Son dakika: Necip Hablemitoğlu'nun eşi Şengül Hablemitoğlu gelen tehditleri tek tek anlattı

Son dakika haberleri... Necip Hablemitoğlu suikastında yeni detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor. Hablemitoğlu’nun eşi Şengül Hablemitoğlu’nın iddianamede yer alan ifadelerinde birçok sorunun cevabı gizli. Şengül Hablemitoğlu, tehditlerden suikasta giden süreci anlatırken “‘Hocaefendiyle (FETÖ) uğraşma, sen ateist bile değilsin, sonunda cezanı bulacaksın’ gibi  çok sayıda tehdit aldık” ifadelerini kullandı.

Giriş Tarihi 02 Aralık 2022, 09:40 Güncelleme 02 Aralık 2022, 09:49
Son dakika: Necip Hablemitoğlu’nun eşi Şengül Hablemitoğlu gelen tehditleri tek tek anlattı

İÇİNDEKİLER

Doç Dr. Necip Hablemitoğlu suikastına ilişkin iddianamede Hablemitoğlu'nun eşi Şengül Hablemitoğlu'nun ifadeleri de yer alıyor.

Şengül Hablemitoğlu, müşteki olarak verdiği ifadelerde, 1997 Mart ayından sonra FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'le ilgili birtakım kasetlerin yayınlanmasıyla eşine telefon ve e-mail üzerinden tehdit ve hakaretlerin yoğun şekilde arttığını belirtiyor.

Hablemitoğlu'na 2001 yılında gelen bir e-mail'de "Seni çok iyi tanıyoruz, her gün nereye gidip geldiğini biliyoruz, bir gün ensende bir kurşun hissedeceksin" diye yazdığını ifade eden Hablemitoğlu, şunları söyledi:

"Gelen e-maillerde de 'Hocaefendiyle (FETÖ) uğraşma, sen ateist bile değilsin, sonunda cezanı bulacaksın' gibi çok sayıda tehdit aldık. Eşimin yazdığı Alman vakıfları ile ilgili kitap çıktıktan sonra da Wulf Schönbaum isimli Konrad Adenaurer Vakfı'nın Türkiye Temsilcisi eşimi telefonla arayarak tartıştı. Bu olaydan önce veya sonra evimizin önünde park halinde bulunan aracımızın iki lastiğinin bıçaklanarak indirildiğini gördük."

'MÜDÜR K.İ. ARADI'
Necip Hablemitoğlu'nun suikasta kurban gitmeden önceki günlerde dönemin Ankara Emniyet Müdürü K.İ. ile arasında bir konuşma geçtiğini öne süren Şengül Hablemitoğlu, iddialarını şöyle sıraladı:

"K.İ eşimi arayarak kendisiyle konuşmak istediğini bildirmişti. Sonradan eşimin bana anlattığına göre, K.İ. kendisine emniyet içerisinde 'Fethullahçı yapılanma var demekle hepimizi itham altında bırakıyorsun' demiş. Eşim bugüne kadar yayınladığı tüm kitap ve makalelerinde; topluma açık birtakım bilgilere ulaşıp bunları bir araya getirip analiz etmek suretiyle ortaya koymuştur. Eşime karşı düzenlenen suikastın, kitap ve makalelerindeki düşüncelerinin yanı sıra ulusalcı kimliğinden kaynaklandığına inanıyorum."

'CANIN YANACAK'
Eşinin çocukluk arkadaşı olan ve istihbaratın FETÖ ile ilgili biriminde çalışan bir görevliyle aralarında geçen diyaloğa da değinen Hablemitoğlu, "Öğle yemeğinde T. isimli kişi eşime Gülen sebebiyle 'Bak bunlarla uğraşıyorsun, canın yanacak' şeklinde tehditkar bir biçimde söylemde bulunduğunu hem eşimden hem de yemekte bulunan kişilerden duydum" dedi.

'YAZMAYIN' UYARISI
Hablemitoğlu, şöyle devam etti:

"Eşimle Batıkent'te bir marketten alışveriş yaptıktan sonra yakındaki jandarma binasının önünden Atilla isimli bir albaydan zarf içerisinde evrak aldığını biliyorum. O tarihte bu albay Ergenekon davasında tutuklanan Şener Eruygur ile çalışıyordu. Yine 2002 yılının başlarında veya hemen öncesinde eşimin yazmış olduğu ve Yeni Hayat dergisinde yayınlanan makalesinde 'MİT'in cemaatçilerin yurtdışında da yapmış oldukları eğitim faaliyetlerine müdahale etmediğini eleştirmesi, MİT'in maaşının CIA/NGO (STÖ) tarafından ödendiği içerikli yazısı nedeniyle hemen aynı günlerde MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun ev telefonumuzdan arayıp 'Böyle şeyler yazmayın, bunları şimdi gündeme getirmeseniz uygun olur' şeklinde şeyler söyledi."