TAYFUN ER

TAYFUN ER

Tarihi 17 Haziran 2019

Koca kaptan

1968-1969 Sezonunda Göztepe, Fuar Şehirleri Kupası'nda yarı finale yükselerek Türk futbolunun Avrupa'daki ilk büyük başarını kazandı. O yılların efsane Göztepe'sine duyulan sempati, ülke çapında bugün bile sürmektedir.
60'lardaki bu eşsiz başarı, rakiplerine göre daha sonra kurulan kulüp olmasına rağmen Göztepe'nin İzmir'de en çok taraftarı olan takım olmasını sağlamıştır.

O YILLARIN SİMGESİYDİ
Her efsanenin, her kolektif başarının perde arkasında öne çıkan kahramanlar vardır. Göztepe için de o yılların simge ismi "Koca Kaptan" lakabıyla anılan Gürsel Aksel'di.
Koca Kaptan, bankacı bir baba ile ev hanımı bir annenin 5 çocuğundan birisi olarak 1937'de babasının o esnada görev yaptığı Edirne Uzunköprü'de doğdu. Babasının tayin olduğu şehirlerde bir yandan öğrenimini sürdürürken diğer yandan da kendisinden iki yaş büyük ağabeyi Güler Aksel'le futbola sevdalanmıştı.
Güler ve Gürsel Aksel kardeşler Manisa Gençlik'te oynarken, şehre özel bir maç için gelen Göztepe karşısında sergiledikleri futbolla dikkat çekince, birlikte Göztepe'ye transfer oldular.
Yıl 1955'ti, İzmir Profesyonel Ligi başlıyordu.
Gürsel Aksel, 18 yaşını doldurmadığından profesyonel futbolcu sözleşmesini imzalamak için bir ay beklemek zorunda kaldı.
İki kardeşe transfer ücreti olarak 1000 lira verilmişti ki o yıllarda futbol dünyasında o yaştaki gençler için gerçekten büyük paraydı Aksel Kardeşler, Göztepe semtinde kendileri için kiralanan bir eve yerleşirken, eş zamanlı olarak İzmir Yüksek Ticaret Okuluna da kayıt olarak üniversite eğitimlerine başladılar.

İYİ BİR 10 NUMARAYDI
Gürsel, ilk kez 3 Eylül 1955'te yani 18 yaşındayken yeni geldiği İzmir'de oynanan Göztepe-Fenerbahçe maçında attığı golle dikkat çekti.
Bugünlerde futbol dünyasında kısaca 10 numara olarak anılan yani oyun kurucu, iyi serbest vuruş ve penaltı kullanan, forvete gol asisti yapan özelliklere sahip bir futbolcuydu.
Sahanın tümünü görür, paslarıyla takım arkadaşlarını da oynatır futbol stiline, sevilen lider kişiliğini de ekleyince genç yaşta takımın maestrosu olmuştu.
Göztepe, çok sonradan "total futbol" denen toplu hücum, toplu defans oyununu Türkiye'de ilk oynayan takımdı. Teknik Direktör Adnan Süvari'nin gelişiyle birlikte bir makine düzeninde oynarken, çarkın en önemli dişlisi Gürsel Aksel'di.
Hocası sahanın içini 1962'den itibaren kaptan olan Gürsel'e emanet ederek, kendisine çok geniş bir inisiyatif tanımıştı.

TUR SONRASI BAYRAM
Mesela o yıllarda Avrupa'nın en güçlü takımlarından Atletico Madrid'e karşı oynanan unutulmaz maçta penaltıyı kendisi atacakken, toplara çok sert ve düzgün vurduğu için genç Halil Kiraz'a attırmıştı.
"Bombacı" lakaplı Halil'in sert vuruşu ağları yırtarak gol olurken "Koca Kaptan"ın seçimimin ne kadar doğru olduğu da görülecekti.
İlk maçı Madrid'de 2-0 kaybeden Göztepe, İzmir'deki rövanşta 3-0 galip gelerek tur atlarken, Gürsel de 2. Golü kafayla atmıştı.
Tur sonrası İzmir adeta bayram yerine döndü, binlerce kişi sokaklara fırlamış, Türk ve Göztepe bayraklarıyla bu büyük zaferi kutluyordu. Bu maç Göztepe tarihinin kırılma noktasıdır, o gün başta çocuklar olmak üzere İstanbul takımlarını tutanların çoğu Göztepeli olmuştur.

VEFA ÖRNEĞİ GÖSTERİLDİ
Gürsel Aksel, 10 yılı kaptan olmak üzere Göztepe'de 17 yıl futbol oynadı. 5 Kez de A milli formayı giydi.
Fenerbahçe ile yapılan bir jübile maçı sonrası futbola veda etti.
Aktif futbolculuk hayatı sonrası Teknik Direktör oldu. Göztepe, Boluspor, Orduspor ve en olarak da Rizespor'u çalıştırdı. 1978'de Rize'de, sobasına gaz almak için gittiği bir benzin istasyonunda meydana gelen patlamada hayatını kaybettiğinde 41 yaşındaydı.
Rize'den getirilen naaş İzmirliler tarafından büyük bir acıyla sahiplenildi ve çok kalabalık bir törenle Balçova Mezarlığı'na defnedildi.
Koca Kaptan'larını unutmayan Göztepe camiası, yıllarca top koşturduğu Göztepe Stadyumu'na onun adını vererek örnek bir vefa göstermiştir.