Protokol krizindeki gerçeği Avrupa medyası gördü! Charles Michel ve Ursula von der Leyen’in ego çatışması! Asıl mağdur Türkler!

AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in (VDL) Ankara’ya yaptıkları ziyareti gölgeleyen protokol tartışması hakkında dünya basınından çarpıcı başlıklar geldi. Alman dergisi Der Spiegel, Ankara'da yaşanan protokol krizinin arkasında Charles Michel ile Ursula von der Leyen arasındaki çekişmenin olduğunu yazdı. Fransız Liberation gazetesi ego çatışması derken L’Opinion gazetesi ise “Gerçek çok farklı. Asıl mağdur Türkler” ifadelerini kullandı.

Giriş Tarihi 11 Nisan 2021, 09:46 Güncelleme 11 Nisan 2021, 09:52
Protokol krizindeki gerçeği Avrupa medyası gördü! Charles Michel ve Ursula von der Leyen’in ego çatışması! Asıl mağdur Türkler!

İÇİNDEKİLER

Alman Der Spiegel dergisi Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel'in Ankara'da Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmeleri sırasında yaşanan protokol olayıyla ilgili Türkiye'nin suçu olmadığını yazdı.

HATA ERDOĞAN'DA DEĞİL, MİCHEL'DEYDİ
Derginin internet sitesinde yer alan "AB dünya sahnesinde kendini nasıl gülünç duruma düşürüyor" başlıklı değerlendirmede, "AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Türkiye ziyareti sırasında kandırıldı. Hata ev sahibi Erdoğan'da değil, Konsey Başkanı Charles Michel'deydi. Tuhaf bir güç mücadelesinin sahneleri." ifadeleri yer aldı.

LEYEN-MİCHEL ANLAŞMAZLIĞI
Yaşanan protokol olayının fiyasko olarak nitelendirildiği değerlendirmede, bu fiyaskonun sorumlusunun Michel ve Leyen arasındaki anlaşmazlıklar olduğu kaydedildi.

MİCHEL'İN PROTOKOL MEMURLARI GELDİ, AYARLAMALARI YAPTI
Değerlendirmede, Ursula von der Leyen ile Charles Michel arasında aylardır özellikle dış politika konusunda belirgin bir didişme olduğu vurgulanarak, Michel'in AB zirvelerine ev sahipliği yapmaktan daha fazlasını istediği Leyen'in ise ticaret ve düzenleyici gücüyle dünyayı gölgede bırakan bir jeopolitik komisyona liderlik etmek istediğine dikkat çekildi. Ankara'ya Kovid-19 nedeniyle Ursula von der Leyen'in protokol memurlarının gelmediği, onun yerine Michel'in protokol memurlarının geldiği ve buradaki ayarlamaların o memurlarca yapıldığı ifade edildi.

Spiegel'deki değerlendirmede mart ayı sonunda en son AB'nin çevrim içi zirvesinden sonra Michel'in ekibinin yayınladıkları bir fotoğraf örnek gösterilerek 27 devlet ve hükümet başkanının tümünün Michel'in yanında, diğerlerinin dört katı büyüklüğünde görülebildiği ancak o fotoğraflarda Ursula von der Leyen'in görülmediğine yer verildi.

Dergideki değerlendirmede, Ankara'daki protokol olayından önce tarafların çalışma yemeğinde bir araya geldikleri ve burada da bir protokol gerginliğinden son anda dönüldüğü belirtilerek, Külliyedeki protokol çalışanlarının örnek müdahalesi övüldü. Yemekte Başkan Recep Tayyip Erdoğan ile sadece Charles Michel'in oturacakları koltukların diğer koltuklardan belirgin bir şekilde büyük olduğunun görüldüğü ve Leyen'in bir danışmanın bunu fark ederek durumu Türk tarafına bildirdiği ve Külliyedeki protokolün derhal koltuğu değiştirerek Ursula von der Leyen'e de büyük bir koltuk tahsis ettikleri vurgulandı.

'EGO ÇATIŞMASINDAN'
Fransa'da yayımlanan Liberation gazetesinde yer alan bir analizde, VDL'nin kanepede oturması nedeniyle Başkan Erdoğan'ın cinsiyet ayrımcılığıyla suçlandığı hatırlatılarak şu ifadelere yer verildi: "Bu olayda cinsiyet ayrımcılığı görmek özellikle hoş değildi. Eğer ABD Başkanı Joe Biden, Erdoğan'ın yanında koltukta otururken Başkan Yardımcısı Kamala Harris kanepede otursaydı iki adama cinsiyetçilik naraları mı atılacaktı? Doğal olarak protokol düzeni cinsiyete bağlı değil." Aynı analizde, Michel ve VDL arasında ego çatışması yaşandığı ve bunun dünya sahnesinde AB ve kurumlarını komik duruma düşürdüğü vurgusuna yer verildi.

'TÜRKLER MAĞDUR'
Protokol olayı nedeniyle Ankara'nın eleştirildiğini belirten Fransız L'Opinion gazetesinin haberinde, "Gerçek ise oldukça farklı. Birkaç aydır AB ile yakınlaştığını göstermeye çalışan Türkler, Brüksellilerin arasındaki kavgaların mağduru oldu" denildi.

AB Konseyi Başkanı'nın devlet başkanı, AB Komisyonu Başkanı'nın ise başbakan seviyesinde olduğunun hatırlatıldığı haberde, "Erdoğan ile görüşmede yaşanan protokol olayı, AB Komisyonu Başkanı ile AB Konseyi Başkanı arasındaki rekabeti gösteriyor. Burada Türkler aktör olmaktan çok seyirciydi" denildi.