Tarihi 3 Eylül 2018

Keşke şaka olsanız!

TRT 1'ın yıllara dayanan bir geleneği vardı; pazar sabahları kovboy filmleri yayınlanırdı.
Çocukluğumda, daha hayatımıza internet ve sosyal medya bu kadar girmemişken Pazar sabahları televizyonu açar Western kuşağı olarak bilinen bu filmleri izlerdim. Bazı günler yataktan kalktığımda aile fertlerini, özellikle babamı bu filmleri izlerken bulurdum.
Gelenekler, alışkanlıklar iyidir ama ancak bir uygulama sırf eskiye dayanıyor diye sorgulanmadan devam etmez. Gerçekten de kovboy filmleri birçok anıyla özellikle de çocukluğumuzun güzel dünyasıyla iç içe geçmişti.
Sorun tam da burada zaten; bir ülkenin gasp ettiği toprakların yerli nüfusunu sürgün, katliam ve hastalıkla yok etmesinin meşrulaştırıldığı filmler neden bir kuşağın çocukluk anılarını oluşturuyor. ABD'nin kıtadaki yerli insanları yok etmesinin tarihini neden Türkiye'de devletin resmi kanalından aynı gün aynı saatte yıllardır kesintisiz izliyoruz? Ticari olarak pek bir getirisi olmadığı ve izleyicisi günden güne azaldığı için diğer kanalların yayınlamaktan vazgeçtiği kovboy filmlerini Türkiye'nin kamu yayıncısı olan TRT neden yayınlasın?
Cevabı çok basit; alışkanlık ve nostalji. TRT yönetimi isabetli bir karar alarak bu kötü alışkanlık ve nostaljiden vazgeçti. ABD'nin Türkiye'ye karşı artık neredeyse sistematik hale gelmiş hasmane tutumu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tanımlaması ile ekonomik darbe girişimi halini almışken, Türkiye'nin kamu yayıncısının ABD'nin kültürel emperyalizminin önemli öğelerinden biri sayılan bu filmleri yayınlamaya devam etmesi mümkün olamazdı.
TRT yönetimi üzerine düşeni tereddüt etmeden yerine getirdi ve kovboy filmlerinin yerine ev sineması kuşağı koyarak yerli sinema filmlerini yayınlamaya karar verdi.
Yeni uygulamanın başlangıcını da başrollerinde Hasan Kaçan, Erdem Akakçe, Turgay Tanülkü gibi değerli isimlerin olduğu 'Ya Nasip Ya Kısmet' filmiyle yaptı.
Tabii ki bu uygulamaya ve film seçimine itiraz geldi. Evet, hiç şaşırmadınız. İtiraz tahmin ettiğimiz yerden; CHP'li Barış Yarkadaş 'TRT, western kuşağının kaldırdı; yerine de bu filmi koydu. Filmin başrölünde de AKP yandaşı Hasan Kaçan'ın...' sözleri ile uygulamayı beğenmediğini ifade etti.
Yarkadaş'ın tam olarak neyi beğenmediğini ve eleştirdiğini anlaması güç ama açık açık söylemese de Yarkadaş'ın en büyük eleştirisi Hasan Kaçan'la alakalı. Kamu yayıncısı pazar sabahı western filmi yayınlayabilir ama Yarkadaş'ın ifadesi ile 'AKP yandaş' bir sinemacının başrolde olduğu yerli sinemayı yayınlayamaz öyle mi?
Hasan Kaçan 1957 doğumlu, Allah uzun ömür versin... Türk mizah dergiciliği ve karikatürcülüğündeki yerini bilen bilir, bilmeyenler de öğrensinler. Barış Yarkadaş ise 1974 doğumlu. Siyasete atılmadan önce medya sektöründe çeşitli işlerde çalıştı.
Yani kendisinden 17 yaş büyük olan Hasan Kaçan'ın kendisi kısa pantolonla gezerken bu ülkede mizahla, sanatla ve sinemayla uğraştığını bilecek birisi.
Ama gelin görün ki Yarkadaş'ın ki gibi bir militanlık Hasan Kaçan gibi birisine bile 'AKP yandaşı' etiketini yapıştırabiliyor. Üstelik söz konusu film de Kaçan'ın başrolleri paylaştığı Erdem Akakçe ve Turgay Tanülkü'nün CHP'ye yakın oyuncular olduğu bilinirken.
Daha vahimi şu; birçok genç CHP'li Hasan Kaçan'ı ve başrollerdeki diğer isimleri tanımadan, filmi izleyip bilmeden Yarkadaş'a destek çıkarak muhalefet yaptığını zannediyor. Ve bu kişiler kendilerinin Türkiye'nin akıllı, eğitimli, kültürlü gençleri, aydınlık geleceği olduğunu söylüyorlar.
Ne diyelim; geleceğiniz hayırlı, uğurlu ve mübarek olsun. Kafanız çok güzelmiş, güle güle kullanın!
Keşke şaka olsanız ama maalesef değilsiniz!