Arda idmandan çıkıyor, minibüse binecek, medya mensuplarını görüp yanlarına gidiyor.. Ne var ne yok, ihtiyaçları nedir diye bir kaptan sorumluluğunda elini uzatıyor.. Sonra sohbet başlıyor.. Taraftarlar da var.. Bazı medya mensuplarının kontenjanından resim çektirmeye forma imzalatmaya gelmiş.. GS TV kameramanı orada.. Arda, "Çekmene gerek yok kardeşim sohbet ediyoruz" diyor.. Sonra minibüse binip gidiyor.. 10 dakikalık yolda gidene kadar bu sohbet internette daha hızlı yol alıyor.. "Arda bombaladı." Sanırsın Arda, Irak'ı bombalamış.. Tıkla babam tıkla.. Tadından yenmez.. Bugünü sıyırdık yarına Allah kerim zihniyeti..
***
Ama baktığında sıyrılan aslında gazeteciliğin onurudur. Hamit Turhan zaten çözümü üretmiş. "Arda burada durma." Daha doğrusu, ülkeyi terk etmenin iyi olacağını söylemiş.. Yok Arda mı, Messi mi? Yok idmanda kim küfür etti? Yok başkan ona ne dedi, diyaloglarda hangi sözler söylendi, yılbaşında kim neredeydi, yemekte ne vardı? Yok bizim marşımıza ne dedi? Play-Station'da kim kimi yendi, kim kaç para verdi? Neden hep Arda?
***
Ne yazık ki internet denen çukurun içinde bir tık ötede ne kadar çok tıklanırsam o kadar çok palavrayım haberleriyle pc-laptop-diztop- küçük top-büyük top gibi aletlerin arasında kaybolan ama hakkında söz edilenlere söz hakkı tanımayan üretimlerin tüketildiği bir dünyadayız. Futbolun sanalını takip eden sanal gazetecilerin hükümranlık sürdüğü günlerdeyiz.
***
Ha bu arada Arda'nın hayatında ne var derseniz? Futbol var. Galatasaraylılık var. Şampiyonluk var. Galatasaray için neler yapabilirim var... Bugüne kadar tam 30 maç oynamış bir takımın kaptanı o... "Tek bir adale sakatlığım yok" diyor.. Neden mi? Gece hayatı var denen bu çocuk kendisine çok iyi bakıyor da ondan.. Nedir suçu peki? Herkesin bulunmak isteyeceği bir konuma bu yaşında gelmesi mi? Yoksa büyük yeteneğe sahip olması mı? Bırakın Messi'yi, Önce elinizdeki değerlere bir bakın.. Kıymetini bilin.. Sansasyon adına peşine takılmayın..