Tarihi 11 Mayıs 2018

15’lerin durumu fıkradan bile beter

Bir fıkra var ama şimdi burada anlatmam pek uygun düşmez, bilenler bilmeyenlere anlatsın lütfen.
Ama; CHP'den istifa ederek İyi Parti'ye geçen, oradan da tekrar dün CHP'ye dönen 15 milletvekilinin durumunu anlatmak için en güzel fıkra da bu. Meral Akşener'in Cumhurbaşkanı adayı gösterilmesi ve partisinin seçimlere girebilmesi için toplam 20 milletvekilinin olması gerektiğinden hareketle 15 CHP'li, sehven ve aslında hülle ile geçmişti. Ama, geçtikleri gün YSK bir açıklama yaptı ve zaten Akşener'in partisinin seçimlere girebileceğini duyurdu.
Ardından 20 milletvekili Akşener'i Cumhurbaşkanı adayı gösterecek imzaları attığı halde, 100 bin imza toplama kampanyası başlattı İyi Parti. Sonuçta, CHP'li 15'lerin bu partiye geçmesini gerektirecek hiçbir gerekçe kalmadı, yok hükmünde muamelesi yapıldı onlara.
Onlar da zaten tekrar partilerine döndüler dün itibarıyla. Yani; sorarlar şimdi size; siz şimdi niye 15'ler halinde oraya gittiniz ve niye 15'ler halinde tekrar CHP'ye geri döndünüz diye? Bakınız; Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi işte tam da bu eski Türkiye'ye ait hülleler olmasın diye getirildi. Yani;
100 bin imzayı toplayan herkes ama herkes (genel başkan olsun olmasın) Cumhurbaşkanı adayı olabiliyor. İkincisi; bir partinin seçimlere katılabilmesi için Anayasa'nın ve seçim kanunun gerektirdiği koşullara sahip olması yeterli. Ve tabii ki sonuncusu ve en önemlisi; herhangi bir hile ya da hülle yapmaya gerek kalmaksızın ve partilerin kurumsal yapıları, isimleri ve logoları kalması sağlanarak partilerin ittifak yapmalarının önü açıldı. Ve; bütün bunlar legal ve yasal olarak getirilmiş iken, siz hala niye eski Türkiye alışkanlıkları ile hüllelerin peşindesiniz anlayabilen beri gelsin..


Mazlumların umudu büyük Türkiye'nin fotoğrafıdır.

İNCE'NİN SLOGANI ÇALINTI ÇIKTI

Malum, 45 günden az bir süre kaldı 24 Haziran seçimlerine. Süre kısa olunca, Cumhurbaşkanı adaylarının da partilerin de propaganda yoğunluğu da hayli fazla olacak. Bir yandan vaadleri içeren program çalışmaları devam ederken diğer yandan meydanlarda ve afişlerde kullanılacak sloganlar ve fotoğraf çalışmaları sürüyor. Uzun bir arayışın ardından sürpriz bir şekilde Muharrem İnce'yi aday gösteren CHP'nin ise bu süreçte başı dertte. Adaylığı açıklandıktan sonra düzenlediği ilk mitingde sloganını açıklayan İnce; "Mazeret yok, marifet var" demişti. Oysa, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olan İnce'nin bu sloganının 2015 milletvekilleri seçiminde AK Parti Ankara İl Başkanlığı tarafından ve Ankara adayları için kullanıldığı ortaya çıktı. "Mazeret yok" sloganının o dönemki fikir babası eğitimciyazar Şaban Kızıldağ, CHP'li Muharrem İnce'ye dava açmaya hazırlandığını açıkladı.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun önerdiği pek çok adayın partisi tarafından kabul görmemesi üzerine pek gönüllü olmasa da rakibi Muharrem İnce'yi sürpriz şekilde aday göstermesi, propaganda sürecindeki bu tür yol kazaları ile de kendisini gösteriyor. Seçim kampanyasını Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik eleştiriler üzerine kurmaya hazırlanan İnce'nin, meydanlarda AK Parti'nin sloganıyla oy istemesi bakalım nasıl karşılık bulacak?

​DEMİRTAŞ VE KOBANİ GERÇEKLERİ

Cumhurbaşkanı adaylarından HDP'li Selahattin Demirtaş'ın cezaevinde olması bu kampanyanın belki de en ilginç süreçlerinden biri. Ama bir hatırlatma yapmakta fayda var. Demirtaş neden tutuklu sorusunun cevabını almak lazım. Demirtaş, siyasi tercihlerinden dolayı mı tutuklu yoksa, başka bir gerekçe mi var? Size, zabıtlardan alıntı yaparak Demirtaş'ın neden tutuklu olduğunu söyleyeyim; "PKK/KCK terör örgütleri ile paralel hareket edip, 50 kişinin öldüğü Kobani protestoları için halkı tahrik etmekle suçlandı. Zabıtlarda, Selahattin Demirtaş'a atılı suçlar açısından kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösterir somut deliller olarak, 50 kişinin öldüğü Kobani protestoları öncesi ve sürecinde atılan tweet ve yapılan açıklamalar, Demirtaş'ın 9 Ekim 2014'te Diyarbakır İl Başkanlığı'nda yaptığı açıklama, 18 Aralık 2015'te Diyarbakır'da Ertuğrul Kürkçü ve Kamuran Yüksek ile hendekler ve buna bağlı eylemlere dair yaptığı açıklamalar, 26 Aralık 2015'te Demokratik Toplum Kongresi'nde yine hendek ve barikatlara ilişkin açıklamaları, 3 Mart 2016'da Diyarbakır Yenişehir Belediyesi önünde bir PKK'lı teröristin cenazesiyle ilgili yaptığı açıklama ve beyanlar gösteriliyor." Bile bile 50 insanı ölüme gönderen ve neredeyse bunları canlı kalkan yapan ve bunu ne uğruna yaptığı ayan beyan ortada olan bir yapının sözcülüğü değil de nedir bu sizce?

DERİN SÖZ
Dürüstlük
pahalı bir mülktür, her insanda bulunmaz. HZ. ÖMER