Cumhurbaşkanı ile Başbakanın
tek ses olabildiği dönemi görmek
de varmış demek ki kaderimizde!
Ne mutlu…
…
Çekişme, 91 yıldır sürüyor çünkü!
Cumhuriyet kuruldu…
Kurulur kurulmaz da çekişme başladı!
…
Malûm;
İlk Cumhurbaşkanı 'Atatürk'…
İlk Başbakan 'İsmet İnönü'dür…
…
1936'da, yani Mustafa Kemal'in
vefatından iki yıl önce, CHP Genel
Sekreteri Recep Peker, Faşizmi
incelemek üzere İtalya'ya gönderildi!
Peker dönüşünde, TBMM'nin üstünde
yetkili bir 'Faşist Konsey'
kurulmasını Başbakana teklif etti…
…
İnönü de bu kararı imzalayınca…
Atatürk'ten anında itiraz geldi;
'Sayın Başvekil, yorgunluktan
olsa gerek, önüne gelen her
kağıdı imzalıyor' anlamında bir
karşı çıkmayla, kararı reddetti…
…
Bunun üzerine İnönü de, 'Rakı
sofrasından koskoca memleket
idare edilmez' yanıtını verince,
ikilinin arası soğudu!
Hatta denilebilir ki 'Buz Kesti'…
…
Atatürk, İnönü'yü Başbakanlık
görevinden ve CHP Genel Başkan
Yardımcılığı'ndan aldı ve yerine
Celal Bayar'ı atadı…
…
Bu olaydan sonra Atatürk, İnönü ile
hiç görüşmedi…
Hatta, Atatürk'ün hastalık döneminde
İnönü'nün kulağına, Dolmabahçe'ye
ziyarete giderse vurulacağı yolunda
fısıltılar ulaştığı için, İnönü son iki
sene hiç ortalıklarda gözükmedi…
…
Böyle başladı, böyle de devam etti!
…
Günümüze yaklaşacak olursak…
Özal-Yılmaz…
Özal-Demirel…
Demirel-Çiller…
Sezer-Ecevit dönemlerinde,
çekişme aynen sürdü gitti!
…
Gül-Erdoğan ikilisinin dönemi, su
yüzüne çıkmış bir çatışmanın vuku
bulmadığı bir süreç olarak, sonraki
yıllara dair çok olumlu beklentileri
de beraberinde getirdi…
Ama bu aşamada şu söylenebilir;
Asıl 'tam uyum' şimdi başlıyor!
…
Bunun ne anlama geldiğini…
'Yeni Türkiye'nin nelere muktedir
olacağını…
Ülkenin ve Toplumun standartlarını
nasıl olumlu etkileyeceğini birlikte
göreceğiz…
…
Tabii bir de, muhalefetin kendisine
çekidüzen vererek, lâf salatası değil
projeler üreterek…
Ciddiye alınır, Yeni Türkiye'ye her
bakımdan yaraşır…
'Adam gibi Muhalefet' olması
hâlinde!