Seçil Erzan'dan bomba Semih Kaya iddiası: 3 valizle iki kez çıktı! Fatih Terim de mağdur olarak dosyaya girdi! İddianamede dikkat çeken hesap hareketleri detayı |

Yüksek karlı fon dolandırıcılığında flaş bir gelişme yaşandı. Geçtiğimiz günlerde Denizbank yöneticilerinin de dinlendiği duruşmanın ardından Fatih Terim de 'müşteki' olarak dava dosyasına girdi. Hazırlanan birleştirme talepli iddianame ana dava dosyasıyla birleştiğinde mağdurların sayısı 29'a yükselecek. Terim'in, ifadesinde Seçil Erzan'a fon ile alakalı bir para ödemediğini söylerken "3 milyon dolar hala gönderilmedi." dediği öğrenildi. Öte yandan hazırlanan yeni iddianamede hesap hareketlerinde yer almayan bir ekleme yapıldığı ifade edildi. Öte yandan bugün devam edilen duruşmada Erzan, futbolcu Semih Kaya'nın 3 valiz parayla iki kez bankadan çıktığını söyledi. Banka çalışanları için mahkeme zorla getirme kararı verdi. İşte detaylar...

Giriş Tarihi 29 Mayıs 2024, 15:34 Güncelleme 30 Mayıs 2024, 10:03
Seçil Erzan’dan bomba Semih Kaya iddiası: 3 valizle iki kez çıktı! Fatih Terim de mağdur olarak dosyaya girdi! İddianamede dikkat çeken hesap hareketleri detayı |

İÇİNDEKİLER

Kamuoyunda "yüksek karlı gizli fon" adıyla bilinen dolandırıcılık olayına ilişkin müşteki Fatih Terim'in şikayetiyle hazırlanan yeni iddianamenin detaylarına ulaşıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca birleştirme talepli hazırlanan ve Fatih Terim'in "müşteki" olarak yer aldığı iddianamede, sanık Seçil Erzan'ın Terim'in tüm bankacılık işlemlerini uzun yıllar yönettiği kaydedildi.

Müşteki Terim'in, 6 Haziran 2023'te banka hesap hareketlerine ilişkin idari izinli olan sanık Erzan'ın yerine bakmakla görevli sanık Rüya Sağır'la görüşerek bilgi alma talebinde bulunduğu anlatılan iddianamede, ''Şüpheli Rüya Sağır'ın müşterinin bankada bulunan hesaplarına ilişkin oluşturulan Excel tablosunda 219 bin 300 dolar ve 47 bin 400 lira olacak şekilde iki kalem alacağın yer almasına rağmen bu tabloya banka uhdesinde bulunmayan 'e saklama o/n 3 milyon dolar' şeklinde bir kalem alacağı daha eklendiği anlaşılmıştır.'' denildi.

İddianamede, sanıklar Sağır ve Erzan'ın birlikte hareket ederek Terim'i dolandırdıkları belirtildi.

Hazırlanan iddianamede müşteki Fatih Terim'in Haziran 2023'te savcılıkta alınan ifadesine de yer verildi. Terim ifadesinde, uzun yıllardır teknik direktörlük yaptığını, Erzan ile yaklaşık 5-6 yıldır tanıştığını ve 11 yıldır da bankanın müşterisi olduğunu dile getirdi.

Bankanın Florya ve Levent şubelerine hiç gitmediğini, paraya ihtiyacı olduğunda yakınlarından ve aile dostlarından istediğini, onların gerektiğinde bankadan parayı çekip kendisine getirdiğini anlatan Terim, şunları kaydetti:

"Birtakım belgelere imza atmam gerektiğinde ise zaman zaman Seçil Erzan yanıma gelip Florya'daki tesislerde imzamı alırdı. Hatta evime geldiğinde de belgelere imza atmışlığım olmuştu. Bahsedilen fon ile yakından uzaktan ilgim yoktur. Bu fon için kimse benden bu zamana kadar herhangi bir para istemedi. Bu fon ile alakalı Seçil Erzan'a hiçbir zaman para vermedim. 6 Nisan'da hesabımda ne olup bittiğini öğrenmek için bankada çalışan Rüya Hanım ile mesajlaştım. Seçil Erzan olayını duyunca bankaya sinirlendim ve bankadaki tüm paramın eşim Fulya Terim'in başka bankadaki hesabına aktarılmasını istedim. 219 bin 300 dolar ve 47 bin 400 lira paranın eşimin hesabına geldiğini tespit ettim ama 3 milyon dolar hala gönderilmedi."

Terim, ne kadar zarara uğratıldığından haberi olmadığını, iyi niyetinin suistimal edildiğini dile getirerek, şüpheliler Rüya Sağır ve Seçil Erzan'dan şikayetçi olduğunu söyledi.

İddianameye göre sanık Erzan ise 18 Nisan'da alınan ifadesinde, müşteki Terim'in tüm bankacılık işlemlerini kendisinin yönettiğini, Terim'in bir dönem Eurobond'dan zarar ettiğini belirterek, "Bu zararını çıkarmak için bana 300 bin dolar parayı elden vermişti. Fakat ben bu parayı Fatih Terim'in şoförü U.A'ya geri ödedim. Rüya Sağır Denizbank'ta çalıştığım şubede portföy yöneticisi olarak görev yapıyordu. Bankada olmadığım dönemlerde Terim ile ilgilenmesi için Rüya Sağır'ı görevlendirmiştim. Bu konuya ilişkin Fatih Terim'e de bilgi vermiştim." dedi.

Terim'in talebi üzerine Sağır'ın kendisine hesap bilgilerini gönderdiğini anlatan sanık Erzan, tutuklandığı dönemde Terim'in Denizbank'ta 3 milyon dolar bakiyesi olmadığını, Sağır'a, Terim'in "saklamada 3 milyon doları olduğuna" ilişkin bir şey söylediğini hatırlamadığını ifade etti.

İddianamede, şüpheliler Seçil Erzan ve Rüya Sağır'ın, "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçundan 3'er yıldan 10'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.

İddianame kabul edilirse Seçil Erzan toplamda 305 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak.

ANA DAVA DOSYASINDAKİ İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan'ın bir bankanın Levent'teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker'den kişisel güven ilişkisine dayalı 2 milyon dolar alarak, yüksek kar vaadiyle yeniden kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydediliyor.

İddianamede, müşteki Çeviker'e para karşılığında yazılı evrak verildiği, ancak daha sonra Çeviker'in Erzan'a ulaşmaya çalışsa da ulaşamadığı, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ifade ediliyor.

Sanık Erzan'ın bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi olan güvenilir bir fon bulunduğunu ve yine kamuoyunda tanınan Fatih Terim ve Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek, müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği belirtiliyor.

İddianamede, Erzan'ın, müştekilerin verdiği paralara ilişkin sahte belgeler oluşturduğu, bu belgelere bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atıp müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği kaydediliyor.

SANIK ERZAN'IN 90 YILDAN 295 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR
Sanık Erzan'ın "özel belgede sahtecilik" ve "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 90 yıldan 295 yıla kadar hapsi isteniyor.

Sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün ise aynı suçlardan 3 ile 98 yıl arasında hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

BANKA YÖNETİCİLERİ İÇİN ZORLA GETİRİLME TALEBİ
Öte yandan Seçil Erzan ile birlikte 7 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya tutuklu sanık Seçil Erzan ve Ali Yörük avukatlarıyla birlikte katıldı.

Müşteki avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmada banka çalışanları tanık olarak dinlendi. Tanık olarak dinlenmesi beklenen bankanın üst düzey yöneticileri ise duruşmaya katılmadı.

Milliyet'te yer alan habere göre, Yöneticilerin duruşmaya katılmaması üzerine söz alan bir müşteki avukatı, "Banka yöneticileri de avukatları da duruşmaya Cuma günü katılacağına dair dilekçe vermişler. Ancak duruşmanın Cuma günü devam edeceğine dair ara kararınız yok. Tanıkların avukatlarıyla birlikte burada olmaları gerekmekteydi. Bu celse gelmeyen tanıklar hakkında zorla getirilme kararı çıkarılmasını talep ediyoruz" dedi.

SEÇİL ERZAN: "BELGESİNİ İSTİYORDUK"

Talebin ardından mahkemeden söz alan tutuklu sanık Seçil Erzan, önceki duruşmada tanık olarak dinlenen bankanın üst düzey yöneticisi Sermin Tekin'in beyanlarına karşı konuşmak istediğini söyledi. Sermin Tekin'in bankadan çıkan çanta dolu paralardan haberinin olmamasının imkansız olduğunu söyleyen Erzan, "Müşteri 50 bin doları bile çekse biz ne yapılacağı ile ilgili bilgi veriyorduk. Yatırım için parayı çekiyorsa bunun belgesini istiyorduk. Ya da dekontun arkasına yazıyorduk" dedi.

"BENİM ERTESİ GÜN İŞTEN ÇIKARTILMAM GEREKİRDİ"

"Müşteri parasını çeker isterse müdüre verir isterse kendi görürü" ifadelerinin yalan olduğunu söyleyen Seçil Erzan, "Bu işten çıkarma sebebidir. Benim banka içinde o paraya dokunmam kesinlikle yasaktır. Bir şube müdürü odasından bir çanta para alıp aşağıda veznede yatırmak benim ertesi gün işte çıkarılmam demektir. Bunu yapan çok insan vardı. Semih Kaya 3 valiz parayla iki kere çıktı. Bunlar fark edilmesi gereken konulardı" dedi.

"SEÇİL HANIM PERSONELLE ALAKALI BİR MÜDÜR DEĞİLDİ"

Seçil Erzan'ın beyanının ardından banka çalışanları tanık olarak ifade verdi. Gişe görevlisi Gümüş Y. verdiği ifadede müşterileri sadece kendisine işlem yaptırmak için geldiklerinde gördüğünü söyledi. Seçil Erzan'ın nasıl bir müdür olduğuna ilişkin soruya ise Gümüş Y., "Seçil hanım personeliyle alakalı bir müdür değildi. Çoğu zaman zaten bankada da olmuyordu. Annesi rahatsız olduğu için sık sık gidiyordu. Bir kredi onaylatmak için 2 gün beklediğimi biliyorum" dedi.

"FATİH TERİM'İN ŞOFÖRÜ SANIYORDUM"

Tutuklu sanık Ali Yörük'ü 3 kez bankada futbolcularla birlikte gördüğünü söyleyen Gümüş Y., "Ben Ali beyi Fatih Terim'in şoförü sanıyordum. Okan Turan mesai sonrası bir para çekmişti. İşlemini ben yaptım. Paralar sayıldıktan sonra Seçil hanım Ali beyi odaya davet etti. Paraları Ali beye teslim etti" dedi.

"TANIKLAR ÖNCEDEN UYARILMIŞ"

Gümüş Y.'nin ardından bankanın güvenlik görevlisi ve çaycısı da tanık olarak dinlendi. Tanıkların mahkeme başkanının ve avukatların sordukları sorulara genellikle, "Bilmiyorum" ve "Görmedim" şeklinde cevap vermesi avukatların tepkisine neden oldu. Bir sanık avukatı söz alarak, "Madem böyle cevap verecekler tanıkları dinleyip zaman kaybetmeyelim" dedi. Başka bir avukat ise, "Tanıklar belli ki gelmeden önce uyarılmış. Özellikle konuşmuyorlar. Yalan tanıklıktan işlem yapılmasını talep ediyoruz" dedi.