Başkan Erdoğan ve ailesi hedefteydi... Bilal Erdoğan 15 Temmuz'da yaşadıklarını anlattı: Helikopterler namlusunu bize doğrulttu

15 Temmuz 2016'daki tarihi direnişin üzerinden tam 7 yıl geçti. Milli iradeyi hedef alan karanlık gecenin aydınlık şafağında 252 vatan evladı şehit düştü. Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve ailesi de darbecilerin hedefindeydi... Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını ilk kez anlattı. O gece Cumhurbaşkanlığı’nın Tarabya yerleşkesindeyde bulunduklarını belirten Bilal Erdoğan, "Sabaha kadar etrafımızda helikopterler uçtu. Helikopterin namlusunu bize doğrulttuğunu gördük. Allah Cumhurbaşkanımızın kalbine verdiği cesareti darbecilere vermedi. Halkımız onlara hadlerini bildirdi. Rabbim Cumhurbaşkanımızı korudu. O cesaretinden, o samimiyetinden dolayı da halk ona sahip çıktı." ifadelerini kullandı.

Giriş Tarihi 15 Temmuz 2023, 18:48 Güncelleme 15 Temmuz 2023, 19:43
Başkan Erdoğan ve ailesi hedefteydi... Bilal Erdoğan 15 Temmuz’da yaşadıklarını anlattı: Helikopterler namlusunu bize doğrulttu

İÇİNDEKİLER

Bir milletin 'diriliş' destanı olan, tankın gücünün halkın gücünü yenemediği, vatan uğruna nice canların toprağa düştüğü 15 Temmuz FETÖ'cü darbe girişiminin üzerinden tam 7 yıl geçti.

Türkiye Yüzyılı'nını kahramanı olan 252 vatan evladı ihanet gecesinde şehadet şerbeti içti.



BAŞKAN ERDOĞAN VE AİLESİ HEDEFTEYDİ
Milletin iradesine kastedilen kanlı gecede Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve ailesi cuntacıların hedefindeydi. Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminde yaşadıklarını ilk kez anlattı.



SABAH'ta yer alan habere göre; Bilal Erdoğan, "Cumhurbaşkanımızın Marmaris'ten İstanbul'a gelmesi, aslında tankın üstüne çıkmaktan çok daha riskli bir şeydi bence. Savaş uçağının karşısına çıkmak gibi bir şey yapmış oldu" ifadelerini kullandı.

Bilal Erdoğan şu açıklamalarda bulundu:

İSTANBUL'A GELME KARARI VERMİŞTİ
"15 Temmuz gecesi biz ailemle birlikte Cumhurbaşkanlığı'nın Tarabya yerleşkesindeydik. Çocuklar o zaman ufaktı. Çocukları yatırma saatiydi. Arkadaşlarımdan bir iki mesaj geldi. Bir iki fotoğraf karesi... Saat herhalde 21.30-22.00 arasıydı. 'Ne oluyor?', 'Ne gidiyor' derken, o sırada tabii Cumhurbaşkanımız Marmaris'te. Bende bir meyil var. Yeterince bir şey için gayret göstermeden Cumhurbaşkanımıza ulaşmak istemiyorum. Başka arkadaşlarımdan, bilme ihtimali olan insanlara mesaj atıyorum, öğrenmeye çalışıyorum.




"SELÇUK BAYRAKTAR YANIMIZA GELDİ..."
Bu esnada Selçuk beyler (Selçuk Bayraktar) ve aileden Avrupa Yakası'nda oturan bireyler yanımıza geldiler. Cumhurbaşkanımızla haberleşmeye başladık. Cumhurbaşkanımız çok erkenden İstanbul'a gelme kararını vermişti. Onu öğrendik. Tarabya'nın üzerinde F-16'lar uçuyor."



"BAŞINA BİR ŞEY GELECEĞİNDEN ENDİŞELENDİK"
"İstanbul'a gelirken, başına bir şey geleceği endişesi bizde hâkimdi. Cumhurbaşkanımızın böyle bir şey olması halinde, 'Biz tankların karşısında dururuz' deyişine şahidim. Cumhurbaşkanı bir şey dediyse elbette yapar. Ve başkaları gibi değil. Başkaları da tankların üzerine gideceğini söylemişti. Ancak onların onu yapamayacağını biliyorduk, yapmadıklarını da gördük. Cumhurbaşkanımızın Marmaris'ten İstanbul'a gelmesi, aslında tankın üstüne çıkmaktan çok daha riskli bir şeydi bence."

AİLE EFRADI DA AYNI TEHLİKEYE KATILDILAR
"Savaş uçağının karşısına çıkmak gibi bir şey yapmış oldu Cumhurbaşkanımız. Yanında olan aile efradı da aynı tehlikeye, riske katıldılar. Liderleri lider yapan böyle zor anlarda verdikleri kararlardır. İstanbul'a geldiler. Biz de Selçuk beylerle havaalanına doğru yola çıktık. Yollarda insan seli olmuştu. Tarabya'dan Atatürk Havalimanı'na gittik. Biz havalimanına intikal ettiğimiz esnada onların uçağı da zaten indi. Tabii Allah korudu."



"SABAHA KADAR ETRAFIMIZDA HELİKOPTERLER UÇTU, NAMLULARINI BİZE DOĞRULTTULAR"
"Cumhurbaşkanımız havaalanına geldi. Sabaha kadar etrafımızda helikopterler uçtu. Helikopterin namlusunu bize doğrulttuğunu gördük. Allah Cumhurbaşkanımızın kalbine verdiği cesareti darbecilere vermedi. Halkımız onlara hadlerini bildirdi. Rabbim Cumhurbaşkanımızı korudu. O cesaretinden, o samimiyetinden dolayı da halk ona sahip çıktı. Türk milleti arkasında yürüyebileceğini bildiği zaman dünyanın sonuna kadar cesaretle yürür. Şimdi de sanırım 15 Temmuz'da gösterdiğimiz o yürüyüşü sürdürüyoruz."