SİNAN VARDAR

SİNAN VARDAR

Tarihi 2 Haziran 2009

Tarkan, Tugay, Roberto Bravo


Geçtiğimiz haftaki yazımda bu yıl turizmde önemli çapta gerileme olacağını belirtmiştim. Bu sonucun sebeplerinin başında tabii ki küresel kriz geliyor ama, bir de bardağın öbür tarafına bakılmalı. Ülkemizi ne kadar tanıtıyoruz? Markalaşmayı becerebiliyor muyuz? Yurt dışında imajımızın notu kaç?
30 yaşından sonra İngiltere'ye transfer olan Tugay, 9 yıl oynadığı futbolla, efendiliğiyle İngilizler'e kendini olağanüstü sevdirmiş. Futbolu bıraktığı maçta ve sonrası Tugay için inanılmaz bir sevgi ve saygı gösterisi yapıldı. Hatta İngiltere Kraliçesi tarafından her yıl en başarılı ve centilmen futbolcuya verilen (MBI) ödülünün Tugay'a verilmesi gündemde. Tugay'a ülkemizin tanıtımıyla ilgili yaptıklarından dolayı çok çok teşekkür ederken, Türkiye'ye döndüğünde kendisini ve ailesini onurlandırmak hepimizin görevidir diye düşünüyorum. Futbol kulüplerimizin tam profesyonelliğe geçip kurumlaşarak yeni Tugay'lar çıkarması gerekir. Bilhassa Rusya'da, Türki Cumhuriyetleri'nde ve diğer birçok ülkede her yerde Tarkan'ı dinlemek mümkün. Tarkan'ın da ülkemizin tanıtımına verdiği destek çok önemli. Ama ne yazık ki, böylesine başarılı futbolcu ve sanatçı sayımız 2 elin parmakları kadar az. "Artık çok oluyoruz" diyerek yurt dışında markalaşan şirket sayımızı artırmamız son derece önemli. Dünyanın en önemli çikolata firması Godiva'yı Ülker'in, yine Roberto Bravo mücevher firmasını önemli bir kuyumcu şirketimizin satın almaları, ülkemizin hem ekonomik kalkınmasına katkı için, hem de tanıtımı için çok önemli. Ama en büyük alkışı ve ödülü, çantasını eline alıp dışarıda şirketler kurarak ülkemize turist getirenlere vermek lazım. Bu işin ne kadar zor ve rizikolu olduğunu bilen bir kişi olarak, ülkemize döviz getiren, tanıtan ve insanımıza iş, aş kazandıran kişilere daha çok önem vermek, onların sorunlarına karşı daha hassas olmak ilgililerin en önemli görevi değil mi? Niye bu konular yıllardır ihmal edilir?