"Trump Amerika'yı imha edecek mi?" Bu soruyu İngiliz Guardian gazetesi yöneltiyor. İngilizler'in ABD derin devleti tarafından tasfiye edilmesi ihtimali yüksek çünkü. Bunu biliyorlar. O yüzden bu soruyla uyanıyorlar yeni güne. İngilizler'in hem ABD'de hem de Ortadoğu ve Afrika'da tasfiye edilmesi demek, kullanmaya alışık oldukları Amerika'nın imhası anlamına geliyor onlar için.
Büyük korku ve endişe yaşıyorlar.
Panikleri hem gazetelerinden, hem de söylemlerden taşıyor adeta.
Mesela İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson bir açıklama yaptı.
"Trump ve yönetimiyle çalışmak için SABIRSIZLANIYORUM " dedi. Adam dört gözle bekliyormuş birlikte çalışmak için.
Yalakalıkta sınır tanımayan bir açıklama.
Korkuyu yaşayan Boris bunu yapmak zorunda.
Çünkü seçimlerden önce "New York'un belli bölgelerine gitmememin tek nedeni, oralarda Donald Trump ile karşılaşma riskidir" diyordu. Neden "Korkuyorlar" ve "Yalaka" dediğimi şimdi daha iyi anlamışsınızdır. Almanya Savunma Bakanı, Trump kazandığı anda neler hissettiğini dünyaya duyurdu, "Şoktayız" dedi. Alman devletinin resmi duygusuydu bu. Açıklamayı örtbas etmek ve durumu kurtarmak lazımdı.
Başbakan Merkel süratle devreye girip "Trump ile sıkı işbirliğine varız" diyerek Boris Johnson'a takıldı. Dünyada tüm dengeler değişti, Avrupa altını ıslatıyor. Trump'ın A Takımı ve bakan adayları, Ortadoğu'da Türkiye tezlerini destekliyor. İçlerinde "Uçuş'a yasak bölge"den, "Esadsız Suriye"ye kadar bizimle aynı düşünenler var. Obama 20 Ocak'a kadar görevde kalacağı için bu uygulamaya "Topal ördek" deniyor. Başkan yardımcısı Joe Biden doğal olarak Topal Ördek Yavrusu oluyor. İşte o Topal Ördek Yavrusu Biden, Ankara'ya geldiğinde darbe girişimi için "Bu Türkiye'nin 11 Eylül'üdür" demişti. ABD'de 11 Eylül yaşandığında ne olmuştu? Afganistan'dan Irak'a kadar işgal etmişlerdi. Usame Bin Ladin için girmedikleri mağara kalmamıştı. Eğer Joe Biden darbe girişimini "Türkiye'nin 11 Eylül'ü" olarak görüyorsa biz de Pensilvanya'daki çiftliklere operasyon mı yapacaktık? Obama yönetimi, bir KATİLLER ordusunu Pensilvanya ve diğer eyaletlerde ağırlayarak "Müttefikim" dediği Türkiye'ye en büyük ihaneti yaptı. ABD'nin yeni Başkanı Trump, zafer konuşmasında tüm dünyanın gözleri önünde, Savunma Bakanlığı İstihbarat Ajansının direktörlüğünü yapan BAŞDANIŞMANI emekli Korgeneral Mike Flynn'e teşekkür etti. O Korgeneral yazdığı makalede bakın ne diyor; "Çokça dolaşan bir videoda da görüldüğü gibi Bill Clinton'ın 'dostu' olarak andığı, Pensilvanya'da oturan karanlık molla Fetullah Gülen yüzünden HAYATİ ülke Türkiye ile çekişiyoruz. Gülen'in küresel ağı, tehlikeli uyuyan terörist hücre tanımına uygun. Türklere göre Washington, Türkiye'nin Usame Bin Ladin'ine yataklık ediyor. Dünyayı Türkiye'nin perspektifinden görmeye ihtiyacımız var. 11 Eylül saldırılarından sonra Usame'nin Türkiye'de bir sayfiye kasabasındaki güzel bir villada yaşadığını duysak ne yapardık? Ona güvenli sığınak sağlamamalıyız. Bu krizde, gerçek dostlarımızın kimler olduğunu hatırlamak bizim için zorunlu." Evet Trump'ın özel güvenlik danışmanı olmaya veya istihbarat örgütlerinin başına gelmeye aday başdanışmanı Türkiye için "HAYATİ ÜLKE" diyor. "Usame Bin Ladin 2'nin HAYATI neden Pensilvanya'da sürüyor" diye sorguluyor. Ankara, Amerika'ya kolilerle FETÖ belgesi gönderdi. Halbuki elinde o kolilerden daha büyük koz vardı ama kullanamadı. Büyük koz, Topal Ördek Yavrusu Joe Biden'in darbe girişimi için sarfettiği "Bu Türkiye'nin 11 Eylül'üdür" sözüydü.
Amerikan televizyonlarında bu anlatılmalıydı.
Gazetelere "Darbe girişimi Türkiye'nin 11 Eylül'üdür. İmza; Joe Biden" yazılmalı, "2. Usame Bin Ladin Pensilvanya'daki çiftik Saray'da yaşatılıyor" diye ilanlar verilmeliydi. En büyük kozu kullanmak için geç kalınmış değil. Yapılan bir yanlış da teröristlere kucak açan Avrupa'ya öfke göstermemiz!
Aslında Avrupa'ya teşekkür etmeliyiz. Çünkü yıllardır Avrupa'nın terörü desteklediğini, kullandığını, kolladığını söylüyoruz. Ama adamlar inkar ediyorlardı. Şimdi mültecileri tekmeleyen Avrupa, teröristlere "Bana gelirseniz sığınma hakkı veririm" diyor.
Meclisimize büyükelçilerini göndererek sıralara oturtuyor, teröristlere saklanmadan sahip çıkıyor. Net bir şekilde "Bu teröristler bizim" diyor açık açık. Yani yıllardır "Evet sizin" diyen bizleri ilk kez DOĞRULUYOR. "Ben teröristim" diyor... Teşekkürler Avrupa!