Tarihi 30 Mart 2020

Sosyal medyadaki salgın

SOSYAL medya hem dünyada hem de Türkiye'de hızlı bir prestij erozyonu içerisinde. Hiçbir zaman sağlıklı bir bilgi ve haber kaynağı olmadı. Aksine sağlıksız, yalan ve yanlış bilginin bazen maksatlı bazen de tesadüfi yayılmasına hizmet etti.
Salgın günlerinde ise durum çok daha vahim. Malumunuz Türkiye'de salgın günlerinin en popüler kurumlarından birisi Sağlık Bakanlığı bünyesinde kurulmuş olan Bilim Kurulu. Kurul salgının yönetimi için siyasi iradeye tavsiyelerde bulunuyor. Bununla da kalmıyorlar, bence isabetli bir kararla, televizyonlara ve gazetelere görüş vererek toplumu da bilgilendiriyorlar.
Bazı Bilim Kurulu üyeleri sosyal medya hesaplarında da bilgilendirme yapmaya devam ediyor.
Ancak sosyal medyada Bilim Kurulu adına bir o kadar da manipülasyon ve yalan haber üretiliyor. Bir bakıyorsunuz hiçbir sosyal medya hesabı olmadığını açıklayan Bilim Kurulu üyesi bir profesörün adına Twitter'da sahte hesap açılmış. Daha sonra aynı kişi adına açılan başka bir sahte hesap diğerinin gerçek olmadığını söyleyen bir tweet atıyor. Rezalet zinciri bununla da bitmiyor; Bilim Kurulu adına da bir sahte hesap açılmış ve o hesaptan da paylaşımlar yapılıyor. Üstelik diğer kullanıcılar "bu hesap sahte" diye Twitter'a şikayette bulundukları halde Twitter kılını bile kıpırdatmıyor.
Sosyal medyanın geleneksel medya mecralarına göre daha denetimsiz olduğunu biliyoruz ama bu biraz fazla değil mi? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı milyonların kullanıcı bilgilerini reklamcılara satarak milyonlarca dolar kazanan, bunun karşılığında Türkiye Cumhuriyeti'ne beş kuruş vergi ödemeyen sosyal medya şirketleri en azından salgın konusunda daha hassas davranamazlar mı?
Binlerce insanımızın hasta olmasına, onlarcasının hayatını kaybetmesine neden olan ve nerede duracağı henüz kestirilemeyen bir salgından bahsediyoruz. Sosyal medya mecraları en azından bu konuda biraz daha sorumluluk sahibi olamazlar mı?
Tüm yalan haberleri engellemeseler, tüm sahte hesapları kapatmasalar bile en azından Bilim Kurulu ve üyeleri adına açılmış sahte hesapları kapatamazlar mı? Salgınla ilgili yalan haberlerle baş edemezler mi?
Salgınla ilgili sosyal sorumluluk geliştirmelerinden bahsetmiyorum.
Bakanlığa solunum cihazı hibe etsinler, işini kaybedenlere şu kadar yardımda bulunsunlar, sosyal izolasyonda bulunanlara yardımcı olmak için ekstra hizmet ve imkân sunsunlar istemiyorum. Sadece ve sadece yapmaları gerekenin, yasal zorunluluklarının bir kısmını yerine getirmelerinden bahsediyorum. Tüm yalan haberleri ve sahte hesapları denetlemeleri yerine getirmedikleri bir zorunlulukken en azından salgın süresince Bilim Kurulu üyeleri adına açılmış sahte hesapları kapatmaları gerekmez mi?
Gerekir, yapabilirler ama yapmıyorlar. Salgın geçip düze çıktıktan sonra yaralarımızı sararken ilgilenmemiz gereken bir mesele de bu olmalı!