Şişhane Meydanı'ndan Okçular Caddesi'ne dönerken solda kalan adadaki tarihi yapı Frej Apartmanı'dır ve cephesindeki heykelleriyle hemen dikkat çeker. 1905'te Rum Mimar Konstantinos Kyriakidis'e yaptırılan binadaki heykeller Fransa'dan, dış cephe taşları Malta'dan, merdiven mermerleri de İtalya'dan getirilmiş.
İnşaat mühendisliği açısından oldukça güvensiz olan yapının taşıyıcı sistemine 90'lı yıllarda müdahale edilmiş.
Binanın sahibi olarak Türkiye'de sayısız kaynakta Selim Hanna Frej olarak geçen ismin doğrusu Selim Maxime Pierre Freige'dir. Babası Hanna Jean Freige (1806- 1877) Arap, annesi Locuia Hanoury ise ABD'lidir.
Kırım Savaşı esnasında ailenin gemi acentesi olarak kazandıkları para kasalara sığmadığı için bir odaya koyar ve kürekle alırlarmış. Selim Bey, 1855'te Beyrut'ta doğdu, 1911'de İstanbul'da vefat etti.
Aslen Beyrutlu, Maruni yani Hristiyan bir aileden geliyor. Beş kardeşi vardı: Musa, Demetrius, İbrahim, Rosa, Maria, Selma. En büyük çocuk olan Musa Freige, Osmanlı Bankası'nın Beyrut temsilcisiydi. Musa'nın oğlu Alexandra Freige 27 yıl boyunca Lübnan Kızılhaç Başkanlığı yaptı.
Selim M. P. Freige, Pauline ou Sophie Angele Glavany'le (1861-1950) evlendi. Beyoğlu'ndaki Kallavi Sokağın aslı Glavany'dir. Bir sokağa ismini verecek kadar güçlü ve zengin olan Glavany Ailesi, aslen Cenovalı'dır. Bankerlik, komisyonculuk ve ticaret yaparlar.
Bu evlilikten altı çocuk oldu: Jean Selim Antoine Bernard (1893-1949), Alfred (1895-1941) ve Angele Marie Barbara (1898- 1988). Diğer çocuklar Marie, Jean ve Lucia'ya dair bilgi bulunmamakta.
Jean Selim, Valentine Boyacıyan'la evlendi ve Türkiye'den ayrıldı. Ailenin en küçük çocuğu Angele, 1924'te Dukaginzâde Feridun Bey'le (1895- 1976) evlendi. Dukagin soyu, Arnavut soylusu bir aile olduğu için Mehmet Feridun Bey, soyadı kanunu öncesi kendisine böyle diyor ve aileye ait bir yüzük takıyordu. Aslen askerdi, İstiklal Harbi'ne katılmıştı.
Kurmay yüzbaşı rütbesindeyken, subayların yabancı kadınlarla evlenmesi yasaklanınca 1927'de ordudan ayrıldı. Kendisini tarih, arkeoloji ve sanata adadı. Ayasofya Müzesi Müdürü ve sonra da Turing Başkanı olmuştu ki 4 ay sonra evinin önünde açılan bir çukura düşüp kalçasını kırdı ve kısa bir süre sonra da vefat etti.
Evlilik sonrası Angele Dirimtekin, Angele ismini Aysel yaptı. Aysel Hanım, renk renk şapkalarıyla, şık kıyafetleriyle İstanbul sosyetesinin renkli bir simasıdır. Feridun Bey'le oturdukları Frej Apartmanı ağabeyi Alfred'e, içindeki antikalar ise Aysel Hanım'a miras kalır. Antikaların değeri apartman kadardır. Alfred'in ölümü sonrası Dirimtekin çifti 1948 yılında binayı 150 bin liraya satar ve Osmanbey Şair Nigar Hanım Sokak'taki bir apartman dairesine yerleşir.
Fakat ikisi de farklı zamanlarda, sokakta açılan çukurlara düşerek can verir.
