Son dakika: HDP milletvekili Remziye Tosun'a 10 yıl hapis cezası

Son dakika haberleri... HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, tutuksuz yargılandığı davada "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Tosun’un, hendek olaylarında PKK’lı teröristleri evinde sakladığı ortaya çıkmıştı.

Giriş Tarihi 11 Eylül 2020, 14:07 Güncelleme 11 Eylül 2020, 14:44
Son dakika: HDP milletvekili Remziye Tosun’a 10 yıl hapis cezası

İÇİNDEKİLER

HDP Milletvekili Remziye Tosun'a, Diyarbakır'da yargılandığı davada "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 10 yıl hapis cezası verildi.

HDP Milletvekili Tosun'un, Sur ilçesinde 5 yıl önce terör örgütü PKK'ya yönelik düzenlenen operasyonlarda güvenlik güçlerine teslim olmasının ardından hakkında başlatılan soruşturma kapsamında yargılandığı davada karar duruşması görüldü.

Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ve Tosun'un katılmadığı duruşmada, avukatı hazır bulundu.

Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasında, Tosun'un terör örgütü PKK/KCK hiyerarşik yapısına girerek, örgütün gayesi doğrultusunda bilerek ve isteyerek örgütsel faaliyetlerde bulunduğunu gerekçe göstererek, cezalandırılması yönünde görüş bildirdi.

Tosun'un avukatı müvekkilinin suçsuz olduğunu iddia ederek, beraati yönünde karar verilmesini talep etti.

Mahkeme, Milletvekili Tosun'a, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 10 yıl hapis cezası ve ceza miktarı gözetilerek yurt dışına çıkış yasağının devamına karar verdi.

Öte yandan mahkeme, karar kesinleştiğinde bir örneğinin TBMM Genel Sekreterliği ile Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne gönderilmesini kararlaştırdı.

Sur'da yakalanan 7 ayrı terörist de Remziye Tosun'u teşhis ederek şu bilgileri verdi:

YARALI TERÖRİSTLERİ TEDAVİ ETTİ
*Mehmet Salih Ateş:
Biri 4, diğeri 12 yaşında Şevin ve Beritan adında 2 kızı var. Kocası örgüt üyesi olmaktan cezaevindedir. Sur'da çatışmalarda yaralanan arkadaşlarımızı hastane-revir olarak kullanılan evinde tedavi ediyordu. İlaç ve tıbbi malzemelerin depolandığı evde Doktor kod adlı Bedri Oğuz ile birlikte yaralıları tedavi ediyordu.

*Ekrem Özgün: Remziye Tosun yaralıların tedavisinin yanı sıra bize her türlü yardım ve desteği sağlıyordu. Sur'daki operasyon bitene kadar polislerin tüm çağrılarına rağmen Sur'dan çıkmayıp yanımızda kaldı.

*Deniz Ataş: Tedavimi Remziye Tosun ile Bedri Oğuz yaptı. Tedavimi yaparken yanında küçük çocuğu da vardı.

*Bedri Oğuz: Remziye Tosun ile birlikte yaralıları tedavi ettik. Yaralıları tedavi ettiğim eve gelip, sağlık işlerinden anladığını ve PKK'lıların tedavilerine yardımcı olabileceğini söyledi. Bende yaralıları tedavi ederken bana yardım etmesini istedim. Yemek ve barınacak yer ihtiyacını karşılıyorduk.

TANK ATIŞIYLA YARALANAN TERÖRİSTİ BİLE TEDAVİ ETMİŞ
*Mehmet Çoreşoğlu:
Hastane olarak kullanılan evde yaralıların tedavisini yapıyordu. Tank atışıyla yaralanınca tedavimi Remziye Tosun yaptı.
*Mehmet Salih Pasin: "Remziye Tosun yaralıları tedavi ediyordu. Bu kadın, sağlıkçı görevinin yanı sıra Sur'da silahlı nöbet tutan, polis ve askerle çatışan bizlere ekmek pişirip yemek hazırlıyordu. Hastane olarak kullanılan evdeki yaralılar, bu kadının kocasının tutuklandığını bize anlattılar.

HASTA BAKICI GİBİ TEDAVİ SÜRECİNE KATILIYORDU
*Yusuf Boz:
Hastane olarak kullandığımız evin sağlıkçısı olup, yaralıların tedavisinden sorumluydu. Hasta bakıcı gibi tedavi sürecine katılıyordu.
*Mudanya kod adlı gizli tanık: Çok fukara gibi görünür. Ama örgüte gönülden bağlıdır. Sur'da yaralıları tedavi eder, yasadışı miting ve gösterilere aktif katılırdı.

12 YIL HAPİS
Mahkeme heyeti, Sur'daki mahalleleri işgal eden teröristlerin temizlenmesi için Valilikçe ilan edilen sokağa çıkma yasağının 1 günlüğüne kaldırıldığını ve cami hoparlöründen sivil vatandaşlar için güvenli koridor açılarak dışarı çıkmalarının istendiği, bu çağrıya uyan binlerce vatandaşın evlerini terk ederek Valilik ve kaymakamlıkça kendilerine tahsis edilen konut ve misafirhanelerde geçici istihdam edilip kira yardımı yapılmasına rağmen sanık Remziye Tosun'un evini terk etmeyip operasyonun bittiği güne kadar teröristlerin yemek, ilaç ve benzeri lojistik ihtiyaçlarını gidermekle kalmayıp yaralı teröristlerin tedavisi için evini revir olarak kullandırdığını belirtti. 1,5 yıl tutuklu yargılandıktan sonra 24 Haziran seçimlerinde milletvekili seçilen Tosun, terör örgütü üyesi olmaktan 12 yıl hapisle cezalandırıldı. Mahkeme cezayı daha sonra 10 yıla indirdi.

EREN'İN KATİLİNİN CENAZESİ TÖRENİNE KATILDI
Remziye Tosun hakkında ayrıca Gümüşhane'nin Kürtün İlçesinde öldürülen PKK'nın Karadeniz bölge sorumlusu ve Trabzon Maçka'da öldürülen Eren Bülbül'ün katili Zaza kod adlı terörist Mehmet Yakışır'ın Diyarbakır'daki cenaze törenine katıldığı için hakkında ayrıca soruşturma dosyası var.

BASMA FİSTAN VE BEYAZ TÜRBENTLE MAĞDUR ALGISI
Remziye Tosun, Sur'da mağdur edilmiş bir anne algısı yaratılarak HDP tarafından seçim malzemesi olarak parlatılıp cilalanarak sahneye çıkarıldı. Seçim çalışmalarında beyaz tülbent, çiçekli basma fistan giyinerek Sur mağduru görüntüsü verdi. Terör örgütü ise onu, "Sur'un sesi olmak için meclis yolunda" propagandalarıyla tanıttı. Tosun, Avrupa'da yayımlanan terör örgütünün yayın organlarına röportaj verip Sur'un teröristlerden temizlenmesini "Vahşet" olarak niteledi. Tosun, hükümetin milyonlarca kaynak aktarıp tahrip edilen tarihi dokuyu yeniden ayağa kaldırmasını ise, "Sur'da yıkım halen devam ediyor" yalanıyla aktardı. Tosun Avrupa'da örgüt yayınlarına şu açıklamayı yapmıştı.

TERÖRİSTİ KÜRT VE SOYKIRIMA KARŞI DİRENEN KİŞİ GÖSTERDİ
"20 yıl Sur'da yaşadım. Evlerimizi terk etmemiz istendi. Tanklar girdikten sonra tarih yerle bir edildi. Evimizi terk etmedik. Aylarca direndik. Çocuklarım ilk eğitimini direnişle aldı. Çocuklarım devleti erken yaşta tanıdı. Aç ve soğukta kaldılar. Kürtlerin soykırıma karşı direnişine tanıklık ettim. Bir diğer tanıklığım devletin acımasızlığı oldu. Saldırı insanlara yönelik değildi, 5 bin yıllık tarihe yönelikti. Devletin ne kadar gaddar olduğunu tanıklık ettim. Asıl hedefleri ilan ettikleri yasakla Sur'u tamamen yerle bir etmekti. Sur direniş kalesiydi ve kaleyi fethetmekle kalmayıp tamamen yok etmek istediler. Yaşananlar savaştı. Devlet insanlık suçu işledi ve bu suçun hesabını mutlaka verecek."