Kurban bayramı namazı saat kaçta?

Kurban Bayramı'na sayılı günler kaldı. Peki bayram namazı saat kaçta? İşte il il 2016 Kurban Bayramı namaz saatleri...

2016 Kurban Bayramı namaz saatlerini Diyanet açıkladı.
Kurban Bayramı 2016 yılında eylül ayının ikinci pazartesi gününe denk geliyor. 11 Eylül 2016 Pazar günü ise arefe günü.
12 Eylül Pazartesi günü başlayacak olan Kurban Bayramı dört gün sürecek ve perşembe günü sona erecek. Kurban Bayramı tatili 10 Eylül-18 Eylül 2016 tarihlerinde olacak.
11 Eylül 2016 Pazar: Arefe
12 Eylül 2016 Pazartesi: Kurban Bayramı (1.Gün)
13 Eylül 2016 Salı: Kurban Bayramı (2.Gün)
14 Eylül 2016 Çarşamba: Kurban Bayramı (3.Gün)
15 Eylül 2016 Perşembe: Kurban Bayramı (4.Gün)

İşte Türkiye için Kurban Bayramı namaz saatleri.
İL İL KURBAN BAYRAMI NAMAZ SAATLERİ
Adana: 06.57
Adıyaman: 06.45
Afyonkarahisar: 07.16
Ağrı: 06.26
Aksaray: 07.02
Amasya: 06.54
Ankara: 07.06
Antalya: 07.15
Ardahan: 06.27
Artvin: 06.30
Aydın: 07.27
Balıkesir: 07.26
Bartın: 07.08
Batman: 06.34
Bayburt: 06.37
Bilecik: 07.18
Bingöl: 06.36
Bitlis: 06.29
Bolu: 07.11
Burdur: 07.17
Bursa: 07.21
Çanakkale: 07.32
Çankırı: 07.03
Çorum: 06.58
Denizli: 07.22

Diyarbakır: 06.37
Düzce: 07.13
Edirne: 07.31

Elazığ: 06.38
Erzincan: 06.40
Erzurum: 06.33
Eskişehir: 07.16
Gaziantep: 06.49
Giresun: 06.44
Gümüşhane: 06.40
Hakkari: 06.23
Hatay: 06.54
Iğdır: 06.22
Isparta: 07.16
İstanbul: 07.22
İzmir: 07.29
Kahramanmaraş: 06.50
Karabük: 07.07
Karaman: 07.05
Kars: 06.25
Kastamonu: 07.02
Kayseri: 06.56
Kırıkkale: 07.04
Kırklareli: 07.29
Kırşehir: 07.01
Kilis: 06.50
Kocaeli: 07.18
Konya: 07.08
Kütahya: 07.18
Malatya: 06.45

Manisa: 07.28
Mardin: 06.35
Mersin: 07.00
Muğla: 07.25
Muş: 06.32
Nevşehir: 06.59
Niğde: 06.59
Ordu: 06.46
Osmaniye: 06.53
Rize: 06.36
Sakarya: 07.16
Samsun: 06.52
Siirt: 06.30
Sinop: 06.57
Sivas: 06.50
Şanlıurfa: 06.43
Şırnak: 06.28
Tekirdağ: 07.28
Tokat: 06.51
Trabzon: 06.39
Tunceli: 06.40
Uşak: 07.20
Van: 06.24
Yalova: 07.21
Yozgat: 06.59
Zonguldak: 07.10

BAYRAM NAMAZI NASIL KILINIR?

BAYRAM NAMAZININ KILINIŞI BİRİNCİ REKAT
1) Cemaat düzgün sıralar halinde imamın arkasında yer alır ve "Niyet ettim Allah rızası için Ramazan yada Kurban Bayramı namazını kılmaya, uydum imama" diye niyet eder.
2) imam "Allahu Ekber" deyip ellerini yukarıya kaldırınca. Cemaat de "Allahu Ekber" diyerek ellerini yukarıya kaldırıp göbeği altına bağlar.
3) Hem imam, hem de cemaat gizlice "Sübhaneke"yi okur. Bundan sonra üç kere tekbir alınır. Tekbirlerin alınışı şöyledir:
Birinci Tekbir: imam yüksek sesle, cemaat da onun peşinden gizlice "Allahu Ekber" diyerek (iftitah tekbirinde oldugu gibi) ellerini yukarıya kaldırıp sonra aşağıya salıverirler. Burada kısa bir süre durulur.
ikinci Tekbir: ikinci defa "Allahu Ekber" denilerek eller yukarıya kaldırılıp yine aşağıya salıverilir ve burada da birincide oldugu kadar durulur.
Üçüncü Tekbir: Sonra yine "Allahu Ekber" denilerek eller yukarıya kaldırılır ve aşağıya salıverilmeden bağlanır.
4) Bundan sonra imam, gizlice "Euzü Besmele", açıktan Fatiha ve bir sure okur .(Cemaat bir şey okumaz, imamı dinler)
5) Rüku ve secdeler yapılarak ayağa (ikinci rek'ata) kalkılır ve eller bağlanır.
BAYRAM NAMAZININ KILINIŞI İKİNCİ REKAT
6) imam gizlice Besmele, açıktan da Fatiha ve bir sure okur. Sure bitince imam yüksek sesle, cemaat da içinden
(birinci rek'atta oldugu gibi) üç kere daha tekbir alır, üçüncü tekbirden sonra eller bağlanmadan, dördüncü tekbir ile rükua varılır,.sonra da secdeler yapılarak oturulur.
7) Oturuşta. İmam ve cemaat, Ettehiyyatü. Allahumme salli, Allahumme barik ve Rabbena atina... duasını okuyarak önce sağa, sonra sola selam verip namazı bitirirler. Namazdan sonra hutbe okunur. Kurban bayramı namazının kılınışı da bunun gibidir. Sadece niyeti değişiktir.

TEŞRİK TEKBİRLERİ NE ZAMAN OKUNUR?
Arefe günü sabah namazıyla beraber başlayan Teşrik tekbirleri, Kurban Bayramı'nın dördüncü gününde ikindi namazı da dahil olmak üzere okunur ve son bulur.
Hz. Peygamber (s.a.s.)'in, kurban bayramının Arefe günü sabah namazından başlayarak bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar, ikindi namazı da dahil olmak üzere farzlardan sonra teşrik tekbirleri getirdiğine dair rivayetler vardır (Beyhaki, es-Sünenü'l-Kübra, Haydarabad, 1344, III, 315; Darekutni, Sünen, Beyrut, 1966, II, 49).

TEŞRİK TEKBİRLERİ GETİRMEK VACİPTİR
Buna göre Hanefilerde tercih edilen görüşe göre arefe günü sabah namazından bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar 23 vakit, her farzın ardından teşrik tekbiri getirmek, kadın erkek her Müslümana vaciptir.
TEŞRİK TEKBİRLERİ KAZA EDİLİR Mİ?
Teşrik günlerinde kazaya kalan namaz kaza edilirken teşrik tekbirleri de kaza edilir. Teşrik günleri çıktıktan sonra kaza edilmeleri halinde ise tekbir getirilmez. Namaz kaza edilmedikçe tekbirler kaza edilmez (Serahsi, el-Mebsut, II, 43; İbnü'l-Hümam, Fethu'l-Kadir, II, 81). Şafii mezhebine göre ise teşrik tekbirleri sünnettir (Maverdi, el-Havi, 1994, II, 501).

KURBAN KESTİKTEN SONRA NAMAZ KILMAK GEREKİR Mİ?
Esas olarak kurban namazı diye bir namaz yoktur. Bu namazın dinî bir gereklilik olduğu inancı veya kanaati yanlıştır. Ancak kişi nafile namaz kılınması mekruh olmayan bir vakitte, sebepli veya sebepsiz dilediği kadar nafile namaz kılabilir. Kurban kesen kişi de böyle bir ibadeti yapma imkânına kavuştuğu için Allah'ın verdiği nimete şükür olarak iki rekât nafile namaz kılabilir.

KURBAN FİYATLARI NE KADAR?
Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Genel Müdürü Mustafa Tutkun, vekalet yoluyla kurban kesim bedellerinin bu yıl yurt içinde 690 lira, yurt dışında da 500 lira olarak belirlendiğini söyledi.

DİYANET'TEN 225 BİN BAĞIŞ HEDEFİ
Yaklaşan Kurban Bayramı için bu yıl 225 bin bağış hedefi belirleyen Diyanet İşleri Başkanlığı, 135 ülkede 500 civarında kesim noktasında kurbanları keserek Müslüman coğrafyasında bayramı en iyi şekilde yaşatmayı amaçlıyor.

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yavuz Ünal, yaptığı açıklamada, Diyanet İşleri Başkanlığının yıllardır kurban organizasyonu yaptığını ancak özellikle son iki yıldır biraz daha titiz davrandığını ve bu noktaya hassas şekilde yöneldiğini söyledi.

Dünya ölçeğinde gereken her yere hemen ulaşan bir teşkilat olmanın bilinci ve misyonunu taşıdıklarını vurgulayan Ünal, "Dolayısıyla kurbanların pahalı ama Müslümanların mağdur olduğu birçok ülkede kardeşlerimize Kurban Bayramı'nı hissettirmemiz gerekiyor. Çünkü insanlık bizden bunu bekliyor." dedi.

Diyanet olarak bu Kurban Bayramı'nda 225 bin kurban hedefi koyduklarına işaret eden Ünal, "135 ülkede 500 civarında kesim noktalarında kurbanlarımızı kesmek suretiyle inşallah mazlum Müslüman coğrafyada bayramı yaşatacağız. Rabbim inşallah başarılı bir şekilde hizmet etmeyi hepimize nasip eder." ifadesini kullandı.
KURBANLIK OLARAK SATIN ALINAN HAYVANA, DAHA SONRA BAŞKALARI ORTAK EDİLEBİLİR Mİ?
Kurban kesmek isteyen kişiler, büyükbaş hayvanlara yedi kişiye kadar ortak olabilirler. Böyle bir hayvan, yedi kişiye kadar ortak olarak satın alınabileceği gibi, alındıktan sonra veya elde bulunan büyükbaş hayvana yedi kişiyi geçmemek kaydıyla başkaları da ortak edilebilir (İbn Nüceym, el-Bahr, VIII, 198). Ancak ortak olunan büyükbaş hayvanın her bir hissesinin, yedide birden az olmaması gerekir (el-Fetâva'l-Hindiyye, V, 376).
Ebû Hanîfe'den, satın alınan hayvana sonradan ortak olunamayacağı yönünde bir görüş de rivayet edilmiştir. Bu bakımdan ihtilaftan kurtulmak için kurbanlık hayvan satın alınırken ortakların kesin olarak belirlenmesi daha iyi olur (Merğînânî, el-Hidâye, VII, 152).

Hanefî fıkıh kaynaklarında, kurban kesmek kendisine vacip olmadığı hâlde kurbanlık için büyükbaş bir hayvan alan kimsenin ise, daha sonra kendisine ortak kabul etmesinin caiz olmadığı, çünkü vacip olmadığı hâlde kurbanlık satın almakla onu bütünü ile kendine vacip hâle getirmiş olduğu ifade edilmiştir (Kâsânî, Bedâiu's-sanâi, V, 72)..

MÜSLÜMAN OLMAYAN KİŞİNİN KESTİĞİ KURBANIN ETİ YENİR Mİ?
Eti yenen hayvanların etlerinin helal olması için, hayvanı kesecek kimsenin, akıl ve temyiz gücüne sahip, müslüman veya ehl-i kitaptan olması gerekir. Ehl-i kitaptan olmayan mecûsî, putperest veya ateistin kestiği hayvanın eti helal değildir. Bunların kestiği hayvan da kurban olmaz (Mevsılî, el-İhtiyâr, IV, 229; el-Fetâva'l-Hindiyye, V, 370; İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, IX, 474).

TAKSİTLE KURBAN ALINABİLİR Mİ?
Kurban, Allah'a yaklaşmak niyeti ile yerine getirilen bir ibadettir. Bu amaç ise ancak kişinin kendi mülkiyetindeki hayvanı kurban etmesi ile gerçekleşir (Kâsânî, Bedâi', V, 76). Mülkiyet, hayvanı bizzat yetiştirme, hibe veya miras yolu ile olabileceği gibi satın alma yolu ile de gerçekleşebilir.

Esasen vadeli satış caizdir (Mevsili, el-İhtiyâr, II, 59). Taksit ise, borcun ödenmesinin belirli birkaç zamana vadeli olarak geciktirilmesidir (Mecelle, md. 157). Buna göre taksitlendirme yolu ile satın alınan bir mal, alıcının mülkiyetine geçtiğine göre, bu yolla alınan bir hayvanın kurban edilmesinde bir sakınca yoktur.
KİMLER KURBAN KESMEKLE YÜKÜMLÜDÜR
Kurban kesmek, akıl sağlığı yerinde, büluğa ermiş (ergen olmuş), dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve mukim olan her müslümanın yerine getireceği malî bir ibadettir (Merğînânî, el-Hidâye, VII, 148). Temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 80.18 gr altın veya değerinde para ya da eşyaya sahip olan kimselerin kurban kesmesi gerekir (Mevsılî, el-İhtiyâr, IV, 252-256; İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, IX, 452-453).

HZ. PEYGAMBER (S.A.S.) BİZZAT KURBAN KESMİŞ MİDİR?
Kurban ibadeti hicrî ikinci yılda meşru kılınmıştır. Hz. Peygamber (s.a.s.)'in de bu yıldan itibaren vefat edinceye kadar her yıl kurban kestiği bilinmektedir (Tirmizî, Edahî 11; bkz. Buhârî, Hac, 117, 119; Müslim, Edâhî 3).

Hz. Peygamber (s.a.s.), Veda Haccı'nda yüz deve kurban etmiştir. Hz. Ali, "Peygamber (s.a.s.) yüz deve kurban etti. Etlerini dağıtmamı emretti, ben de dağıttım." (Buhârî, Hac, 122) demiştir. Hz. Enes'ten (r.a.) Hz. Peygamber'in (s.a.s.) siyah-beyaz benekli iki koçu besmele ve tekbir çekerek bizzat kestiği rivayet edilmektedir (Buhârî, Edâhî, 9).
KURBAN ETİ VE DERİSİ NASIL DEĞERLENDİRİLMELİ?
Hz. Peygamber (s.a.s.), kurban etinin üçe taksim edilip, bir bölümünün kurban kesemeyen yoksullara dağıtılmasını, bir bölümünün akraba, tanıdık ve komşularla paylaşılmasını, bir kısmının da evde yenmesini tavsiye etmiştir (Ebû Dâvûd, Dahâyâ, 10). Kurban etinin tamamı evde bırakılabilir (Tahâvî, Şerhu me'âni'l-âsâr, IV, 185). Ancak, durumu iyi olan müslümanların, toplumda muhtaçların arttığı bir dönemde kurban etlerinin çoğunluğunu hatta tamamını dağıtmaları uygun olur.

Şafiî mezhebine göre ise, kurban etinden az da olsa fakirlere verilmesi vaciptir (Bkz. Nevevî, el-Mecmû', VIII, 413).

KURBAN DERİSİ NASIL DEĞERLENDİRİLMELİDİR?
Kurbanın derisi, bir fakire veya hayır kurumuna verilmelidir. Hz. Peygamber (s.a.s.), veda haccında Hz. Ali'ye, kurban olarak kesilen develerinin başında durmasını ve bunların derileri ile sırtlarındaki çullarını sadaka olarak vermesini, kasap ücreti olarak bunlardan bir şey vermemesini emretmiştir (Müslim, Hac, 348; Buhârî, Hac, 120, 121; Ebû Dâvûd, Menâsik, 21). Buna göre kurban derilerinin para karşılığında satılması, kurbanın kesimi veya bakımı için ücret olarak verilmesi caiz değildir (İbn Nüceym, el-Bahr, VIII, 203). Derinin satılması hâlinde bedelinin yoksullara verilmesi gerekir (Merğînânî, el-Hidâye, VII, 165).

Ancak kurbanın derisi, bir yoksula veya hayır kurumuna bağışlanabileceği gibi, evde namazlık, kalbur ve benzeri ev eşyası yapılarak kullanılmasında da bir sakınca yoktur (Kâsânî, Bedâi' V, 81; Merğînânî, el-Hidâye VII, 164).

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.