Türkiye'deki koronavirüs vakalarının yaklaşık yüzde 40'ı İstanbul'da ve İstanbul'da durum gitgide kritikleşiyor. Yaşanan gelişmelerin ardından Bilim Kurulu ilk kez İstanbul'da toplanma kararı aldı. Bakan Koca konuyu "Ankara dışında yapacağımız ilk toplantı olacak" diye duyururken, toplantıda yeni tedbirlere ilişkin detayların da görüşüleceği öğrenildi. A Haber'de Banu El'in konuğu olan Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü gelişmeleri yorumladı.
İSTANBUL İÇİN FARKLI ÖNLEMLER OLACAK MI?
Prof. Dr. Tevfik Özlü: Sadece İstanbul olarak bakmamak lazım. Şu anda Anadolu'nun bazı kentlerinde de artışlar var. Ve her kentteki durum da kendine özel faktörlerle ilgili. Yani büyük kentlerde artış nedenleri Anadolu'daki kentlere göre biraz daha farklılaşabiliyor. Dolayısıyla alınacak olan tedbirler de bu bağlamda farklılaşabilir. Burada İl Hıfzısıhha Kurulları yetkili ve değişebilir. Ama İstanbul'da özellikle bu tatil dönüşü kalabalıklaşma ve gerek toplu taşımada gerek iş yerlerinde, kapalı mekanlarda karşılaşmalar maalesef bulaştan sorumlu gibi görünüyor. Bu bağlamda zaten bazı tavsiyeler ve kurallar vardı. Denetimler yapılıyor ama bunlar yeterli olmuyorsa tabi ki bu kalabalıklaşmayı azaltacak ek önlemler de kamu yönetimi tarafından getirilebilir.
EN ACİL TEDBİR HANGİ ALANDA UYGULANMALI?
En önemlileri bence toplu taşıma ve yeme içme alanları. Buraların kurallara uyması, denetimlerin yapılması ve kalabalık oluşmasının engellenmesi. Çünkü yeme-içme alanlarında maskeler çıkarılıyor tabi. Dolayısıyla bulaşma daha kolay oluyor. Dolayısıyla ciddi bir bulaş riski var oralarda. Avrupa'da da çalışmalar bunu destekliyor. Avrupa'nın pekçok ülkesinde de bu yeme içme ile ilgili belli düzenlemeler, belli saatlerin kısıtlanması gibi tedbirler var. ABD'de de var. Dolayısıyla Türkiye'de de bu alanların en azından denetimlerinin yapılması ve kurallara uymayanların bu hizmeti vermeleriyle ilgili kısıtlamalar getirilmesi doğru olacaktır diye düşünüyorum.
İkincisi de sizin de söylediğiniz gibi toplu taşıma. Bulaşma açısından büyük bir risk. Mesafeyi koruyamıyorsunuz, sadece maske ve el hijyeninden başka silahınız kalmıyor. Toplu taşımadaki yoğunluğun azaltılması çok önemli. Bununla ilgili bazı kamu kurumları kademeli mesai uygulamaya geçti ama bu yetmiyor sanırım. Mutlaka özel sektörün de destek vermesi lazım. İşe gidiş-dönüş saatleri dışındaki tenha saatlerin de halk tarafından kullanılması için de bir teşvik edici uygulamanın getirilmesi de yerinde olur diye düşünüyorum.
