Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu kaleme aldı: İdeal Müslüman nasıl olmalı

Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, 11 ayın sultanı Ramazan'da Takvim okuyucularıyla bir araya geliyor. Hatipoğlu, bugünkü köşesinde "Mazlumun Sahibi Allah'tır" başlıklı yazısıyla okurlarımızı aydınlattı. İşte Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu'nun 11 ayın sultanı Ramazan ile ilgili 19 Nisan 2022 tarihli yazısı...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 19 Nisan 2022 Güncelleme 19 Nisan 2022, 06:58
Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu kaleme aldı: İdeal Müslüman nasıl olmalı

İÇİNDEKİLER

Kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim, müminlerde olması gereken özellikleri bir bir sayar. Bizler ise Kuran-ı Kerim'in hedeflediği İslami hassasiyetin çok uzağındayız. Birer Müslüman olarak en bariz hatamız, iman ettiğimize tam iman edemememizdir.



Müminun Suresi'nin ilk ayetleri müminleri tanımlar. Bu ayetlerde bahis konusu olan, ideal Müslüman'dır. Sokakta, caddede görülen Müslüman bu çizginin çok dışında olabilir. Çoğu kez de dışındadır. Kendimizi kandırmayalım. Allah'a karşı da kendimizi övecek halde değiliz. O halde doğrusunu söylemek gerek: Ya imanda, ya ibadette, ya alışverişimizde, ya nefsi temayüllerde, ya da başka hususta Kuran-ı Kerim'in hedeflediği İslami hassasiyetin çok uzağındayız. Sure şöyle başlıyor: "Müminler gerçekten kurtuluşa ermişlerdir. Onlar ki namazlarında derin saygı içindedirler. Onlar ki faydasız işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler. Onlar ki zekâtı öderler. Onlar ki ırzlarını korurlar." (1-5)



Müminlerin özellikleri diğer surelerde şöyle anlatılır:
"Onlar Rabb'ine kavuşacaklarını ve O'na döneceklerini bilirler." (2/46)
"Onlar, bağışlanma dileyenlerdir." (3/17)
"Peygamberler arasında ayrım yapmazlar." (4/152)
"Kötülüğü iyilikle savarlar." (13/22)
"İnsanları affederler, öfkelerini yutarlar." (3/134)
"Cimrilik yapmazlar." (25/67)
"Allah'ın haram kıldığı canı haksız yere öldürmezler." (25/68)
"(Bağışlanma hususunda) Korku ve ümit arasında bulunurlar." (32/16)
"Geceleyin uykularını bozup korkar, ibadet ederler." (32/16)
"Çok günah işlemezler. Fasık olarak anılmazlar." (32/18)
"Yalnız Rablerine tevekkül ederler. Güvenip dayanırlar." (8/2)
"Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir." (23/57-60)
"Kalpleri ancak Kuran'la yatışır." (39/23)
"Ayetlere karşı sağır ve kör değillerdir." (25/73)
"Gaybe ve ahirete şüphesiz iman ederler." (31/8)
"Yoksula verirken, cimrilik etmezler, hayırda yarışır, zekâtlarını öderler." (25/67; 23/61; 3/4)
"Bir kötülük yaptıklarında Allah'ı hatırlar ve bağışlanma dilerler." (3/135)
"Alçakgönüllüdürler. Mütevazıdırlar." (25/63)
"Zina etmezler. Irzlarını korurlar." (70/29; 25/68)
"Büyük günahlar işlemezler." (53/32 )
"Ahiret âleminde güvendedirler. (6/82)
"İmanlarına şirk bulaştırmazlar." (6/82)
"Onların dostu Allah'tır." (6/127)
"Allah'ın helal kıldığını helal, haram kıldığını haram kabul ederler." (16/116)
"Rablerine karşı çok şükredicidirler." (28/73; 30/46; 67/23)
"Öfkelerini yutarlar. Ve insanları affederler." (3/134)
"Haklarına tecavüz edildiğinde yardımlaşırlar." (42/39)
"Ölüm veya kıyamet günü gelmeden önce Rabb'in çağrısına uyarlar." (42/47)
"Onlar zan bilmeden, araştırmadan dedikoduyla hareket etmekten sakınırlar." (49/12)
"Kusur ve mahremiyeti araştırmazlar. Gıybet yapmazlar." (49/12)
"Edepli davranırlar. Allah'a din öğretmeye çabalamazlar." (49/16)
"Müslüman olmalarını bir lütufmuş gibi Allah'a söyleyip durmazlar." (49/17)
"Güvenilmedik bir kaynaktan gelen habere değer vermezler. Haberin doğrusunu araştırırlar." (49/6)
"Birbirlerini alaya almazlar. Birbirlerini karalamaz, kötü lakaplarla çağırmazlar." (49/11)
"Dünya hayatının bir oyun, bir eğlence, bir süs ve övünme yarışı olduğunu bilirler. Günün birinde bütün bunların yok olacağını da bilirler." (57/20)



Yukarıda özetle verdiğim bazı ayetler, Kuran'a uygun yaşayan Müslümanların birtakım vasıflarından bahsediyor. Bu vasıflar akıl ve şuur sahibi, vicdanlı her insanın onaylayacağı pozitif özelliklerdendir. Sanıyorum bu ayetlere baktığımızda şu tespiti rahatça yapabiliriz: Pratik hayatta Müslümanlarda gördüğümüz bazı yanlışlıklar, eksiklikler onların nefsani aymazlıklarından kaynaklanmaktadır. Birer Müslüman olarak en bariz hatamız, iman ettiğimize tam iman edemememizdir. Çünkü hem Allah'a ve ahiret gününe iman edeceğiz hem de Allah'ın buyruklarını nefsani buyruklarımıza feda edeceğiz veya iman ettik demekle ahirette yakayı kurtaracağımızı sanacağız. Hz. Ali'nin, kölelerin imanı dediği iman bu olsa gerek. Komşusunu rahatsız eden, işçisinin hakkını gasp eden, rüşvetle iş yapan veya yaptırmak zorunda kalan, kendisi dışında herkesi tufanda bırakan, menfaatini ilahlaştıran, nefsinin arzularını iffet süzgecinden geçiremeyen, reklamın iyisi-kötüsü olmaz diyerek her vesileyle ve her gün gereksizce insanımızın gündemini meşgul eden, eliyle diliyle olmasa bile kalbiyle insanlara kin besleyen, halkı küçük gören, orta halli veya eğitimsiz insanımızı, kendisinden aşağıda gören, güçlü olduğunda insafı unutan, Allah'tan korkacağına menfaatini kaybetmekten korkan bir Müslüman, Kuran'ın istediği mümin olamaz. Her ne kadar kimliğinde dini İslam yazsa da o kimlik Müslüman'ıdır. Kendine mümindir, Allah'a ve Peygamber'ine mümin değildir.



BİR HADİS
"Hurma bulabilen hurma ile orucunu açsın, hurma bulamayan da su ile iftar etsin. Çünkü su temizdir."
(Ebû Dâvûd, Sıyam: 21 ; İbn Mâce, Sıyam: 25)



TÖVBE VE İSTİĞFAR ETMEK
"Kim tövbe ve istiğfara devam ederse, Allah onu her darlıktan genişliğe çıkarır, her türlü sıkıntıdan kurtarır ve ummadığı yerden rızıklandırır."

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN