31 Mart yerel seçimler sonrasında HDP'li ve CHP'li belediye başkanlarının ilk icraatleri işçi kıyımı, sendika değiştirmeye zorlama ve sürgüne göndermek oldu. Adana'nın Ceyhan ilçesinde CHP'li Belediye Başkanı Kadir Aydar mazbatasını alır almaz 147 işçinin işine son verdi. Bolu'nun CHP'li Belediye Başkanı Tanju Özcan 97 işçiyi işten çıkardı. İzmir'in Menemen ilçesinde de CHP'li başkan Serdar Aksoy CHP'li eski başkanın işe aldığı 154 işçiyi işten atmak oldu. Mardin'de 40'a yakın üye baskıyla istifa ettirildi. Diyarbakır'da 25 işçi tehdit, şantaj ve sürgün baskısıyla görevlerinden istifa etmek zorunda kaldı. Kars, Siirt, Batman ve Van belediyelerinde de işçilere mobbing uygulanmaya başlandı. Sabah gazetesi yazarı Faruk Erdem bugünkü "Sendika baskısı hapislik suç" başlıklı köşe yazısında CHP'li ve HDP'li belediyelerdeki işçi kıyımını yazdı.
İşte Faruk Erdem'in bugünkü yazısı:
Bugün 1 Mayıs'ı kutlayacağız. Ancak bu sene birçok işçi için buruk bir bayram oldu. CHP ve HDP'li belediyelerdeki işçi kıyımı ve sendika baskısı TCK'ya göre hapis cezası gerektiriyor.
Türkiye 2009'da yapılan yasal değişiklikle artık 1 Mayıs'ları resmi tatil olarak bayram havasında kutluyor. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü bütün Türkiye'de işçiler meydanlara çıkarak kutlayacak. Çalışanların sorunları, çözüm önerileri gündeme gelecek. Ancak maalesef her yıl olduğu gibi bu senede bazı sendikalar işçilerin ve çalışanların sorunlarına ve çözüm yollarına odaklanmak yerine bir Taksim inatlaşmasının peşine düşmüş durumda. Türkiye son yıllarda yapılan yasal düzenlemelerle sendikalı çalışan sayısını da artırdı. Böylece çalışanlar yasaların getirdiği birçok yeni hakların yanında sendikal haklara da kavuşmuş oldu.
İKİ KATINA ÇIKTI
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın 31 Ocak 2019'da Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğine göre, sendikalı işçi sayısı 1 milyon 859 bine ve resmi sendikalaşma oranı da yüzde 13.86'ya yükseldi. Bu oran Ocak 2018'de yüzde 12.38 civarındaydı. Sendikalı işçi sayılarına bakıldığında ise Temmuz 2018 dönemine göre 57 bin Ocak 2018 dönemine göre ise 145 bin kişilik artış yaşanmış oldu. 2013'e baktığımızda ise 1 milyon civarında olan işçi sayısının 2019'da neredeyse iki katına çıkmış olduğunu görüyoruz. Bunda sendikalı olmanın önündeki engelleri kaldıran yasal düzenlemeler ve e-devlet sisteminin de büyük katkısının olduğunu görüyoruz.
CEZA YASASI YASAKLIYOR
Ancak son günlerde yaşanan işçi kıyımları ve sendika baskıları ayyuka çıkmış durumda. CHP ve HDP'nin aldığı belediyelerde özellikle İstanbul ve Bolu gibi şehirlerde yaşanan bu hukuksuzluklar devam ediyor. Öncelikle toplu işten çıkartılan işçilerin hakları ödenmezken, çıkartılamayan işçiler için de sendika baskısı devam ediyor. Oysa yasalarımız bunun hapis cezası gerektiren bir suç olduğunu ortaya koyuyor.
2 YILA KADAR HAPİS
TÜRK Ceza Kanunu'nun 118. maddesine göre, işçiye sendika baskısı yapmanın cezası var. Maddede, bir kimseye karşı sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişilerin, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı belirtiliyor.
BU YIL GÜNDEM YOĞUN
1 Mayıs dolayısıyla meydanlarda şu konuların ağırlıklı olarak konuşulmasını bekliyoruz:
- Tüm paydaşların bir araya gelerek gerçekleştireceği kıdem tazminatı reformu.
- Kayıt dışı istihdam ve gizli kayıt dışılık ile mücadele.
- 3 milyon memur ve 2 milyon memur emeklisini ilgilendiren ağustosta yapılacak toplu sözleşme görüşmeleri
- CHP ve HDP'li belediyelerde yaşanan işçi kıyımı, sendikal baskı.
- İşsizlikle mücadele ve istihdam seferberliği.
