Kemal Öztürk müşteki sıfatıyla ifade verdi!

Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, "paralel yapı"nın telefon dinleme iddialarına konu olan ''Tevhid-Selam'' soruşturmasında usulsüzlük yaptıkları iddiasıyla bazı polisler hakkında yürütülen soruşturmada "müşteki" sıfatıyla ifade verdi.

Giriş Tarihi 19 Kasım 2014, 00:00 Güncelleme 20 Kasım 2014, 02:14
Kemal Öztürk müşteki sıfatıyla ifade verdi!

İÇİNDEKİLER

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Birimi'ne bağlı Cumhuriyet savcılarından İrfan Fidan'ın yürüttüğü "Tevhid-Selam soruşturmalarında usulsüzlük yapıldığı, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve bakanlarının, diğer ülke yetkilileri ile görüşmelerinin kaydedildiği" iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, dinlenilen veya dinlemelere takılan mağdurların ifadelerine başvuruluyor.

Yasa dışı dinlemeye takılan ve müşteki olarak davet edilen AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk de bu kapsamda avukatı Cihat Gökdemir ile Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelerek, Cumhuriyet Savcısı İrfan Fidan'la görüştü. Öztürk'ün ifade verme işlemi, yaklaşık bir saat sürdü.

- "Çok vahim bir durumla karşı karşıya kaldığımızı gördüm"

İfade işleminin ardından adliyenin önünde gazetecilere açıklama yapan Öztürk, daha önce gazetelerde ve televizyonlarda cep telefonunun, silahlı terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle dinlenildiği yönünde haber okuduklarını ve bu haberle ilgili savcılığa, "Bu olay gerçek midir, böyle birşey var mıdır, ben nasıl terör örgütü üyesi olurum?" sorularının yer aldığı bir dilekçeyle şikayet başvurusunda bulunduklarını hatırlattı.

Bu şikayetle ilgili savcılığın kendisini ifade vermeye davet ettiğini aktaran Öztürk, şunları söyledi:

"Hakkımızda tutulan ses kayıtları, tapeleri ve suçlamalar ilgili de bilgi almış olduk. Çok vahim bir durumla karşı karşıya kaldığımızı gördüm bugün. Kızımla yaptığım bir telefon görüşmesi, kurumsal e-mail adresim takibe alınmış, yeğenimle yaptığım bir telefon görüşmesi gerekçe gösterilerek şahsi e-mail adresim takibe alınmış. Abone olmak için beni arayan bir kişinin konuşmaları nedeniyle kurumsal santrallerimiz takibe alınmış. Kuruma ait cep telefonu numaram, e-mail adreslerim, santral telefonlarımızın tamamı hiç bir suç unsuru taşımayan gerekçelerle kayıt altına alınmış. Bunların tapelerini gördüm. Bu tapelerde abonelik ücretleri konuşuluyor, medya sektörüyle insanlarla ilgili konuşuluyor, mesleğimizle ilgili yaptığımız konuşmalar."

- "Bu aynı zamanda ticari bir casusluk faaliyeti"

AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, bu konuşmalar nedeniyle silahlı terör örgütü üyesi olmakla suçlandığına dikkati çekerek, "Türkiye'nin ulusal ajansının yönetim kurulu başkanı ve genel müdürü olarak, adını ilk defa duyduğum bir silahlı terör örgütünün üyesi olduğum gerekçesiyle dinlenmişim. Kurumumuza ait telefon santralleri, kurumumuzdaki yönetici arkadaşlarımızın tamamı, bu gerekçelerle dinlenilmiş, suçlanmış" dedi.

Yasa dışı dinlemelerle ilgili hem AA hem de şahsı adına şikayette bulunduğunu belirtmek üzere adliyeye geldiğini anlatan Öztürk, şu ifadeleri kullandı:

"Biz bunun sadece kişisel haklarımıza, mesleki haklarımıza yönelik saldırı olmadığını düşünüyoruz. Bunun aynı zamanda ticari bir casusluk faaliyeti olduğu kanaatindeyiz. Çünkü Ortadoğu'da etkin olmaya başladığımız tarihten itibaren, AA'nın yöneticileri, şahsım, kurumumuz takip altına alınmış. Bunun da bizim Ortadoğu'daki haber faaliyetlerimiz, Ortadoğu'daki haber dengelerini etkilediğimiz tarihten itibaren olduğu anlaşılmaktadır. Neler yapıyoruz, abonelerimizle neler görüşüyoruz, nasıl bir ticari faaliyet içerisindeyiz, mali durumumuzun tamamının benim kurumsal mailimden de yapıldığını varsayarsak, telefonlarımızın da buralardan görüşüldüğünü varsayarsak, bunun aynı zamanda uluslararası ticari bir casusluk faaliyeti olduğunu da düşünüyoruz."

- "Uluslararası casusluk suçu nedeniyle ayrı bir suç duyurusu yaptık"

AA Genel Müdürü Öztürk, uluslararası casusluk suçu nedeniyle ayrı bir suç duyurusunda bulunduklarını bildirdi.

Bugün Türkiye'nin çok ciddi bir uçurumun eşiğinden döndüğüne şahit olduğunu aktaran Öztürk, "Görmüş olduğum iddialar, takip edilen kişiler, bütün bunlar, Türkiye'yi çok büyük bir felakete sürükleyecek, tamamı asılsız iddialardı. Bu nedenle de mesleğim, ülkem, şahsım ve ailem adına büyük bir üzüntü de duydum. Eşimle aile fertlerimle kızımla yaptığım telefon görüşmelerinin tapeleri kaydedilmiş, aile fotoğraflarımızın kaydedildiği e-mail adresleri takip edilmiş. Bunu da ayrı bir edepsizlik olarak görüyorum" değerlendirmesinde bulundu.

- "Takip kararı, Arapça servisimizin kurulduğu tarihte"

Kemal Öztürk, bir gazetecinin, "Dinlemelerin ticari casusluk kapsamında yapılması çok vahim değil mi?" sorusuna şu cevabı verdi:

"Takip kararlarının verildiği tarihler, bizim Arapça servisimizin kurulup, Ortadoğu'da büyük bir operasyona başladığımız tarihlerdir. Şahsımın, 1995'ten beri gazetecilik yapan birinin, ülkenin ulusal ajansının, terör örgütleriyle ne alakası olabilir? Ortadoğu'da bazı dengeleri etkilediğinden dolayı böyle bir şey verilmiş olabilir. Bunun araştırılmasını istiyoruz. Ticari sırlarımız çalınmış mıdır, ülkenin ulusal ajansının mali yapısı, alt yapısı, ekonomik ilişkileri çalınıp başka bir yere verilmiş midir? Bunlardan büyük bir kaygı duyuyoruz ve bunun da araştırılması için suç duyurusunda bulunduk."

- Suç duyurusu dilekçesinden

AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk'ün avukatı Cihat Gökdemir, "Tevhid-Selam soruşturması kapsamında binlerce kişinin usulsüz şekilde telefonlarının dinlenildiği ve bu kişilerden birisinin de AA Genel Müdürü Kemal Öztürk olduğu" yönünde haberler çıkmasının ardından müvekkiliyle ilgili o dönemde suç duyurusunda bulundu.

Usulsüz dinlemeler ve aslı olmayan suç isnatları nedeniyle Öztürk'ün anayasal ve ceza kanunundan doğan haklarının ihlal edildiği belirtilen dilekçede, tespit edilecek tüm şüpheliler hakkında, ''görevi kötüye kullanma'', ''özel hayatın gizliliğini ihlal'', ''kişisel verilerin kaydedilmesi'', ''iftira'', ''suç uydurma'' ve ''haberleşmenin gizliliğinin ihlal edilmesi'' suçlarından kamu davası açılması ve şüphelilerin cezalandırılması istendi.

- 1360 mağdurun ifadesine başvurulacak

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 251 kişi hakkında yürütülen "Tevhid-Selam" soruşturmasını, "dinlemelerin yasa dışı ve usulsüz yapıldığı" gerekçesiyle takipsizlikle sonuçlandırmasının ardından, bununla ilgili başlatılan yeni soruşturma kapsamında, telefonu dinlenilen veya dinlemelere takılan, aralarında başbakan, bakanlar, danışmanlar, üst düzey bürokratik görevliler, siyasetçi, gazeteci ve sivil toplum kuruluşu yöneticilerinin de bulunduğu bin 360 mağdurun ifadesi alınmaya başlandı.

Bu kapsamda, AA Genel Müdür Yardımcısı Ömer Ekşi de geçtiğimiz günlerde Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelerek, Cumhuriyet Savcısı İrfan Fidan'a "müşteki" sıfatıyla ifade verdi.

Ekşi'nin yanı sıra İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Genel Başkanı Bülent Yıldırım, yazar Mustafa İslamoğlu, Hilal Tv Genel Yayın Yönetmeni Adnan İnanç, gazeteciler Kemal Gümüş ve Nurettin Şirin'in de aralarında bulunduğu 30'u aşkın mağdurun ifadesine başvurulduğu öğrenildi.

Başsavcılıkça yürütülen adli soruşturma dışında, takipsizlikle sonuçlanan "Tevhid-Selam" soruşturmasını yürüten dönemin savcıları hakkında, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) yapılan şikayetler üzerine, HSYK müfettişlerinin de tüm mağdurların bilgisine başvuracağı belirtildi.