Tarihi 10 Ekim 2022

Epistemoloji ve şeyinin şeyi

TÜRKİYE'NİN sıradışı -ki uzmanlar buna teknik tabirle unortodoks diyorlar- bir ekonomi politikası uygulandığını herkes biliyor. Uygulanan bu ekonomi politikasının geçiş döneminde farklı toplum kesimlerinde sıkıntılara neden olduğu da malum. Bırakın sizin benim bu gerçeği kabul etmemizi, mevcut ekonomi politikasının kurucusu olan Cumhurbaşkanı Erdoğan durumu ifade ediyor.
Öbür tarafta küresel bir krizi yaşıyoruz. Tüm dünya artan emtia ve enerji fiyatları nedeniyle zor günler yaşıyor. Uluslararası ekonomik kuruluşlar peşpeşe ekonomik resesyon uyarısı yapıyorlar. Hatta ülkelerin merkez bankalarını enflasyonu dizginlemek çabası ile faiz arttırma politikası uygulamaktan vazgeçemeye çağırıyorlar. Yani faizi arttırırsanız enflasyon düşmez aksine ekonomik kriz derinleşir diyorlar.
Aslında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan da yıllardır aynısını söylüyor. Hani yukarıda "sıradışı" ekonomik politika dedik ya, o "sıradışı" politikanın birinci önceliği faizleri düşürmek.
Ülkemizin müzmin muhalifleri Tayyip Erdoğan söyleyince pek bir rahatsız oluyor. Ama rahatsızlıklarını insan gibi ifade etmesini de beceremiyorlar. Bu politikanın burası şöyle yanlış türünden eleştiriler getireceklerine kendilerince itibarsızlaştırmaya ve dalga geçmeye çalışıyorlar.
Yıllardır itibarsızlaştırmaya ve dalga geçmeye çalıştıkları o adam muhaliflerini her sahada yenilgiye uğrattı; CHP Erdoğan tarafından yenile yenile başörtüsü karşıtlığından pişman olmak zorunda kaldı; laik cumhuriyet ve Atatürk laflarını ağzına bile alamaz oldu... ama olsun onlar Tayyip Erdoğan ile dalga geçmeye, onu itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar.
Hakikatte ise kimin kime ne yaptığı ortada!
Dalga geçme çabalarından Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati de nasibini alıyor. Zaten ondan önceki bakana da, ondan öncekine de aynını yapmaya çalışmışlardı. Bakan Nebati geçenlerde katıldığı bir toplantıda epistemolojiden bahsetmiş.
Tamam, epistemoloji sokaktan geçen her vatandaşın anlayacağı bir kelime değil. Lakin bakan da bunu sokakta değil ekonomi profesyonellerinin olduğu bir toplantıda söylemiş. Ama bizim kendini çok zeki zanneden, dalga geçmeye hevesli sosyal medya muhalifleri için fark etmez.
Onlar da dillerine dolamışlar epistemolojiyi.
Biri daha var epistemoloji lafıyla dalga geçmeye çalışan.
Onu tanıyoruz; bir türlü köşesine çekilemeyen biri. Köşesine çekilmiş gibi yapıp fırsat bulduğunda kafayı uzatıp ben de buradayım diyen veya sinsi hamlesini yapıp deliğine geri dönen biri; Bülenç Arınç. İmalı imali "bunun epistemolojik açıdan anlamı nedir diye düşünüyorum" demiş. Tabi Bakan Nebati "şeyini şey ettiğimin şeyi" deseydi Bülent Bey hemen anlar bu kadar düşünmek zorunda kalmazdı.