FRANSA, KİŞİ BAŞINA DÜŞEN DOKTOR SIRALAMASINDA AVRUPA'DA 18.
Her 100 bin kişiye 338 doktor düşerken, aile sağlık merkezleri bazında ise her 100 bin kişiye sadece 149 pratisyen hekim denk geliyor. Bu rakamlar, Eurostat ile verilerini paylaşan 19 Avrupa Birliği (AB) ülkesi arasında Fransa'nın kişi başına düşen doktor sayısının azlığı nedeniyle 18. sırada kalmasına neden oldu.
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un yakın zamanda açıkladığı verilere göre, 6 milyon Fransızın uzman doktora erişimi bulunmayan ülkede, doktorların yarısına yakını da 60 yaşın üzerinde bulunuyor ve 2025'te bunların emekli olmasıyla bu sayı daha da azalacak.
Sadece 3 yılda pratisyen hekim sayısı 80 bine gerileyecek ve her 100 bin kişiye 119 pratisyen hekim düşecek. Bu, Fransa'yı AB'de kişi başı hekim sayısı açısından en kötü sıralamaya indirecek.
Ayrıca 2020 yılı başında yaklaşık 800 bin hemşirenin bulunduğu ülkede, bu sayı 2 yılda 160 bin civarında azaldı. Ülkede, hasta ihtiyacına oranla 60 bin hemşire eksikliği bulunuyor.
PRATİSYENLERE VE UZMAN DOKTORLARA ULAŞAMAYANLAR ACİL SERVİSE BAŞVURUYOR
Fransa'da, uzman bir doktora erişimin bölgeye ve uzmana göre 1 ay ila 24 ay arasında olması, pratisyen hekimlere de hızlıca ulaşılamaması, insanları daha hızlı sonuç alabilecekleri acil servise yönlendirdi.
Sağlık Bakanlığınca paylaşılan, 2019'un ilk çeyreğinde yapılan ankete göre, 2018'de Fransızların yüzde 29'u acil servise başvurdu.
Ancak bunların yüzde 42'si, acil servisi gerçekten ihtiyaçları olmadıkları halde uygun olmayan nedenle kullandığını itiraf etti ve bunun için, doktordan randevu alma zorluğu, acil serviste ek testlerin, muayenelerin daha kolay yapılmasını gerekçe gösterdi.
Sağlık Bakanlığına 2019'da gönderilen bir raporda, acil servislerdeki normal hastaların ölümlerinin yüzde 9'unun ve kritik durumdakilerin ölümlerinin yüzde 30'unun yoğunluktan kaynaklandığı aktarıldı.
Senatonun Mart 2022'de yayımladığı rapor, hastanelerin durumunun 2 yıllık Kovid-19 krizinden sonra daha da kötüleştiğini gösterdi.
YOĞUN MESAİ SAATLERİ
Temmuz 2020'de imzalanan anlaşmayla hemşirelerin maaşı artmasına rağmen çalışma koşulları artarak daha kötüye gitti.
Kovid-19'un halen haftada 500'den fazla kişinin yaşamını yitirmesine yol açtığı Fransa'da tüm sağlık personeli, haftada en az 60 saat olacak şekilde çalışırken, bazı personel 70 saatten fazla mesai yapıyor.
Diğer yandan stajyer doktorlarda da durum farklı değil. 10 stajyer doktordan 7'si haftalık yasal azami çalışma saati olan 48 saatten fazla çalışıyor.
Fransa'da hasta bakıcı maaşları, 1500 avro civarındayken, yeni işe başlayan bir hemşire yaklaşık 1600 avro maaş alıyor. Pratisyen hekimlerin yıllık geliri 60 bin avroya yakın iken, uzman doktorların gelirleri 90 bin avro civarında.
Aşırı iş yükü, fiziksel ve zihinsel olarak tükenen sağlık çalışanlarını, hastalık izni almaya veya istifaya kadar götürebiliyor.
SAĞLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRMEK İÇİN 19 MİLYAR AVROLUK BÜTÇE
Hükümet, sağlık sistemini güçlendirmek, mesleğin cazibesini artırmak için 19 milyar avroluk bütçe açıkladı.
Ancak doktorlar, 5 yıla yayılan bu bütçenin sağlık sisteminde kangren olan sorunları çözmede yetersiz belirterek, Paris yönetiminden daha hızlı müdahale bekliyor.
Öte yandan ilaç sıkıntısı yaşanan eczanelerde son dönemde patlak veren salgınlar, parasetamol etkenli ilaçların tükenmesine de yol açtı.
Hükümet parasetamol ve amoksisilin bazlı ilaçların internet üzerinden satışına kısıtlama getirirken, bazı eczaneler çözüm için geçici olarak amoksisilin üretmeye girişti.
Bütün bu süreç, krizde olan Fransa'da sağlık sisteminin ülkede yeniden tartışılmasına ve uluslararası basında gündeme gelmesine neden oldu.
FRANSA'DA HASTANELERİN "ŞİRKET MANTIĞIYLA YÖNETİLMESİ" ELEŞTİRİLİYOR
Fransa'da FO-Sante Sendikasının Sağlık Hizmetleri Federal Sekreteri Gregory Leduc, ülkede son dönemde yönetime gelen hükümetlerin kamu hastanelerini "şirket mantığıyla yönetmesinin" sağlık malzemesi temininde sıkıntı yarattığını ve sağlık personelinin sayısının hasta yoğunluğu karşısında yetersiz kaldığını belirterek, "Acillerin durumunu, oluşan kuyrukları görüyoruz, bununla birlikte diğer servislerde de ciddi zorluklar yaşıyoruz." dedi.
Leduc, ülkede hastaların ve sağlık personelinin karşı karşıya kaldığı sorunları, hastanelerdeki aksaklıkları ve sağlık alanındaki grevleri AA muhabirine değerlendirdi.
Kovid-19 salgını öncesinde de Fransa'da sağlık sektörünün ciddi zorluk yaşadığına dikkati çeken Leduc, "Kamusal hizmet yapan kurumların rezervleri olmalı. Bugün art arda gelen hükümetlerin ekonomik politikaları, hastaneleri özel şirket yönetir gibi bir hale soktu." dedi.
Leduc, hastanelerde yeterli stok olmaması dolayısıyla Kovid-19 salgını sırasında zaman zaman malzeme sıkıntısı baş gösterdiğine değindi.
Leduc, aşıların yapılmaya başlanmasıyla Kovid-19 salgınına bağlı kriz aşılmaya başlanmışken bronşiolit salgınıyla acillerin tekrar dolup taşmaya başladığını belirterek "Acillerin durumunu, oluşan kuyrukları görüyoruz, bununla birlikte diğer servislerde de ciddi zorluklar yaşıyoruz." ifadesini kullandı.
Hükümetin çözüm sunmaması nedeniyle bıkkınlık yaşayan hastane personelinin grev kararı aldığını anlatan Leduc, ülkede yaklaşık 10 hastanenin acil servisinde hemşirelerinin yüzde 80 ila 90'ının yıprandıkları için hastalık izninde olduğu bilgisini paylaştı.
ÜLKEDE 200 BİN SAĞLIK PERSONELİ EKSİKLİĞİ BULUNUYOR
Leduc, ülkede kamu hastanelerinde çalışan 1 milyon kadar sağlık personeline karşın eksik olduğunu, bunun için 200 bin ek personel alımı daha talep ettiklerini ifade etti.
Hasta bakıcıları için de ücret artışı talep ettiklerini söyleyen Leduc, ek personel alınarak çalışma koşulları iyileştirmediği takdirde, hasta bakıcıların mesleği bırakmaya devam edeceğini vurguladı.
PRATİSYEN HEKİM EKSİKLİĞİ
Leduc, onlarca yıldır doktor eksikliği yaşandığına işaret ederek ayrıca farklı bölgelerde pratisyen hekim yokluğu nedeniyle hastaların acil servislere akın etmeye başladığını anlattı.
Fransa'da nüfusun yaşlandığına ve ortalama yaşam süresinin uzadığına dikkati çeken Leduc, bu durumun "daha fazla kanser ve kronik hastalık" anlamına geldiğini ifade etti.
Bu durumun ayrıca insanların acil servislere beklemesine yol açtığının altını çizen Leduc, "(Acil servislerde) hastalar hemen tedavi edilmedikleri ve gecikmeler olduğu için mortalite veya morbidite oranı da artıyor." dedi.
"Genellikle acile geldiğinizde 8 saatten önce çıkamıyorsunuz, 24 saat veya 48 saat kadar da kalabiliyorsunuz." diyen Leduc, ayrıca hastanelerdeki sorunlar nedeniyle böbrek sondası değiştirme süresinin 7-8 haftaya çıktığını, bunun da enfeksiyon riskini artırdığına vurgu yaptı.
Leduc, son zamanlarda hastanelerde sedyede ölenlerin sayısının çoğaldığına işaret etti.
HASTANELERDE 20 YILDA 80 BİN YATAK KALDIRILDI
Yatakların doluluğu sebebiyle teşhisi konulan hastaların gerekli servise iletilmeden önce beklemek zorunda kaldığını söyleyen Leduc, "Servise girebilmek için bir yatağın boşalması beklenmeli." dedi.
Fransız hastanelerinde 20 yılda 80 bin yatağın kaldırıldığını söyleyen Leduc, Kovid-19 salgın döneminde bu sayının 4 bin 500 olduğunu, bu süreçte farklı sektörlere yönelen veya hastane dışında çalışan hasta bakıcılar olduğunu belirtti.
Ülkede yaklaşık 2 bin kamu hastanesi, 3 bin 500 kamu yaşlı bakım evi, yaklaşık yüzde 10 ile 20 arasında hemşire eksiği olduğunu kaydeden Leduc, mesleğini değiştirmek için eğitim talep eden hemşirelerin sayısında artış yaşandığını aktardı.
Leduc, Fransa'da haftalık çalışma saatinin 35 saat olduğunu ancak personel eksikliği nedeniyle hastane personelinin daha fazla çalışmak zorunda kaldığını kaydetti.
Personelin ek çalışma saatlerinin ücretinin artırıldığını ve maaşlarda aylık 189 avro net artış yapıldığını ifade eden Leduc, hemşirelerin aylık ortalama maaşının 2 bin 500 avro olduğunu, bunun kıdeme göre farklılık gösterdiğini söyledi.
Leduc, "Artık hastanede mümkün olduğunca az vakit geçirmek gerekiyor, üstelik hastaneler havalimanlarına dönüştü. Şöyle ki, valizinizle geliyorsunuz ve hemen gidiyorsunuz. Sizi ameliyat ediyoruz ve evinize gidiyorsunuz." dedi.
Gregory Leduc, ülkede ayakta tedavi oranının yüzde 40-45 olduğunu ifade etti.
ABD'DE SAĞLIK SEKTÖRÜ PERSONEL EKSİKLİĞİ NEDENİYLE KRİZİN EŞİĞİNDE
ABD'de hastane yönetimlerinin az personelle hizmet politikası, hemşireler başta olmak üzere çalışanları grev yapmaya yönlendirirken, sağlık ekibi ve hastalarla yaşanan sıkıntılar sektörü krizin eşiğine getirdi.
New York'taki bazı hastanelerde çalışan binlerce hemşire, "kadro darlığı, iş güvenliği, sağlığa erişimde eşitlik ve ücret" gibi konularda yaşadıkları problemler nedeniyle başlattıkları grev sonucu hastane yönetimleriyle geçici bir anlaşma sağlasa da, ülkenin geriye kalan kısmındaki meslektaşlarının sorunlarının sürdüğünü belirtti.