Bu ülkede sporun her cinsinin önderliğini yapmıştır. Ama en önemli önderliği Modaspor ile basketbolda yapmıştır. Yakın dostum Yalçın Granit, Ali Kazazlar'ın Nurlar'ın çok yakın olan ismini sayamayacağım kadar basketbol yıldızları Galatasaraylıydı. Galatasaray kötü yıl geçirmiş olabilir.
Fakat basketbolda kötü bir yıl geçirmesini ben bir Fenerbahçeli olarak tahammül edemediğim için bu başlığı attım.
İyi ki Galatasaraylı değilim dedim.
AYSAL KÖTÜ BAŞLADI
Benim yöneticiliğim basketbolla başladı. Basketbolda göreve başladığım yıl 1974'tü.
Galatasaray, Fenerbahçe'yi tam 16 yıl arka arkaya yenmiş...
O zaman ki Spor ve Sergi Sarayı yine doluydu. Yine Galatasaray'la maçımız vardı.
1974 yılının Nisan ayında Galatasaray ile maçımız 72-72 berabere bitti. Fenerbahçeli tribünler büyük sevinç içindeydi... Ben ise hem kızgın hem üzgündüm... Şöyle dedim "Galatasaray'la berabere kalmak beni asla mutlu etmez".
Rahmetli Gündüz Kılıç Hürriyet Gazetesi'nin spor müdürüydü. Bu demecimi manşete taşıdı... Fenerbahçe'nin yeni bir yönetici kazanmakta olduğunu yazdı...
İşte Fenerbahçe-Galatasaray rekabeti dünya spor tarihinde asla eşi bulunmayacak bir rekabettir. Zaman zaman yöneticilerin beyanatlarında ölçü kaçmış olabilir. Bu benim zamanımda da oldu. Ama nerede rekabet varsa orada coşku vardır. Nerede çoşku varsa orada da rakiplerinin birbirlirini kızdırmaları vardır. G.Saray Ünal Aysal'la yeni rekabet yılına da kötü başladı.