Modern yaşam saç-baş
yolduruyor!
Geçmişte 40'lı yaşlarda
görülen kellik, artık
20'li yaşlardan itibaren
erkeklerin başına
bela oluyor!
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi Sağlıklı Yaşam Merkezi Direktörü Dr. Özgür Şamilgil, saç dökülmesinin altında; genetik,
hormonal, çevresel, kimyasal ve
yanlış beslenme gibi birçok neden
yattığını belirtiyor. Dr. Şamilgil,
erkeklerin kabusu olan kelliğe yol
açan etkenleri şöyle sıralıyor...
BİRÇOK SEBEBİ VAR!
Çevre kirliliği (sanayi atıkları,
fabrika dumanları, radyasyon vb).
Psikolojik ve bedensel stres,
aşırı yoğun ve yeterli dinlenmeden
uzun süre çalışma.
Sağlıklı güneşlenmeyi
ihmale bağlı D vitamini
eksikliği özellikle kış
aylarında
saç döker.
Doğal gıdalar yerine
vitamin besin değeri
kalmamış, kimyasal katkılı
ve yapay, boyalı hazır
gıdalarla beslenme.
Tarım ilaçları içeren
sebze-meyve tüketimi.
Trans yağların
(fabrikada yüksek ısı ve
basınçla üretilmiş zararlı
sıvı yağların) tüketimi.
Yetersiz protein alımı (vücut
saçı feda edip proteini diğer
organlar için kullanıyor).
Ka rbonhidrat
(şeker, beyaz unlu
gıdalar vb) ağırlıklı
beslenme (iltihabi
hastalıklara
zemin
hazırlıyor).
Yüksek
ısıda (mangal
veya yağda
kızartma) pişirme
sırasında oluşan zehirli
maddeler.
6 saatten az 9 saatten fazla
uyuma (hormonal dengeleri
bozuyor).
Sigara kullanımı (cildi
oksijensiz bırakıyor damarlarını
daraltıyor, beslenmesini bozuyor,
zehirliyor).
Fazla miktarda alkol
kullanımı demir depolarını
tüketiyor çinko emilimini bozuyor.
Yetersiz sebze-meyve,
kuruyemiş tüketimi.
Deniz mahsullerinin az
tüketilmesi veya çevre
kirliliğine
maruz kalmış
deniz mahsulü
tüketimi.
Erkek
ve kadın
hormonal
hastalıkları.
Guatr bozukluğu.
Zararlı kimyasallar
içeren saç bakım ürünleri
(şampuan, boya vb) fön kullanımı.
Çeşitli hastalıklar için sürekli
veya yanlış kullanılan ilaçlar.
Kişiye özel allerjen olabilen
besinlerin (örneğin glutenli un,
soya, mısır vb) tüketimi.
Bağı rsakta ki faydalı
mikropların azalmasına bağlı
emilim bozuklukları.
Yetersiz ve kalitesiz
su tüketimi.
Genetik
yatkınlık.
Mikrobik cilt
hastalıkları.
Diyetle
sık ve hızlı
kilo verip alma.
Günde , ortalama 80-100 saç kılı dökülmesi normal sayılıyor. Bundan fazla dökülme yaşın ilerlemiş olması, ateşli hastalıklar, tiroit-şeker hastalıkları, kansızlık, verem gibi bütün vücudu etkileyen hastalıklardan sonra görülür. İlaçlarla, cerrahi yöntemlerle ve ekim yapılarak saçlı bir görüntüye kavuşmak mümkündür.
FAZLA TIRAŞ CİLDİ BOZAR!
Cilt bakımı erkeklerin de hakkı... Pürüzsüz, canlı ve sağlıklı bir cildin erkekler için hayal olmadığını söyleyen
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi Dermatoloji Kliniği'nden Prof. Dr. Sibel Alper, "Erkeklerin cildi doğal olarak kadınlara kıyasla daha kalındır. Makyaj yapmadıkları için cilt bakımları basit ve kolay olacaktır" dedi.
Prof. Dr. Sibel Alper, erkek cilt bakımına ilişkin şu önerilerde bulundu:
* Kalın ve gür sakala sahip erkeklerde her gün tıraş olmak
tahrişe, kızarıklıklara, sivilcelenmeye, ciltte yanma hissine yol açar. Erkeklerin çoğu sıvı temizleyiciler yerine sabun tercih etmektedirler.
Sabunlar deriyi kurutur, kasıntı ve gerginlik hissi verir. Normal ciltte gliserin, E vitamini,
zeytinyağı ve jojoba yağı içeren sabunlar kullanılmalıdır. Cilt kuru ve hassas ise sıvı temizleyicilere geçmelidir.
* Cildiniz yağlı ise yıllarca sürebilen akne problemi olabilir. Tıraş durumu daha da güçleştirebilir. Sivilceli ciltlerde kullanılacak sıvı temizleyiciler hem yüzeydeki
ölü hücreleri ortadan kaldırır hem mikrop öldürücü özellikler taşır.
* Temizleme ardından ikinci basamak nemlendirmedir.
Kuru cilt için kremler, normal cilt için losyonlar, yağlı cilt için ise jel veya tonik kullanılmalıdır. Eğer akne varsa glikolik ve salisilik asit içerenler ön planda tutulur.
* Tıraş sonrası
cilt tahriş oluyorsa aloe vera içeren traş kremleri denenmelidir. Tıraş makineleri daha az tahrişe yol açmaktadır ancak
jilet tercih ediliyorsa çok bıçaklılardan kaçınılmalıdır.
* Çevresel kirlilik ve güneş ışınlarının yaşlandırıcı etkisi antioksidanlar ile bir ölçüde giderilebilir.
Gıdalarla da antioksidanları almak önemlidir. Takviye olarak Omega 3, E ve C vitamini, çinko, selenyum gibi antioksidanlar alınabilir. Dışardan uygulanan kremlerde ise retinoik asit içerenler tercih edilmelidir.
SAÇLARI GÜÇLENDİRMEK İÇİN NELER YEMELİYİZ?
Fazla tarım ilaçları içermeyen, organik yetiştirilmiş bitkisel ve hayvansal besinler.
B Vitaminleri, magnezyum ve demirden zengin, çiğ tüketilen koyu yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, brokoli, marul, roka semizotu, nane, maydanoz, kekik, biberiye vb) tam tahıllı buğday.
Antioksidan özelliği fazla olan koyu kırmızı, mor, sarı, turuncu renkli çilek, kiraz, vişne, domates, incir, yaban mersini (mavi yemiş), karadut, ahududu gibi meyveler.
Kavrulmamış badem, fındık, ceviz (kalsiyum, çinko, magnezyum, selenyum deposu).
Kaliteli, organik hayvansal protein: Kırmızı et, sakatat, tavuk, soğuk su deniz mahsulleri (somon, okyanus uskumrusu, istiridye gibi), yumurta sarısı, keçi sütü, eski peynir.
Ev yapımı kefir, yoğurt, boza, turşu gibi faydalı bakteri içeren fermente besinler.
Yeşil çay (saç dökülmesine neden olan hormonu engelliyor).
YARIN: TESTİS TÜMÖRLERİ
HAZIRLAYAN: HÜLYA BALCI