Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan,
Abdi İpekçi Spor
Salonu'nda 4.TÜGVA Gençlik
Buluşması programına katıldı.
Daha sonra Beylikdüzü ve
Büyükçekmece'de toplu
açılış töreninde konuşan
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
önemli açıklamalar yaptı:
Bizim arzumuz
gençliğin molotofla taşla
değil, bilgisayarla kitapla
dolaşmasıdır. İnsana sarf
malzemesi gibi bakan
ideolojilere prim vermeyen bir
gençlik yetişsin istiyoruz.
Ölümü, öldürmeyi ve
şiddeti kutsayan ideolojilere
prim vermeyen bir gençlik
yetişsin istiyoruz. Bu öyle bir
gençlik olmalı ki hangi siyasi
görüşü, hangi fikri savunursa
savunsun okumalı, araştırmalı
zihnini birilerine asla kiraya
vermemeli. Pensilvanya'ya
kiraya verenler gibi olmamalı.
Adam profesör ama maalesef
kiracı. Ondan bir şey olmaz.
Dünya yeni bir
dönüşüm dalgasıyla sarsılıyor.
Biz de ülke olarak büyük bir
değişimden geçiyoruz. Siz de
tarihin dönüm noktalarından
birine şahitlik ediyorsunuz.
Avrupa'nın ulvi
değerleri diye parlatılan
kavramların, bizzat o
değerlerin sahipleri
tarafından
çiğnendiğine,
ayaklar altına
alındığına şahit
oluyoruz. Bu
süreçte öne
çıkan DEAŞ,
YPG gibi terör
örgütlerinin,
FETÖ
gibi ihanet
çetelerinin en
büyük zararı
Müslümanlara.
Nasıl bir asır önce
coğrafyamızdaki ülkemizin
sınırları kanla, gözyaşıyla
ve fitneyle çizilmişse bugün
de aynısı terör şebekeleri
üzerinden yapılmak isteniyor.
Yüzyıl önce Arapça
konuşan, faaliyet gösterdiği
yerin insanları gibi giyinen
Lawrence vardı. Bugün de
cübbeli, sakallı, hoca ve alim
kılıklı modern Lawrenceler
aynı şeyi yapıyor. Bir asır
evvel Sykes ile Picot arasında
yapılan gizli anlaşmalar
vardı, bugün de kapalı
kapılar arkasında süren kirli
pazarlıklar var.
Ey Kılıçdaroğlu sen o
15'leri gördün mü? Gazi Mustafa
Kemal'in partisinin başıyım
diyorsun, ne diyor Gazi Mustafa
Kemal, 'Gençler cumhuriyeti
size emanet ediyorum' diyor.
Orada F-16'lar karşısında yılmayan
gençler vardı. Tankların
karşısında yılmayan gençler
vardı. Ama Kılıçdaroğlu, sen
neredeydin? Atatürk Havalimanı'nda
kaçıyordun. Halbuki biz
seninle havalimanında buluşabilirdik
ama yoktun.
Destan yazan gençliği
ben karşımda görüyorum.
Hepiniz bir hilal uğruna yola
çıkmış gençlersiniz.
Genç kızlarımızı
üniversite kapılarının önünde
boynu bükük bekletmediler
mi? Şu anda işte bu
cumhurbaşkanlığı hükümet
sistemine karşı çıkanlar,
dün üniversite önlerinde
bizim başörtülü kızlarımızı
boynu bükük bekletenlerin ta
kendileriydi. İkna odalarını
kuranlar onlardı, ikna
odalarında bizim kızlarımızı
inim inim inleten onlardı.
Eğer Türkiye 1991'den
beri kesintisiz, istikrarlı
şekilde yönetilmiş olsaydı,
Türkiye şu durumdan iki
kat daha büyümüş olacaktı..
Toplam ömrü 24 gün, 38
gün, 2 ay olan hükümetlerle
yönetildik. Böyle ülkelerde
istikrar olur mu?
Şakağıma silah
dayayanlar kimse bunlar
burada da işbirliği yaptılar.
Hayır diyenler kim? Kandil,
İmralı, Pensilvanya onlar
hayır dediğine göre biz doğru
yoldayız. Benim bakanım
Avrupa'ya gidecek uçuş izni
vermiyorlar. Hani bunlarda
kadın hakları vardı?
Bunlar cahiliye
dönemini yaşıyorlar.
Kız çocuklarını diri diri
gömenlerin devamıdırlar.
ANAYASA KİTAPÇIĞI
Erdoğan, "Aynı ekolden geldikleri halde Sezer merhum Ecevit'e anayasa kitapçığı fırlattı mı? Ertesi gün ekonomi allak bullak oldu. IMF'den aldıkları borçları, batan bankaların borçlarını milletçe ödemedik mi? Özal da Demirel de Erbakan da Türkeş de Yazıcıoğlu da başkanlık sistemi demiştir. Anamuhalefet başındaki zat 14 yıldır ülkeyi ne güzel idare ediyorsunuz, sistem değişikliğine ne gerek var diyor? Biz istikrarı anamuhalefet partisine rağmen koruduk. Üstelik 14 yılda neler çektiğimizi biz biliyoruz" dedi.
Erdoğan, "İsviçre... Benim posterimi yapmışlar şakağıma da silahı dayamışlar 'Erdoğan'ı öldürün' diyorlar. Ya sizin her yeriniz silah olsa ne yazar? Rabbimin tayin ettiği ömrü kimsenin almaya gücü yetmez. Biz bu yola öyle çıktık, öyle devam ediyoruz" dedi.