Bu kadro ve oyun düzeninde bütün bölgeler arasındaki kilit taşı Tolgay'dı. Maçın kaderi de en çok ona bağlıydı.
Defanstan birisi topla çıktığı zaman Tolgay hem yorulmuyor hem de topu ileride alıp kilit pas atma imkânı buluyor.
Beşiktaş'ın temel sorunu Atiba'nın çıkışlarda ve oyun kurmada hiçbir işe yaramaması. Atiba al gülüm-ver gülümle durumu idare ediyor. Üstüne bir de kendi kalesine de atıyordu da Fabri çok iyi tepkiyle kurtardı. Atiba yerine dikine 20-30 metre topla çıkabilen, ileriye doğru pas atabilen bir oyuncu olsa Beşiktaş bambaşka takım olur. Rakip sahada çoğalamamasının temel nedeni de Tolgay veya Oğuzhan'ın geriye gelme zorunluluğu.
Bu iki oyuncu veya Quaresma çok iyi olmadığı zaman Beşiktaş tekliyor çünkü orta Talisca da oyuna katkı vermiyor. Akhisarspor Soner'in yönlendirmesiyle iyi top yapan, forveti hızlı oyunculardan kurulu bir takım. Beşiktaş'a karşı zayıf gördükleri Gökhan'ın kanadından bindirme yapmayı düşünmüşler. Nitekim Larson malulen süper emekli Gökhan'ı her geçtiğinde tehlike oldu. Medel stoper mevkiinde gayet iyi oynadı, hızıyla da Gökhan'ın kaçırdıklarını kapattı.
Penaltıyı, duran toplarda ve özellikle de bu tip vuruşlarda başarı oranı düşük Quaresma'nın atması hataydı. Kaçan penaltı Akhisar'ın direncini yükseltti.
Negredo ve Cenk dripling yapan değil, tek vuruş için önüne top atılacak oyuncu. Öyleyse neden Babel değil de Cenk girdi derken zaman kaybından sonra yanlış görüldü.
Tolgay hem vasattı hem de yoruldu, Oğuzhan çok daha önce girmeliydi.
Tosic dahil Cenk'e doldur boşalt yapmayla gol arama Cenk'in de kötü olmasıyla sonuç getirmedi.
MAÇIN İYİSİ FABRI
Soğukken bile çok kritik toplar çıkardı.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ LENS
Sadece hızını değil özgüvenini de kaybetmiş.