve ekliyor; "Büyük Kürdistan kurulmalı"... Koroya İsrail Adalet Bakanı da katılıyor... "İsrail olarak Kürt Devleti'ne ihtiyacımız var" diye. "DEAŞ da bize tehdit değil" diyerek de avuç ovuşturmuşlardı geçmişte. Otobüsün sahipleri aracın gideceği yolun nerede biteceğini de hiç çekinmeden açıklıyorlar. HDP zaten o otobüste Kandil'in biletiyle oturuyor. Bunu artık kundaktaki bebeler de biliyor. CHP yerli ve Milli araçla seyahat etmediği sürece "Kemalizm'i aşmamız lazım" diyenlerle, Amerikan mesajı taşıyanlarla duvara toslayıp, asla Ankara'ya varamaz. Onlara daha ne diyelim?... Atalarımız boşuna söylememiş;
"Yol bilen kervana katılmaz" diye!