PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın çağrısının şifreleri... Kadil'in bahanesi kalmadı! Mesajların gittiği 4 adres
Türkiye tarihi günlerden geçiyor... Terörsüz Türkiye adımlarının sonucu olarak terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan örgüte kendinizi feshedin çağrısı yaptı. Teröristbaşı Öcalan, "Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir." dedi.Öcalan'ın çağrısının ardından gözler uzun süredir "sancı" çeken Kandil'e çevrildi. Artık bahanesi kalmayan ve operasyonlarla köşeye sıkışan terör baronları "kongreyi" toplayıp silah bırakacak mı? İşte Öcalan'ın mesajlarının gittiği 4 adres ve çağrının şifreleri...
Türkiye yeni bir döneme girdi...
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın "iç cepheyi sağlam tutalım" vurgusuyla başlayan yeni dönem MHP lideri Devlet Bahçeli'nin "PKK'nın lağvedilmesi"ne yönelik telkinleriyle şekillendi ve "Terörsüz Türkiye" adımları sonuç verdi.
PKK ELEBAŞI ÇAĞRI YAPTI
İmralı ve partiler arasında mekik dokuyan DEM Parti heyeti İmralı'ya gerçekleştirilen 3. ziyaretin ardından PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın mektubunu kamuoyu ile paylaştı.

"TÜM GRUPLAR SİLAH BIRAKSIN PKK KENDİSİNİ FESHETSİN"
Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan terör örgütünün feshedilmesi için çağrı yaparak, "Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum. Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir." dedi.
Öcalan'ın el yazısı ile yazdığı mektuba Takvim.com.tr ulaştı. Mektubun tamamı için ilişkili habere tıklayabilirsiniz:
ÇAĞRININ ŞİFRELERİ
Öcalan'ın mektubunun ardından gözler her fırsatta teröristbaşı Öcalan üzerinden pazarlığa girişen ve silah bırakmaya ayak direyen Kandil'e çevrildi.
Artık bahanesi kalmayan ve operasyonlarla köşeye sıkışan terör baronları "kongreyi" toplayıp silah bırakacak mı?, Öcalan'ın mesajlarının gittiği 4 adres ve çağrının şifreleri neler?
Tarihi gelişmeyi köşesine taşıyan köşe yazarları bu sorulara ışık tuttu.
Hürriyet Yazarı Abdulkadir Selvi, "Bakalım Kandil, Öcalan'ın çağrısına uygun hareket edecek mi yoksa Öcalan'a rağmen yoluna devam mı edecek? O zaman Öcalan ile PKK karşı karşıya gelmiş olmayacak mı?" sorularını sorarak 15 madde sıraladı.
"Tarihi çağrı" başlığını atan Selvi'nin yazısının ilgili kısmı şu şekilde:
1- Öcalan, "Soğuk savaş döneminin sona ermesi ve fikir özgürlüğü alanında sağlanan ilerlemeler PKK'nın, anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır. Dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır" dedi. Kandil'dekilerin anlamak istemediği gerçeği hatırlattı.
2- Kurucu lideri olarak PKK'yı feshettiğini ilan etti. PKK kongresinin toplanarak kendini lağvetmesi için karar almasını istedi.
PKK elebaşı Abdullah Öcalan
AYRI DEVLET YOK
3- Öcalan'ın çağrısındaki önemli noktayı da,"Ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır" vurgusu oluşturuyordu. PKK yıllarca bu hedeflerin peşinde koştu. Ama Öcalan bunları tarihin çöp sepetine attı.
4- Öcalan'ın çağrısının dört adresi var.
- Kandil ve PKK
- Suriye'de PKK-YPG yapılanması
- DEM Parti
- Avrupa'daki yapılanma
İZLEME SÜRECİ
5- Öcalan'ın çağrısından sonra izleme sürecine geçilecek. İzleme sürecinin en fazla 3-4 ay sürmesi bekleniyor.
6- Kandil'in, Öcalan'ın çağrısı doğrultusunda PKK kongresini toplayıp fesih kararı alması bekleniyor. PKK kongreyi toplayıp böyle bir kararı alacak mı yoksa terör faaliyetlerine devam edecek mi? Bu süre zarfında bu durum netleşecek.
ÜÇ ÜLKE
7- Türkiye'de, Irak'ta ve Suriye'deki PKK-YPG yapılanmaları ayrı başlıklar halinde ele alınacak. Suriye'deki PKK-YPG yapılanması Suriye'nin bütünlüğü içinde değerlendirilecek. PYD liderlerinden Salih Müslim, Öcalan'ın çağrısını kabul edeceklerini açıkladı. Ama Mazlum Kobani'nin lideri olduğu PKK-YPG'nin tavrı netleşmedi.
8- PKK, kendini feshetme ve silahlı mücadele dönemini bitirme kararı alırsa Türkiye'de, Irak'ta ve Suriye'de ona göre mekanizmalar oluşturulacak.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİ
9- Türkiye terörü bitirmekte kararlı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2025 yılında, "Terörsüz Türkiye" hedefine ulaşılacağını açıkladı. Tek seçenek Öcalan'ın çağrısı ya da Kandil'in alacağı karar değil. 40 yıllık terör belasını kansız bir şekilde bitirmek için çaba gösteriliyor. Ama bundan sonuç alınamazsa Türkiye'nin B Planı hazır.
ASKERİ OPERASYONLAR
10- PKK sınırlarımızın içinde etkisiz hale getirildi. Irak ve Suriye'de konjonktür ülkemizin lehine gelişiyor. PKK terör faaliyetlerine devam edeceğini ilan ederse bu kez askeri yöntemler devreye girecek. Yeni sürecin mottosu, "Savaşanla savaşırız, barışanla barışırız".
PKK'nın dağ kadrosu köşeye sıkıştı (Takvim.com.tr Arşiv)
MUHATABI DEVLET DEĞİL
11- Şimdiye kadar "İmralı'nın iradesi irademizdir" diyen PKK, Öcalan'la test edilecek. PKK eğer Öcalan'ı dinlemezse o zaman Öcalan'dan, "Bu PKK benim kurduğum ve lideri olduğum PKK değil, bu PKK, İsrail'in güdümündeki PKK" açıklaması gelebilir.
12- Öcalan, örgütüne çağrı yapıyor. Kurucusu olduğu PKK'nın silah bırakmasını istiyor. Öcalan'ın çağrısının muhatabı ne devlet ne de toplum.
PAZARLIK YOK
13- Bu süreç bir pazarlık süreci değil. Öcalan'ın çağrısının hiçbir yerinde pazarlık yer almıyor. Öcalan, terörü bitirme konusunda ehil olduğunu ve bu gücünü kullanmak istediğini bildirdi. Devlet de ona bir fırsat tanıdı.
AF YOK
14- Öcalan'a af, söz konusu değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ifade ettiği gibi, "Af maf yok", zaten Öcalan'ın da bu yönde bir talebi yok.
İMRALI'DA KALACAK
15- Öcalan bu sürecin sonunda İmralı'dan çıkmayacak. Zaten kendisinin de böyle bir talebi yok. Öcalan, şehitlerin olduğu bir ülkede İmralı'da çıktıktan sonra yaşayamayacağını çok iyi biliyor. Süreç başarılı olursa, belki İmralı'da yaşam koşullarına yönelik bir düzenleme gündeme gelebilir.
"ARTIK HİÇBİR BAHANELERİ YOK"
Sabah Yazarı Melih Altınok ise, "Evet, örgütü fiilen yöneten dağ kadrosuna güvenmiyoruz. Düz ovadaki temsilcileri için de aynı durum geçerli.
Ama bir yere kadar direnebilirler. Zira Trump'ın gelişi ve Suriye devriminin ardından yıllardır oynadıkları uzatmaların sonuna geldiklerinin onlar da farkında." dedi.
Altınok, "Artık hiçbir bahaneleri yok" başlığını attığı yazısında şu ifadelere yer verdi:
İmralı'da PKK'nın yasal partisi olan DEM heyeti ile son görüşmesini gerçekleştiren Öcalan beklenen çağrıyı yaptı.
Ne yalan söyleyeyim, daha uzun bir metin bekliyordum. Neyse ki PKK'nın ortaya çıkış gerekçelerinin yeni yüzyıla girerken ortadan kalktığını anlatan Öcalan özet geçmişti.
MHP lideri Devlet Bahçeli ve Başkan Recep Tayyip Erdoğan (Takvim.com.tr Arşiv)
"Sistem arayışları ve gerçekleştirmeler için demokrasi dışı bir yol yoktur" şeklinde net cümleler kurduğu metnini şöyle sonlandırıyordu:
"Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanı'nın ortaya koyduğu iradeyle, diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum. Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir."
Evet, örgütü fiilen yöneten dağ kadrosuna güvenmiyoruz. Düz ovadaki temsilcileri için de aynı durum geçerli.
Ama bir yere kadar direnebilirler. Zira Trump'ın gelişi ve Suriye devriminin ardından yıllardır oynadıkları uzatmaların sonuna geldiklerinin onlar da farkında.
"Atakürt" muamelesi yaptıkları manevi önderleri "Artık bu iş anlamsız, sürdürülebilir değil" dedikten sonra aynı yolda ısrar etmenin marjinalize olmak, halk desteğini kaybetmek anlamına geleceğini görmemeleri imkânsız.
Yıllarca sündürdükleri Çözüm Süreci'ndeki performanslarının aksine bu kez İmralı'ya takoz olmamaları, 4 ayda bir sonuca ulaşmaları aydınlandıklarının göstergesi.
Umarım, varılan noktanın kendilerine tanınmış son fırsat, köprüden önce son çıkış olduğunu unutmazlar ve siyaseti, demokrasimizi istismar eden, toplumsal huzuru bozan, kaynaklarımızın israfına sebep olan bu ayak bağı tarihe gömülür."
Sabah Yazarı Mahmut Övür de "Terörsüz Türkiye" gerçeğine dikkat çekerek şu satırları kaleme aldı:
Şu Türkiye fotoğrafına dikkatle bakın; artık sözü dinlenen, Ukrayna-Rusya savaşında denge siyasetiyle insanlığın barış umudu olan, Karabağ, Libya, Somali ve Eritre'de kurulan küresel tezgâhları bozan, 61 yıl sonra gerçekleşen Suriye devriminde başat rol oynayan ve "Dünya beşten büyüktür" diyerek mazlumların sesi olan bir Türkiye gerçeği var.
Bu fotoğrafa yeni bir kare daha eklendi: İki süper güç, ABD ve Rusya'nın diplomatları ikili ilişkileri geliştirmek için İstanbul'da buluştu.
İşte bu Türkiye, Başkan Erdoğan başkanlığında ve MHP Lideri Devlet Bahçeli desteğinde çıktığı yeni küresel yolculuğunu daha etkili kılacak ve iç barışını güçlendirecek tarihi bir hamlenin, "terörsüz Türkiye" hamlesinin sonuçlarıyla karşı karşıya...
Nihayet o hamleye ilk cevap, terör örgütü PKK elebaşı Öcalan'dan geldi:
"Barış ve demokratik toplum döneminin dili de gerçekliğe uygun geliştirilmek durumundadır. Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanı'nın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum. Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir."
Açıklamayı bu kez bir önceki çözüm sürecinin de aktörü olan Pervin Buldan Türkçe, Ahmet Türk ise Kürtçe, İstanbul Taksim'de yaptıkları basın toplantısıyla duyurdu. Toplantıya DEM yönetiminin, çok sayıda siyasi aktörün katılması, kararın paylaşılacağını ve bu kararın KCK, Kandil ve YPG'yle de paylaşıldığını gösteriyor. Farklı bir tavır çıkıp çıkmayacağını kısa sürede görürüz.
PKK'nın dağ kadrosu (Takvim.com.tr Arşiv)
Geride bırakılan tablonun ne kadar ağır olduğunun herkes farkında. Türkiye 40 yıldır terör nedeniyle büyük bedeller ödedi. Binlerce insanını kaybetti, 3 trilyon dolara ulaşan maddi kayıp söz konusu. Ama en önemlisi, terörün bin yıldır birlikte yaşayan iki halkı birbirine düşman etme ihtimali gerçekleşmedi... Allah'tan onu başaramadılar. Şu gerçek bir kez daha ortaya çıktı: Son 200 yıllık tarihimizde bütün isyanlara, kalkışmalara, devletin zorbalığına, yasaklarına rağmen bu iki halkı birbirinden kimse ayıramadı. Nedeni ne olursa olsun, bu iki halkın birlikte yaşamaları kaçınılmaz kaderleri. Malazgirt'ten bu yana ne zaman birlikte olmuşlarsa tarihin seyri değişmiş ve bölgenin en güçlü devletlerinin sahibi olmuşlar. Alparslan'dan Selahaddin Eyyubi'ye, Yavuz Sultan Selim'den Mustafa Kemal'e hepsinin hikâyesinde bu ortaklık var. Öcalan da bu noktalara dikkat çekti.
Bugün de tarihin benzer bir kırılma noktasındayız ve Türkiye küresel krizlerin çözümünde kilit ülke konumunda. Yeni bir tarih yazmak için zaman da zemin de uygun.
Tarihin bu kırılma döneminde Türkiye, Başkan Erdoğan gibi dünyanın dikkatle izlediği küresel etkisi olan bir lidere de sahip... Bu noktada Gazze'de soykırıma açık destek vererek insanlık suçuna ortak olan küresel güçlerin durumu da içer acısı ve düşüşteler. Ürettikleri demokrasi, hukuk gibi değerlere sahip çıkmadıkları gibi birbirlerini boğazlamak için bahane üstüne bahane üretiliyor.
Öcalan'dan gelen çağrıya bu çerçeveden bakmakta ve şu ortak noktaların altını çizmekte yarar var:
"Türkiye'nin barış ve güvenliği aynı zamanda Kürtlerin de hak ve özgürlüklerinin teminatıdır.
Terörün yaratmaya çalıştığı düşmanlığın artık bir son bulması, ulusal meselelerin siyaset üstü değerlendirilerek milli/ortak bir söylem geliştirilmesi gerekmektedir.
Daha özgür ve demokratik bir geleceğin inşası için hep birlikte hareket etmeliyiz. Tarih yazarken doğru yerde durmak, kardeşliğe omuz vermek vatanseverlik görevidir."


