Liste krizi dinmiyor! "İyi Partili ülkücüler" isyana başladı... Özel ilişkiler, parti içi çeteleşme...

14 Mayıs seçimlerine sayılı bir zaman kalırken, İYİ Parti ve CHP'nin YSK'ya sunduğu isimler partiler içinde kriz çıkardı. CHP'nin FETÖ temaslı Yüksel Taşkın'ı İzmir 1. sıradan aday göstermesi Sadullah Ergin'i Ankara 1. bölgeye yazmasına tepkiler yükselirken İyi Parti'de Kocaeli'den tekrar aday gösterilen Küfürbaz Lütfü Türkkan, Ordu'dan FETÖ'nün desteklediği İdris Naim Şahin ve Elazığ'dan İrfan Sönmez gibi isimlerin adaylığı partiyi karıştırdı. Kulislere göre İyi Parti'de altında "İyi Partili Ülkücüler" yazan bir bildiri dolaştırılıyor. Bildiride ülkücülerin listelere alınmadığı ve işin içine "özel ilişkiler"in girdiği iddia ediliyor. "Çeteleşme" ile itham edilen isimlerin ise Meral Akşener'in yakın ekibi olması dikkat çekiyor... İşte detaylar...

Giriş Tarihi 15 Nisan 2023, 07:18 Güncelleme 15 Nisan 2023, 09:31
Liste krizi dinmiyor! İyi Partili ülkücüler isyana başladı... Özel ilişkiler, parti içi çeteleşme...

İÇİNDEKİLER

7'li koalisyonda yaşanan adaylık pazarlıkları ve kavgasının ardından patlayan liste krizi dinmek bilmiyor.

CHP ve İyi Parti'nin milletvekili adaylarını YSK'ya bildirmesinin ardından 2 parti de karıştı.

CHP'DE SADULLAH ERGİN VE YÜKSEL TAŞKIN KRİZİ
CHP'nin FETÖ övücüsü ve örgütün operasyon merkezlerinden kapatılan Taraf'ın yazarı Yüksel Taşkın'ı İzmir 1. sıradan DEVA'lı Sadullah Ergin'in ise Ankara 1. bölgeden aday göstermesi partiyi karıştırırken benzer kriz İyi Parti'de de sürüyor.

İP LİSTELERİ DE KRİZ ÇIKARDI: KÜFÜRBAZI FETÖ'CÜSU DOLANDIRICISI HEPSİ LİSTEDE
İyi Parti'nin aday gösterdiği isimlerin sicilleri de büyük tepki çekti. Kocaeli 1. sıradan küfürbaz Lütfü Türkkan'ı aday gösteren İyi Parti'nin Gaziantep ve Elazığ adaylarının sicilleri de temiz değil.

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, FETÖ'nün yayın organı Bugün TV'de elebaşı Gülen için 'Allah dostu' ifadelerini kullanan İrfan Sönmez'i Elazığ 1. sıradan aday gösterdi. İyi Parti Gaziantep listesinden aday gösterilen Mehmet Mustafa Gürban'ın hem borsadaki spekülatörlük iddialar hem de küfürlü tweetleri gündem oldu.


Listenin tepki çeken bir diğer ismi ise 17/25 Aralık Süreci'nde FETÖ ile ilişkisi ortaya çıkan ve AK Parti'den uzaklaştırılan İdris Naim Şahin oldu.

Listelere CHP'li Yaşar Okuyan İyi Partili Aytun Çıray açık açık tepki gösterip zehir zemberek sözler ederken parti tabanı ve teşkilatlar da isyan etti.

"İYİ PARTİLİ ÜLKÜCÜLER" İSYANDA
Kulislere göre isyan bununla sınırla değil... İyi Parti'de altında "İyi Partili Ülkücüler" yazan bir bildiri dolaştırılıyor. Parti içinde bir "çete" olduğu iddiasında bulunulan bildiride ülkücülerin listelere alınmadığı ve işin içine "özel ilişkiler"in girdiği iddia ediliyor.

Kulislerde 'Çete' olarak itham edilenler arasında Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dikbayır, Genel Sekreter Uğur Poyraz, Genel Başkan Yardımcısı Burak Akburak, Özel Kalem Müdürü Esma Bekar ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde Genel Müdür olan Ersagun Yücel ismi ön plana çıkıyor.

Konuyu Sabah Yazarı Mahmut Övür köşesine taşıdı.

Övür'ün yazısı şu şekilde;

"Milletvekili listelerinin açıklanması her zaman tartışmalara, küskünlüklere yol açtı. Ama bu dönemdeki kadarına rastlanmadı. Hem de isyana dönüşen tartışmalar iktidar partisinde değil, umut olması gereken muhalefet partilerinde yaşandı.
Birkaç yıldır AK Parti karşısında altılı hatta yedili ittifak oluşturup umut vermeye çalışan CHP ve İyi Parti, açıkladıkları milletvekili aday listeleriyle bırakın seçmenlerini siyasi kadrolarına bile umut vermedi.


Liste tartışmaları giderek ağır suçlamalara dönüştü. CHP'de Kemalizm ve FETÖ üzerinden yürütülen tartışmalara, İyi Parti'de ek olarak "çete" suçlamaları da eklendi. Zaten İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, son viraja girilirken süreci kötü yönetmiş, arkasından da Yavuz Ağıralioğlu'nun istifasıyla parti ciddi oy kaybetmişti.

Şimdi buna listelerin açıklanmasıyla hem Aytun Çıray'ın "Partimiz baraj altına düştü" açıklaması hem de listelerdeki yerlerin satıldığına ilişkin ağır iddialar eklendi.

Bu tablo en çok da listelere giremeyen İyi Parti'deki ülkücüleri harekete geçirdi. Şu sıralarda kulislerde elden ele, altında "İyi Partili Ülkücüler" yazan bir bildiri dolaştırılıyor.
Yazdıkları ve söyledikleri aslında Çıray'ın söyledikleriyle örtüşüyor. Onun ima ettiği şeyleri bunlar biraz daha açık seslendiriyor ve parti içinde bir "çete" olduğu iddiasında bulunuyorlar.
Ne ilginç değil mi? Muharrem İnce de CHP'de bir "çete"den söz etmişti. Neyse İyi Partili ülkücülerin iddiasına gelelim... Bunlara göre, ülkücüler listelere alınmadı ve refüze edildiler. Ayrıca işin içine "özel ilişkiler" de girdi.


Fotoğrafta: Uğur Poyraz

İtham edilen isimler de sıradan partililer değil. Kulislerde Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dikbayır, Genel Sekreter Uğur Poyraz, Genel Başkan Yardımcısı Burak Akburak, Özel Kalem Müdürü Esma Bekar ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde Genel Müdür olan Ersagun Yücel ismi ön plana çıkıyor.


Fotoğrafta: Ümit Dikbayır


Fotoğrafta: Burak Akburak


Fotoğrafta: Esma Bekar


Fotoğrafta: Ersagun Yücel

Onlar iddia ediyorlar ama ben soru olarak seslendireyim.
Merak edilen şu: İstanbul birinci bölgede Nimet Özdemir, İyi Parti'ye kısa süre önce katılan Verdin Miroğlu, ikinci bölgede Salim Ensarioğlu, ve CHP'li Erdoğan Toprak'ın eski eşi Ece Güner, üçüncü bölgede Seyithan İzsiz ve İmamoğlu'nun hemşerisi Şükrü Kuleyin o sıralara özel torpille mi yazıldı?
Benzer iddialar Adana ve Şanlıurfa'da da gündeme geldi. Hatta Şanlıurfa'da İl Başkanı Fedai Çakmaklı ile Ahmet Bucak yapılan listeye kızarak adaylıktan çekildi.


İyi Partili ülkücüler, Ahmet Ersagun Yücel ve Berna Sukas'ın CHP listelerinde seçilecek yerlere konulmalarını da "şeytani" bir kurgu olarak niteliyor.
Anlaşılan CHP içindeki Atatürkçüler gibi "İyi Parti'nin omurgasını oluşturuyoruz" diyen İyi Partili ülkücüler de şaşkın ve olup bitenleri yeni fark etmişler ki "özür" dileme noktasına gelmişler.

"Her seferinde bize yalan söylendi. Partiyi bize kurdurdular, bizim sırtımızdan başkalarını listelere koydular. Ülkücülerin bölünmesine vesile olduğumuz için ülkücü camiadan özür diliyoruz."

Merak ediyorum, camiadan özür dileyen bu ülkücülerin, şikâyet ettikleri o listelerin ön sıralarında yer alan ve olup bitenler karşısında "susan" ağabeyleri Koray Aydın veya Müsavat Dervişoğlu'na söyleyecekleri bir çift sözleri yok mu?
Ya da bu iddiaları ismen söyleme cesaretleri..."

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN