EKREM İmamoğlu kameraların karşısına geçti ve her zamanki kibirli üslubuyla İBB'nin eğitim öğretim alanında faaliyet gösteren vakıflara desteğini sürdürmeyeceğini açıkladı. Her zamanki gibi konuştuğu konu hakkında uzun boylu bilgi sahibi değil. Zannediyor ki bu vakıflar İBB sayesinde var oldu; AK Parti iktidarı döneminde kuruldu; her zaman korundu, kollandı, gözetildi.
Yardımların durdurulduğu vakıflar arasında TÜGVA ve TÜRGEV gibi Cumhurbaşkanımızın aile fertlerinin de çeşitli görevler üstlendiği vakıflar olunca İmamoğlu bu sonuca varmış.
Kendisine meselenin iç yüzünü biraz anlatalım. Evet adı sayılan vakıfların bir kısmı AK Parti döneminde kuruldu. Diğerleri de daha önce kurulsalar da layık oldukları takdir ve itibarı devletten ancak AK Parti döneminde görebildiler. Ama bu toplumun dindar bireylerinin hayır yapma çabası, öğrenci okutma hassasiyeti, milli ve manevi değerleri yayma isteği, fakir fukaraya kol kanat germe sorumluluğu AK Parti ile başlamadı. CHP bu ülkede hiçbir zaman demokratik seçimlerle iktidar olamadı. Ama AK Parti dönemine kadar CHP zihniyeti devlete hep egemen oldu. CHP'nin yıkıcı zihniyetinin devlete egemen olduğu dönemlerde bu vakıflar devletten yardım almak bir tarafa, devletin tüm kurumları ile uyguladığı baskıya rağmen faaliyetlerini sürdürdüler.
Ortayolcu, popülist ve ilkesiz siyasetçiler bilmez ama hayatta idealler, mücadeleler ve ilkeler vardır.
Bugün ortayolcu, popülist ve ilkesiz siyasetçilerin darbe vurmaya çalıştığı vakıflar ideal ve ilkeleri uğruna mücadele ederek var oldular. Haydi daha açık yazayım da ortayolcu, popülist ve ilkesiz siyasetçiler de anlasın; bu vakıfları AK Parti var etmedi, bu vakıflar AK Parti dahil birçok kurum ve eseri var etti.
Cami, okul, imam hatip, Kuran kursu, yurt yaptırdılar. Öğrencilere burs verdiler, önlerine sıcak yemek koydular, üstlerini giydirdiler. Ve bunların hepsini imkansızlıklar içerisinde, kısıtlı bütçeli insanların boğazlarından kısıp yaptıkları yardımlarla yaptılar.
Değil belediyenin desteğini kesmek - Allah kötüye fırsat vermesin - bu vakıfların kapısına kilit vurulsa bile başaramazlar. Yenilerini açarız, öğrencilerin önüne üç değil tek çeşit yemek koyarız, beş kat değil üç kat kıyafet veririz, beş kişilik değil on kişilik odalarda yatırırız yine de bu memleketin dürüst, ahlaklı, namuslu, pırıl pırıl gençlerini okuturuz.
O gençlerin arasından Recep Tayyip Erdoğan'lar çıkar; şer düzeninize çomak sokar, uykularınızı kaçırır, dengenizi bozar, sizi bozguna uğratır... Bize mağlup olmak yok, korkmayız, mahzun da olmayız.
Bozulmayız ve bozguna uğramayız; mayamız bizi her daim diri tutar.
Siz ise hiçbir zaman başaramazsınız!