Tarihi 20 Şubat 2023

Ah şu seçimler

ŞEHİRLERİMİZİ yerle bir eden asrın felaketinin kayıplarını yerine koymak mümkün değil.
Ancak zaman geçtikçe yaralar az da olsa sarılıyor. Arama kurtarma çalışmaları bittiği için yavaş yavaş depremle ilgili diğer meseleleri konuşmaya başlıyoruz.
Ve kaçınılmaz olarak konu siyasete geliyor. Şüphesiz siyaset yasaklı bir konu değil. Her zaman konuşulabilir. Ancak insanlarımız kendilerini enkaz altından çıkaracak bir el beklerken depremin siyasi sonuçlarını konuşmak veya maalesef muhalefetin kahir ekseriyetinin yaptığı gibi deprem üzerinden siyasi rant devşirmeye kalkmak en hafif tabir ile edepsizce bir tutum. Maalesef bunu da gördük!
Herhalde artık seçimi konuşmak için uygun zaman ufaktan geliyor.
Bir gerçeği not ederek başlayalım.
Cumhurbaşkanı Erdoğan deprem yaşanmadan önce seçimi bir ay erkene alıp Mayıs ayının ortasında yapmak niyetindeydi. Zaten bu niyetini adeti olduğu üzere açıkça toplumla paylaştı. Seçimi değil ertelemek bir ay daha öne almak niyetindeydi. Muhalefet depremden önce seçimin erkene alınmasına karşı çıkıyordu. Deprem olduktan sonra da seçimin ertelenmesine karşı çıkmaya başladılar.
Ancak muhalefetin seçimin ertelenmesine karşı çıkması tam bir karanlığa kurşun sıkma durumu.
Ya da kendi muhayyilelerinde yarattıkları bir canavara savaş açmak. Tamamen hayal ürünü bir karşı çıkış çünkü henüz kimse seçimi ertelemekten bahsetmedi.
Bülent Arınç gibi tesir alanı belli, son yıllarda daha çok muhalefetle aynı doğrultuda hareket eden, dikkat çekmek için uygun ortam kollayıp birden ortaya çıkıp sansasyonel açıklamalar yapan marjinal figürleri saymazsak, kimse seçimi ertelemekten bahsetmedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ne düşündüğünü de bilmiyoruz. İktidar kaynakları seçim konusunda tutarlı ve inandırıcı bir görüşü dile getiriyorlar. Şimdilik gündemlerinde seçimin olmadığını söylüyorlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan şimdiye kadar siyaset konuşmaktan özenle kaçındı. Kılıçdaroğlu'nun tahammül sınırlarını çok zorlayan enkaz üzeri tepinmelerinin birine cevap vermek haricinde depremin siyasi sonuçlarına dair ne bir laf etti ne de seçim konusunu gündem edindi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan önümüzdeki günlerde siyaset ve seçim konusundaki sessizliğini bozacaktır. Meseleye çok yüksek perdeden girecektir diye tahmin ediyorum. Haftalar süren sessizliğin, hayatını kaybedenlerin ve maddi manevi kayıp yaşayanların hatırına söylenenlere cevap vermemesinin bir geri dönüşü olacaktır. İşte o zaman seçimle ilgili görüşlerini de öğreneceğiz. Bir kulis ya da duyum olmaksızın seçimin ertelenmeden hatta Mayıs ayının ortasında yapılmasını isteyeceğini düşünüyorum. Dediğim gibi bu bir duyum değil sadece bir analiz.
Deprem sonrası yapılması gereken işler çok fazla. Bir an önce güven tazeleyip yeni dönemde hızlıca harekete geçmek isteyecektir.
Vatandaşların büyük bir kısmı hükümet düşmanlığından devlet düşmanlığına evrilmiş yıkıcı muhalefetten, muhalefetin üslup ve usul yanlışlarından ve topluma güven vermemesinden zaten şikayetçiydi. Depremden sonra yapıp ettikleri ile muhalefet bu algıyı perçinledi. Toplumun genelinde "bizi bu badireden ancak Erdoğan kurtarır" kanaati hakim. Hal böyle olunca eğer teknik olarak mümkünse, seçimin organize edilmesi, seçmen kütüklerinin oluşturulması gibi alanlarda pratik engeller yoksa seçim vakit kaybetmeden yapılacaktır.