Muharrem İnce'nin görüşmeye kravatsız gitmesi ve fotoğraf karesinde dişleri gözükecek kadar gülümsemesi özgüvenine, dinamikliğine, yenilikçiliğine işaretmiş. Böylece görüşmenin kazananı İnce oluyormuş.
İnsan bir kere gerçeklikle bağını yitirmeye görsün...
Neye üzülüp, neye sevineceğini şaşırıyor. Aktör olma arayışındaki Muharrem İnce'nin ziyaret talebinin nezaketen kabul edilmesinden bile anlamlar çıkartıyor. Üstelik yanlış anlamlar...
Peki doğrusu ne?
Meselenin özeti budur. Görüşmeye bundan başka anlam yüklemek ya iş bilmezliktir ya da siyasi körlüktür.
ANNE BENİ BİR KÖTÜYE VERDİLER
CHP'den İP'ye tayin edilen vekiller geri dönmüşler. Hepsi CHP listelerinden milletvekili adayı gösterileceklermiş. Milletvekilliği bir nevi yolluk ödemesi olacak anlaşılan.
CHP'den İP'ye giden, sonra İP'den CHP'ye geri dönenlere yol masrafları için yapılacak bir ödeme.
Fotoğraflara bakmak yeterli aslında.
Çok da söylenecek bir şey yok.
Giderken ağlamaklı yüz ifadeleriyle dikkat çeken milletvekilleri, geri dönüşlerinde yolluk ödemelerini yani milletvekilliği adaylığını kapmanın saadeti ile gülümsüyorlar.
Tüm bu süreç harika bir türküyü aklıma getiriyor. Ne zaman tayin vekillerle ilgili bir haber görsem açıp dinliyorum;
Ana beni bir kötüye verdiler,
Verdiler de günahıma girdiler...
CEVABI BELLİ SORU
Bildiğimiz tüm azılı FETÖ'cülerin bir partiyi destekliyorsa, FETÖ'nün siyasi ayağını nerede aramalıyız?