Kemal Kılıçdaroğlu'nun riyakarlığı! Muhafazakar rolü seccade skandalı patlattı!

7’li koalisyonun Cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 14 Mayıs seçimleri için bürünmeye çalıştığı muhafazakar rol açığa çıktı. Son günlerde Türk siyasetinde en çok konuşulan konu: Kılıçdaroğlu’nun seccadeye ayakkabılarıyla basıp poz vermesi. Kılıçdaroğlu'nun manevi değerlere karşı hassasiyet göstermemesi riyarkarlığının kanıtı niteliğinde oldu. Konuyu köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarları Mehmet Barlas ve Salih Tuna, Kılıçdaroğlu’nun siyasal İslamcı görünüp muhafazakar seçmenin oyunu almaya çalıştığını ifade ederek “Ya göründüğün gibi ol ya da olduğun gibi görün” diye yazdı.

Giriş Tarihi 04 Nisan 2023, 09:20 Güncelleme 04 Nisan 2023, 09:22
Kemal Kılıçdaroğlu’nun riyakarlığı! Muhafazakar rolü seccade skandalı patlattı!

İÇİNDEKİLER

Türkiye 14 Mayıs seçimlerine adım adım ilerlerken 7'li koalisyonun Cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun soyunduğu muhafazakar rolü seccade skandalıyla patlamış oldu.

Geçtiğimiz yıllarda başörtüsüne 'bez parçası' diyen ve son dönemde helalleşme turlarına çıkarak muhazakar rolü kesen Kemal Kılıçdaroğlu Cuma akşamı İstanbul platformunun düzenlemiş olduğu iftar programına katıldı.

Kılıçdaroğlu, programın ardından CHP milletvekili aday adayları ile görüştü.

KEMAL KILIÇDAROĞLU AYAKKABI İLE SECCADEYE BASTI
Görüşmelere ilişkin paylaşılan fotoğraflarla skandal açığa çıktı. Öyle ki CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun ayakkabıları ile namaz kılarken kullandığımız seccadeye bastığı ve poz verdiği görüldü.

"GÖREMEDİM, OPERASYON"
Kılıçdaroğlu, Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda seccadeyi göremediğini Saadet Partisi'nin iftarında yaptığı açıklamada ise durumun bir operasyon olduğunu iddia ederek kendini savunsa da seccade üzerindeki pozun tek olmadığı ortaya çıktı.

Kılıçdaroğlu'nun Düzce Milletvekili aday adayı Azade Ay ile seccade üzerindeki pozunun ardından Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul 2. Bölge Milletvekili Aday Adayı Av. Ali Acar ve CHP Erzurum Milletvekili Aday Adayı Cavit Kılıç ile aynı yerde aynı pozu verdiği görüldü.

TAKİYE VE DİN İSTİSMARI!
Kemal Kılıçdaroğlu'nun seccade skandalı tepki çekerken CHP'nin benimsediği siyaset tarzı din istismarı olarak yorumlandı. Öyle ki Kılıçdaroğlu'nun oruç tutmadığı geçtiğimiz gün yaptığı Muharrem İnce ziyareti ile ortaya çıkmıştı.

CHP'Lİ SEVİNÇ PAYLAŞTI TAKİYE ORTAYA ÇIKTI
CHP yandaşı Gazeteci Şaban Sevinç, Kılıçdaroğlu ile İnce'nin samimi bir ortamda görüşme gerçekleştirdiğini, herhangi bir tartışma yaşamadıklarını anlatıp güzelleme yapmak isterken takiyeyi ifşa etti.

SICAK SOHBET ÇAY KAHVE KURU PASTA
Şaban Sevinç, Kılıçdaroğlu-İnce görüşmesinde liderlere çay ve kahve ikramı yapıldığı, kuru pasta yendiğini söyledi. Sevinç, attığı twette, "Teklif yok. Tartışma yok. Sıcak sohbet eşliğinde çay / kahve kuru pasta ikramları." ifadelerini kullandı.

İftar öncesi gerçekleşen İnce ziyaretinin yeme-içmeli olarak tertiplendiğinin ortaya çıkması Kılıçdaroğlu'nun boy gösterdiği iftar sofralarını siyaset için kullandığı gösterdiğinin en net kanıtı oldu.

CANAN KAFTANCIOĞLU TAKİYE YAPTIKLARINI İTİRAF ETMİŞTİ
Kaftancıoğlu CHP'nin takiye yaptığını itiraf etmiş ve şu ifadeleri kullanmıştı;

"Fakirlikler üzerinden, sol sosyalist değerler üzerinden politik bir hat tutturabilirsek, ne CHP'ye kimse sağa kaymıştır diyebilecektir ne de sağa selam vermek veya oradan oy almak için onlar gibi görünmek gibi benim nezdimde takiyyeci bir görünüşten kurtulmuş olunacaktır. "

SECCADE SKANDALININ ARDINDAN BİR DE AYET SKANDALI
Kılıçdaroğlu, seccade skandalı henüz daha yeni patlak vermişken bir skandala daha imza attı. İstanbul Yenikapı'da bulunan Avrasya Kadir Topbaş Gösteri Merkezi'nde, Saadet Partisi İstanbul İl Başkanlığı tarafından vatandaşlar için düzenlenen iftar programında konuşan Kılıçdaroğlu, İsra Suresi'nin 81. ayetini Necmettin Erbakan'ın sözü sandı.

Dinimizle alakalı üst üste patlak veren skandalların ardından sosyal medyada CHP'li isimlerin "Kılıçdaroğlu peygamber soyundan gelme", "Kılıçdaroğlu Kur'an-ı Kerim'i ezbere biliyor" sözleri paylaşılmaya başladı.

Seçim için İslamiyet'i kulanmasına tepki yağdı.

YA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL YA DA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN!
Kemal Kılıçdaroğlu'nun seccade skandalı seçimlere adım adım ilerlerken gündemde uzun süre yer kaplayacak gibi görünüyor. Konuyu köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Mehmet Barlas, "Seccadeye ayakkabıyla basılması bardağı taşıran son damla oldu sanırım. Yani toplum, Kılıçdaroğlu'nun riyakârlığını daha fazla görmezden gelemedi. "Bu seccade tartışması çok uzadı" falan demeyin. Bugüne kadar hiç umursamadığınız toplumun değerlerini bir anda siyasi malzeme yapmaya başlarsanız, bunun bedelini bir şekilde ödersiniz" ifadelerini kullandı.

Barlas'ın yazısından ilgili bölüm şöyle:

7'li Masa, Kılıçdaroğlu'nun seccadeye ayakkabıyla basması meselesinin çok fazla abartıldığını düşünüyor. Toplumun neden bu kadar tepki gösterdiğine bir anlam veremiyorlar. Kılıçdaroğlu'na gösterilen bu tepki, bence bir birikim. Nedenine gelince...

SAMİMİYETSİZLİK VE RİYAKÂRLIK
Uzun zamandır CHP liderinin dindarlığına vurgu yapılıyor, türbeler ziyaret ediliyor, Peygamberimizin soyundan geldiği ve Kuran-ı Kerim'i ezbere okuduğu iddia ediliyordu. Kılıçdaroğlu, dine ve dindarlara uzaklığını hiç gizlemeyen Canan Kaftancıoğlu'nu da yanına alarak davet edildiği tüm dini organizasyonlara katıldı. Hatta o toplantılarda konuşmalar bile yaptı.
Kuran'da bir ayet olan "Hak geldi batıl zail oldu" cümlesinin Erbakan'a ait olduğunu zannediyordu. Hz. Ali'nin kitapları olan bir İslam düşünürü olduğunu iddia ediyordu. Necip Fazıl Kısakürek adını ilk kez duymuştu. Toplumun değerlerinden o kadar uzaktı ki her konuşmasında bir pot kırıyordu. Bu bilgisizlik ve riyakârlık zaman zaman insanları rahatsız etse de herkes durumu idare ediyordu.
Bu söylemin samimiyetsiz olması, buram buram riyakârlık kokması Kılıçdaroğlu'nun umurunda bile değildi. Amacı muhafazakâr kesimden bir oy fazla alabilmekti. Toplumun ne düşündüğüyle ilgilenmiyordu.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

SİYASAL İSLAMCI KILIÇDAROĞLU!
Sabah yazarı Salih Tuna ise Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Siyasal İslamcı" rolüne büründüğünü söyledi. Tuna "Sevgili Kılıçdaroğlu'nun muhafazakâr sosyolojiden oy kapma belasına orda burda, iftarlarda kendini gösterirken seccadeye ayakkabılarıyla basacak kadar görmemesi başlı başına ibretlik bir durum! Oysa olduğu gibi görünüp göründüğü gibi olmayı deneseydi en azından seccadeyi görürdü." dedi.

İşte Tuna'nın o yazısı:

Gelgelelim, madem görmediğini söylüyor, beyan esastır.
Lakin sorun da burada; yani belirli bir duyarlığı ısrarla görmemesinde. Üstelik hem kalabalıklarda hem tenhalarda!
Sevgili Kılıçdaroğlu'nun muhafazakâr sosyolojiden oy kapma belasına orda burda, iftarlarda kendini gösterirken seccadeye ayakkabılarıyla basacak kadar görmemesi başlı başına ibretlik bir durum!
Oysa olduğu gibi görünüp göründüğü gibi olmayı deneseydi en azından seccadeyi görürdü.

***

İslam'ın politik yorumu başkadır, İslam'ı politik çıkar uğruna araçsallaştırmak başkadır.
"Siyasal İslamcılık" da zaten İslam'ı araçsallaştırmaktan başka bir şey değildir. İslami terminolojide bunun en hafif karşılığı riyakârlıktır. Ötesini söylemeyeyim.
Bu bakımdan "Siyasal İslamcı olarak Kılıçdaroğlu'nun portresi" başlıklı çalışmalar yapılsa yeridir.
"Mücahit Kılıçdaroğlu" deyince zıplayan muhteremler az sakin olun, anlatacağım.
Kılıçdaroğlu'nun Siyasal İslamcılığının, Gilles Kepel ve Oliver Roy gibi üçüncü sınıf oryantalistlerinin sömürge aydınlarının ağzına verdiği "Siyasal İslam" veya "Siyasal İslamcı" kavramlaştırmasıyla alakası yoktur.
Malumunuz, söz konusu oryantalistlerin maksadı Müslümanları yalıtma, yalnızlaştırma, nihayetinde ötekileştirmektir.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

KILIÇDAROĞLU'NUN RİYAKARLIĞINI BUNUNLA SINIRLI DEĞİL: BAŞÖRTÜSÜ DÜŞMANLIĞI
Yaşananlar CHP'nin din istismarını ortaya koyarken Kılıçdaroğlu'nun ikiyüzlülüğü bununla sınırlı değil... Kılıçdaroğlu daha önce başörtüsüne karşı skandal sözler söylemiş AYM'ye bile başvuruda bulunmuştu.

İşte Kılıçdaroğlu'nun muhafazakar rolünü patlatan o gerçekler...

CHP lideri Kılıçdaroğlu 2021 yılında 28 Şubat süreciyle ilgili beklenmeyen bir çıkışta bulundu.

• Kılıçdaroğlu, 28 Şubatçıların açtığı yaraları kapatıp helallik isteyeceğini ifade etti.

• Bu açıklamalarından yaklaşık bir sene sonra başörtüsü sorununa yasal çerçevede çözüm getirmek üzere TBMM'ye kanun teklifinde bulunacağını söyledi.

KENDİSİ YASAĞI SAVUNMUŞ VE SSK'DA BİZZAT UYGULAMIŞTI
Ancak Kılıçdaroğlu'nun bizzat kendisi 28 Şubat kararlarının savunuculuğunu yapmış ve SSK Genel Müdürü sıfatıyla, yasağı SSK genelinde uygulamıştı.

SSK'DA TÜRBAN YASAĞINI BAŞLATTI
SSK Genel Müdür Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla, Kırklareli'nde peruklu türbanla duruşmaya giren Öznur Toptaş, Konya'da türbanla duruşmaya girmekte direnen Nadire Boyalı Zengin, Şengül Kara, Zeynep Ümit Altınsay, Erzurum'da Züheyde Boncukoğlu hakkında soruşturma başlatıldı. (18 Şubat 1998)

Kılıçdaroğlu'nun konuyla ilgili açıklaması: "Personelin birçoğu türbanını çıkarırken, bir kısmı türban üzerine peruk takmaya başladı. Mahkeme kuralları var. SSK avukatları da bu kurallara uymak zorunda."(Şubat 1998)

SSK PERSONELLERİNİ GÖREVDEN ALDIRDI

Kılıçdaroğlu, SSK Genel Müdürlüğü döneminde "irticacı" damgası vurduğu 5 kişiyi fişleyerek görevden atılmaları için uğraştı.

Başbakanlık Takip Kurulu'nun söz konusu listedeki isimleri "irticacı" oldukları gerekçesiyle görevden alınmasını talep ettiğini iddia etti.

Ancak Kılıçdaroğlu, genel kurula BTK yazısını vermek yerine, talebi şifahi olarak iletti. Genel Kurul bu talebi oy çokluğuyla reddetse de süreç içinde iki yönetici görevden alındı.

SSK yönetim kurulu üyeleri Kılıçdaroğlu'nun BTK "belgesiz" bu talebine rest çekti. Ve "irticacı" diye yaftalanan bu insanları Kılıçdaroğlu'na rağmen görevden almadı.

BAŞÖRTÜSÜNE KARŞI AYM'YE BAŞVURDU!
27 Şubat 2008 yılında başörtüsüne serbestlik getiren yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuru dilekçesi götürenler arasında Kemal Kılıçdaroğlu da vardı.

YÖK BAŞKANINI "GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA" İLE SUÇLAMASI
Dönemin YÖK Başkanı, Aralık 2007'de rektörlere "başörtüsü yasağını kaldırmaları" talimatı vermişti.

Kılıçdaroğlu, aynı zamanda YÖK Başkanına "Görevi kötüye kullanma" suçlamasıyla dava açtı ve hapis cezasına çarptırılmasını istedi. (27 Şubat 2008)

KILIÇDAROĞLU'NUN YANINDA AYIRMADIĞI KAFTANCIOĞLU: BAŞÖRTÜSÜ SERBESTİSİ DİYE BİR ŞEY OLMAZ
Cumhuriyet tarihi boyunca var olan ve 28 Şubat sürecinde zirve yapan başörtü yasağı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından tamamen kaldırıldıktan sonra Kılıçdaroğlu'nun sağ kolu Kaftancıoğlu, uygulayıcılarından olduğu yasağı ve yaşananları hafife aldı.

Kaftancıoğlu 2013 yılında "Başörtüsü serbestisi diye bir şey olmaz. Var mısınız kılık kıyafet serbestliğine? Sonra oyunbozanlık yok ama! Meclis bahçesi uygun. Ben de öğle arası bikiniyle güneşlenmek mesela:))" şeklinde skandal ifadeler kullandı.

"DİN REFERANS ALINARAK ANAYASA DEĞİŞTİRİLMEZ"
Başörtüsünün serbest bırakılmasını hukuk, vicdan ve insan hakları temelinde ele almak yerine her zaman vurmaya çalıştığı din ve dini değerler üzerinden değerlendiren Kılıçdaroğlu, anayasaya dini referanslarla müdahale edileceğini iddia etti.

Kılıçdaroğlu: "Dünyanın hiçbir demokrasisinde din referans alınarak anayasa değiştirilmez." dedi.

"TERÖRÜN KAYNAĞI İSLAM DÜNYASI"
Kılıçdaroğlu, Yeni Zelanda'da namaz kılarken terör kurbanı olan Müslümanlarla ilgili yorumunda terörün kaynağı olarak İslam dünyasını hedef gösterdi.

Kılıçdaroğlu, "İslam dünyasından kaynaklanan terör bütün dünyada farklı yorumlara sebep oldu. İslam dünyasının da oturup düşünmesi lazım." dedi.

"1 METREKARELİK BEZ PARÇASI"
Kılıçdaroğlu katıldığı CEM TV'de katıldığı bir programında, yine başörtülü kadınları ve başörtüsünü hor gördü. Başörtüsü için "1 metrekarelik bez parçası" ifadesini kullandı.


"BELKİ BİR GÜN BAŞÖRTÜSÜNÜ ÇIKARACAK?"
Kılıçdaroğlu Kasım 2021'de İslam'ı ve başörtüsünü küçümseyerek insanların inançlarıyla ilgili kararlarını hiçe saydı. Kılıçdaroğlu, "İlla ömür boyu takacak diye bir kural mı var?" dedi.

"BAŞÖRTÜSÜ ÇAĞDAŞLIĞA AYKIRI"
Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin ilkokullarda başörtüsü yasağının kaldırılması için başlattığı çalışmayı hafife aldı. Tweetinde başörtüsünü çağdaşlığa aykırı bir durum olarak yorumladı.

Kılıçdaroğlu:"Sonunda ilkokulda başörtüsü de olacak. Döndük yine ilk noktaya çağdaşlık ödülü alındı kafa yine aynı kafa.

28 ŞUBAT'IN FAİLLERİNİ ÖVMESİ
2007'ye kadar YÖK Başkanı olan ve "Türban anayasaya giremez.", "Türbana bizden af yok." gibi açıklamalarıyla bilinen azılı başörtüsü düşmanı Erdoğan Teziç, 2017'de öldü.

Erdoğan Teziç, aynı zamanda on binlerce öğrencinin de okullarını zorla bırakmasına neden oldu.

Kılıçdaroğlu, Teziç'e taziyesinde şunları söyledi;

"Erdoğan Teziç hocamız anayasa hukukuna büyük katkılar yapmış değerli bir bilim insanıydı. Mütevaziliğini gayet iyi biliyorum. Devlette önemli hizmetleri oldu. On binlerce öğrenci yetiştirdi."

"BU KARDEŞİNİZ DE 28 ŞUBAT'TA MAĞDUR OLDU"
28 Şubat'ta hakim siyasi gücün her türlü avantajını kullanan, halkı ezmek ve ayırmak suretiyle yıllara yayılacak bir kaosun aktörü olan Kılıçdaroğlu, kendisi de 28 Şubat'ta mağdur olduğunu iddia etti. Kılıçdaroğlu 2022 yılında yaptığı açıklamada "Bu kardeşiniz de 28 Şubat'ta mağdur olanlardan birisi." yalanını söyledi.

BAŞÖRTÜ DÜŞMANLARINI ÖDÜLLENDİRMESİ
İkna Odalarında yüzlerce genç kıza tehditlerle baskıyla başörtülerini açtıran; Kemal Alemdaroğlu, Kılıçdaroğlu ile Adalet Yürüşü'ne katıldı. Nur Serter, iki dönem CHP vekili seçildi. Oy için yaptıkları vitrin çalışmaları yapan CHP, başörtüsü düşmanlarını ödüllendirmeye devam etti.

"DEVLETİN KOYDUĞU KURALLARA UYMAK ZORUNDASINIZ"
Kemal Kılıçdaroğlu her fırsatta diline doladığı "kadın hakları" kavramını unutarak başörtü yasağını savundu ve başörtülü kadınların kurallara uyması gerektiğini öne sürdü.

Kılıçdaroğlu açıklamasında "Kurallara uyacağız" ifadelerini kullandı.

"İSLAMOFOBİ YERİNE TERÖR DEMELİYİZ"
Katıldığı bir TV programında kendisine İslamofobi ile ilgili yöneltilen soruya verdiği cevapta İslam'ın ve İslamofobinin ne demek olduğunu bilmediği görüldü. Sunucunun "İslamofobi konusunda ne yaparsınız?" sorusuna Kılıçdaroğlu "Avrupalı liderlerine İslamofobi sözcüğünü kullanmayın derim, İslamofobi kavramı siyaset literatüründen çıkarılmalı, terör demeliyiz." ifadelerini kullandı.

İMAM HATİPLİLERE SALDIRAN GÜLŞEN'E SAHİP ÇIKTI
Herkesle helalleşeceğiz reklamı yapıp imam hatiplilerden oy isteyen Kemal Kılıçdaroğlu, "İmam Hatipte okursan sapık olursun" diyen Gülşen'e kalkan oldu.

Kılıçdaroğlu "Hukuka, adalete ihanet etmeyin; sanatçıyı hemen serbest bırakın!" dedi.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN