Tarihi 21 Nisan 2016

Kepçe operasyonu

Savaşlar, terör ve kaos... Gelinen son nokta; 250 milyon insan doğdukları bölgelerin dışında yaşıyor... Sadece 38 milyon insan yaşadıkları ülkelerde evlerini terketmek zorunda kaldı.
Geçen yıl 1 milyon 321 bin sığınmacı Avrupa'ya ulaştı. Amerika'da konferanslar düzenleniyor, yukarıdaki rakamlar tartışılıyor. Mülteci krizine kafa patlatan ABD ne yapıyor peki? "10 bin mülteciyi alsam mı, yoksa almasam mı" diye düşünüyor.
Evet sadece düşünüyor. ABD kongresinde Başkan Obama'ya "Suriye'de Güvenli Bölge"ye karşı çıktığı için tepkiler hızla büyüyor.
Suriye'deki iç savaşın ilk günlerinden itibaren Türkiye tüm dünyaya "Ölümden kaçanlar için güvenli bölge oluşturalım" diye haykırmıştı. Buna "Asla olmaz" diyen Obama yönetimiydi. Çünkü mülteci krizi Amerikan çıkarlarında hayati derecede fayda sağlıyor.
Aslında Rusya ile birlikte bu krizi Amerika'nın ta kendisi tetikledi. Güvenli bölge kurulup da ne olacak? 1 milyon 321 bin kişi ne güzel Avrupa'ya gitmiş. Tüm Avrupa'da yaşanan "Mülteciler terörist" paranoyası, Paris'ten Brüksel'e ard arda patlayan bombalar, terör korkusunu ilk kez yaşamış milyonlarca insanın evlerine kapanması... Hepsi operasyon. ABD Başkan adayı Trump Washington'dan "Tüm Müslümanlar terörist" diye bağırıyor, Avrupa'da milyonlarca taraftar buluyor.
Avrupa'da AB'ye karşı ırkçı partiler oy patlaması yaşıyor. Ilımlı iktidarlar sallanıyor.
İngiltere bile AB'den çıkmayı oylamaya hazırlanıyor. Paranoya, İslamafobi'ye dönüşüyor. AB çatırdıyor. Ve dahası bu kıtadaki İslam coğrafyasından gelen trilyon dolarlar kaçmak üzere... Suriye'de kaleşnikofla başlayan operasyon sonunda gelip PARA'ya dayanıyor. Ardından CIA güdümlü sızdırılan Panama Belgeleri ile Avrupa'ya yağan terör-uyuşturucu-vergi kaçıran işadamları parasına yapılan ikinci operasyon. "Trilyon dolarları bize getirin, güvenilecek en sağlam liman Nevada'da kurduğumuz finans merkezi" diyen Washington. Para o kadar önemli ki, Suudi Kralı Ankara'da "ABD bizi 11 Eylül'ün sorumlusu olarak yargılamaya kalkıyor. Eğer bunu yaparlarsa 750 milyar dolarımızı ABD'den çekeriz. Bugün ekonomileri yaşıyorsa bizim sayemizde" dedi. Obama ertesi gün apar topar Suudi Kralı'nı ziyaret edeceğini açıkladı. Para işte böyle, adamı ayağa kadar getirir. Dünyadaki tüm savaşlar, kaoslar, terör, gaz verilerek sokağa dökülen insanlar, örgütler, üçgenler-paraleller, hepsi memleket kurtarıyoruz derken aslında birilerinin cüzdanını doldurmaya yardım eden KEPÇELER olarak karşımıza çıkıyor. İnsan haklarından bahseden, dünyaya ve bize ders vermeye kalkan ABD, Suriye'de güvenli bölge kurdurmayarak insan ölümleri üzerinden EURO'yu toprağa gömüyor. 10 bin kişi almayı düşünüyorlarmış! Hala düşünüyorlar...
Bu konuda bir de utanmadan paneller, konferanslar düzenliyorlar. O konferanslarda da bizim solcuların ve PKK'nın çok sevdiği Türkiye düşmanı Henry Barkey gibi adamlar da çıkıp konuşuyor iyi mi? Şöyle bir düşünün.
Sadece Suudi Arabistan'ın ABD'de 750 milyar doları var. Bu parayı Amerikan halkı yiyor. Çoğu petrol ve doğalgaz kaynayan 22 diğer Arap ülkesinin parasını siz düşünün.
Ortaya trilyon dolarlar çıkıyor. Önemli olan bu parayı kimler alıyor ve alacak? Para nasıl el değiştirecek? Biraz gerilere gidin... 13 yıl öncesine kadar bu ülkede o trilyon dolarlara "Yeşil sermaye, irtica parası" deniyor, biri oralardan para getirdi mi yerin dibine sokuluyordu. Sadece İngiltere'de 150 milyar dolarlık gayrimenkulu olan bir petrol şeyhi, İstanbul'a iki milyar dolarlık yatırım yapmaya kalktığı zaman bizim merkez medya ayağa kalkıyordu. Adamı yerden yere vurup, 2 milyar dolarla İngiltere'ye kaçırıyordu. Yukarıda terör "PARA" için dedim. Buna medya terörü de dahil, sakın atlamayın. Dünyada sadece kaleşnikof yok. Ondan daha iyi mermi atan birbirine su boğumları gibi borularla bağlı medya orduları var. Biz de uzaylı değiliz.
Haliyle o boruların en kapsamlılarından biri Türkiye'de kurulmak zorunda. Çünkü enerjinin boru hatları bu ülkeden geçiyor. Ve daha da ötesi, trilyon dolarları hortumladıkları Ortadoğu'da tüm halklar Türkiye ve Erdoğan sevgisiyle yaşıyor. Onun için basın özgürlüğünü dillerine doladılar. O basın sayesinde "Tankları ben yürüttüm" diye yazan indirici yazarlar fışkırıyordu bu memlekette.
Ve bizi içeriye kapatıyorlar, PASTADAN uzak tutuyorlardı. Ortadoğu ülkelerine giden Başbakanları, linç ediyorlardı. Sakın unutmayın... Hep aklınızda olsun!