Gökhan Karabulut: IMF ile neden anlaşma olmadı?
takvim.com.tr
takvim.com.tr
Kaynak GAZETE

Gökhan Karabulut: IMF ile neden anlaşma olmadı?

IMF'nin, anlaşma sürecinde Türkiye'den bazı istekleri oldu. Bu isteklerin başında yerel yönetimlere aktarılan kaynakların azaltılması geliyordu. Bir diğer konu da, vergi idaresinin özerkleşmesiydi. Görüşmeler yaklaşık 20 ay sürdü. Bir anlaşmaya varılmadı. IMF ile yapılan stand-by anlaşmalarının genel amacı, ülkelerin ödemeler sisteminde oluşan sıkıntılara geçici çözüm bulması. Türkiye'nin dış açık sorununun bu tarz geçici çözümlerden ziyade, kalıcı değişimler ile halledilmesi gerekiyor. IMF anlaşmasının olmamasına piyasaların verdiği tepki, dünkü Hazine ihalesinde görüldü. Borçlanma ihalesinde, hedefinin üzerinde taleple karşılaşıldı. Bu durum kısa vadede bir borçlanma problemi olmadığını gösteriyor. Dolayısıyla bu IMF meselesinin kapanması da, en azından belirsizliği ortadan kaldırdı.
* Türkiye'nin borçlanma ihtiyacı nereden kaynaklanıyor?
Gelişmekte olan ülkelerin düzenli bir tasarruf açığı sorunu vardır. Böyle bir ülkede halkın tasarruf oranları düşüktür. Çünkü toplumun gelirleri düşükken, tüketim isteği yüksektir. Meselenin diğer tarafında, yatırım ihtiyaçları durur. Gelişmekte olan ülkelerdeki yatırım ihtiyacı, gelişmiş ülkelere göre daha yüksektir. Başta altyapı yatırımları olmak üzere daha alınacak çok yol vardır. Bu iki unsur bir arada olduğunda borçlanma ihtiyacı doğar. Dolayısı ile borçlanma ihtiyacı bir tek Türkiye'ye özgü bir durum değil. Gelişmekte olan ülkelerde yaygın olan bir durumdur.
* Türkiye finansman açığını nasıl giderebilir?
Son Hazine ihaleleri kısa vadede borçlanma sorunu olmadığını gösteriyor. Bunun yanı sıra özelleştirme çalışmaları da halen devam ediyor. 2010 yılındaki özelleştirme işlemleri enerji piyasasına odaklanıyor. Bu yıl elektrik üretimindeki özelleştirmelerden 10 milyar doların üzerinde gelir bekleniyor. Dolayısıyla, kısa vadede herhangi bir kaynak problemi görünmüyor. Uzun vadede ise yapısal çözümler gerçekleştirilmesi gerekiyor. Bu çözümlerin temeli gelir gider dengesini sağlamaktan geçer. Yani gelirler kalıcı olarak artırılmalı ve giderler kısılmalı. Burada bahsi geçen giderlerin büyük bir kısmının faiz giderleri olduğu biliniyor. Burada siyasi istikrar önem kazanıyor. Siyasi istikrar ve faiz dışı fazlanın uzun yıllar sürdürülebilmesi ile reel faizler ve borçlanma ihtiyacı düşecektir.
MEMURA PARA CEZASI
TURİZM CAN SİMİDİ OLDU
KOÇ GİBİ İSTİHDAM
3.9 MİLYON YOLCUYA ULAŞTI!

GÜNÜN DİĞER HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN