Sen bu kadarsın işte. - Ne diyorsun ya kafayı mı yedin? - Sen yemişsin kafayı. - Yedirttin kafayı bana. Saçmalıyorsun. - Ha şimdi saçmaladık he! - Ya kapat kapat artık. - İyi kapatacam telefonu bir daha arama beni. - Ya konuyu kapat dedim.
Hey Allahım ya. - He he anladım ben seni. - Neyi anladın yaaa çıldıracam. - Hepiniz böylesiniz işte. - Ya hepeniz derken eski sevgilin mi geldi aklına. Özledin mi? - Hee özledim ne yapacaksın. - Kapaaaat lan kapat lannn telefonu çıldırttın beni. - Düüütttt - Aaaaa kapattı!..
BALIK AVI
Temel dünya turuna çıkar ve yolu Kanada'ya da düşer. Kırk yılda bir Karadeniz'de hamsi avlamaktan daha değişik bir fırsat çıktığını düşünerek buz tutmuş bir gölde, buzu kırıp balık tutmaya özenir ve işe koyulur.
Tam buzu kıracakken, insanın içini titreten bir ses duyulur:
- Oğlum burada balık yok!
Temel az öteye gidip yeniden buzu kıracakken ses yine gürler, - Burada balık yok dedim sana...
Temel'in eli ayağı titreyerek seslenir:
- Allahım, sen misun yoksa?
Ses yeniden duyulur, - Hayır oğlum, ben buz hokeyi stadının spikeriyim.
KIZILDERİLİ
Kızılderili eczaneye girer:
- Var bizim büyük şef ama yok kaka.
Eczacı bir an düşünür ve şefin kabız olduğuna karar verir ve hemen bir kabız sökücü verip gönderir. Kızılderili ertesi gün yine gelir: "Var bizim büyük şef ama yok b.k." Eczacı hayret eder ama biraz daha kuvvetli bir ilaç verir. Ertesi gün yine aynı adam gelir:
-Var bizim büyük şef ama yine yok kaka.
Eczacı sinirlenip en kuvvetlisinden iki kutu verir ve "Hepsini içsin" der. Ertesi gün Kızılderili yine gelir:
- Var bizim büyük kaka ama yok şef!!
ALKIŞLIYORUM
"Oğlum ödevinin bu kısmını neden yapmadın?" diye çıkışıyorum, açık sözlü doğrucu öğrencim cevap veriyor:
Öğretmenim annem orasını anlayamadı, yapamadı...