Davut Dişli ve Metin Şen'in alt yapıya verdikleri gayretlere büyük destek verdik.
F.Bahçe Lisesi ve F.Bahçe Üniversitesi'nin temellerini attık. F.Bahçe ürünlerinin olması için Ertuğrul Hataylı'yı Hong Kong'a gönderdik. Çünkü Türk sanayi futbol topunu bile üretecek kalitede değildi. Yücel Seçkiner'in Spor Bakanlığı döneminde F.Bahçe Stadı'nın yerine Akmerkez tipinde ticaret merkezi ve otel yapacaktık.
Devlet 1. köprüyü geçtikten sonra bulduğu araziyi bize tahsis edecek, 50 bin kişilik Ajax'ın stadının aynısını burada yapacaktık. Bütün bu çalışmaların temellerini biz attık.
Aziz Yıldırım geldi bunları devam ettirdi. Devam ettirdiği için Fenerbahçe taraftarları ve bizlerin gönlünde yer aldı. Ali Şen'in attığı adımlar Ali Şen'in söylediği kelimeler, söylediği anda hayal gibi gözüküyor.
Yıllar sonra hepsi gerçekleşiyor, bu bilinen bir gerçektir. Amatör branşların tohumunu biz attık. Yıldırım devam etti. Aziz Yıldırım'a camia, bizler, taraftarlar, basın, kulüp tarihinde hiçbir Başkana Türkiye'de hiçbir siyasi liderine gösterilmeyen destek verilmiştir. Bu şans kimseye nasip olmadı.
Ancak Aziz Yıldırım kendisini destekleyenlere, ya dudak büktü, ya öfkeyle baktı, ya da kavga etti.
İşte bu tablo bugünkü mutsuzluğu getirdi.
Fenerbahçe, amatör şubelerde başarılı. Fenerbahçe Stadı pek çok konuda göz kamaştırıcı.
Fenerbahçe Tesisleri, Türkiye'de bir numara.
Peki bu tablo karşısında Fenerbahçeli taraftarlar mutlu mu... Çok mutsuz.
Neden? 12 yıl başkanlıkta, futbolda 4 şampiyonluk var. Türkiye Kupası yok, Avrupa yok...
Fenerbahçe kulübü tarihinde Kennedy'nin sözünden hareket edenler vardır. Kennedy, "ÜLKEMDEN NE ALACAĞIM DEĞİL NE VERECEĞİM ÖNEMLİDİR" derdi.
Bugüne kadar 34 başkan, binlerce yöneticinin kaçı, Fenerbahçe'den almış, kaçı Fenerbahçe'ye herşeyini vermiştir? Bu soruyu boşuna sormuyorum.
Bugün Aziz Yıldırım'ın muvaffak olamamasının sebebinde bunlar vardır.
Futbol takımı insanlardan kuruludur.
Hayatta her şey insan faktörüne bağlıdır.
Aya giden uzay aletlerinin içinde de insan vardır. Ve insanlığın temelinde de sevgi ilişkisi vardır.
Fenerbahçe'ye büyük yıldızlar geldi gitti, her gelen başkanı suçladı...
Halbuki büyük paralar almışlardı.
Sevgi yumağı içindeyken sevgisizlik hakim oldu kulübe. Bütün bu anlattıklarım ne yazık ki kulübün her tarafına tesir etti. Maç 90 dakika ama kulüp yönetimi yıllara dayalıdır. Artık bu yama dikiş tutmaz. Keşke Aziz Yıldırım dediğim zaman görevi bıraksaydı, aday olmasaydı ve şimdi de istifa etseydi. Kalkavan'la girdiği kongrede gazeteci Alaattin Metin, yanımdayken Aziz Yıldırım bana şunları söyledi: "Sen taraf tutma ombudsman ol... Bize yol göster."
Ancak benim gösterdiğim yoldan hiç yürümedi.
Bundan sonra Aziz Yıldırım için zor günler başlıyor.
Yağmurda karda, kışta yaptığı stadın koltuğunda oturacak 15-16 yaşındaki çocuklar bile protestolarıyla Yıldırım'ı üzeceklerdir. Bu insana zor gelir.
Bundan sonra futbol takımına getireceği yıldız ya da büyük antrenör de sahada olmayacaktır. Bu psikolojik baskının altından ne dünya çapında bir yıldız ne de çok iyi bir antrenör kalkabilir. Bunun altından kalkacak birini görmüyorum.
Bir Fenerbahçeli olarak gelecekten umutlu değilim. Fenerbahçe'nin finans durumundan bahsetmiyorum. Çünkü o konuda çok endişeliyim.