Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün veto ettiği şike ve teşvik yasasındaki yeni düzenleme, Meclis Genel Kurulu'nda aynen onaylanarak Köşk'e geri gönderildi. Birkaç noktada değişmesi daha hayırlı olurdu ama neyse, artık o bahsi geçelim... Bir yandan da üç gün önce iddianame açıklandı. 401 sayfalık iddianame özenle hazırlanmış, gerçekten altı dolu ve çok güçlü bir iddianame. Meseleye hukuk felsefesi açısından bakarsak, evrensel hukuk bize 'suç örgütü' lideri ve üyesi olmakla suçlananların ceza alt sınırını 1 yıla indiren kanundan yararlanamayacağını, TCK'nın ilgili hükümlerince yargılanacağını söylüyor.
Kamuoyunda da şu an davanın mahkemesi ile sanıkların tutukluluk durumunu etkileyip etkilemeyeceği merak ediliyor. En çok sorulan soru bu...
Varsayalım Cumhurbaşkanı Gül, bu yasayı aynen kabul etti. Sonuç ne olur? 31 tutuklu sanık birden salıverilir mi?
Zaman gazetesi bu konuyla ilgili uzman hukuk adamlarının görüşünü almış... Şike suçunun ceza alt sınırının 1 yıla indirilmesi halinde 'silahlı suç örgütü kurmak'la suçlanan Olgun Peker ile 'çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve üyesi olmak'la itham edilen Aziz Yıldırım'ın tutukluluk halinin devam edeceği kaydediliyor hukuk adamları tarafından... İsmi Peker'le anılan 13 kişi ve Yıldırım'ın ekibinde yer aldığı öne sürülen 19 şahsın, Metris Cezaevi'nden çıkmasının zor olduğunun altı çiziliyor.
Meclis Adalet Komisyonu Başkanı Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya da bu hususta net konuşuyor: "İddianameye bakarsanız şikenin dışında örgüt suçları var. Bizim yasamız örgüt suçlarını kapsamıyor."
Savcı Mehmet Berk'in, Olgun Peker'e 'silahlı suç örgütü kurmak', başta Aziz Yıldırım olmak üzere bazı zanlılara 'çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve üyesi olmak' iddialarını yöneltmesi sebebiyle cezalar azaltılsa dahi, şüphelilerin özel yetkili mahkemede yargılanacağı belirtiliyor. Cezaların indirilmesinin sadece şike suçu yöneltilen Beşiktaş yöneticisi Serdal Adalı, Teknik Direktör Tayfur Havutçu ile Ümit Karan'ın aralarında bulunduğu bazı isimlerin tutukluğunun kalkmasını sağlayacağı ifade ediliyor.
Ceza hukukçusu Prof. Dr.Mahmut Koca, Meclis'teki yasanın değişmesine karşın davaya bakacak mahkemenin değişmeyeceğini söylüyor. Koca, "İddianamede sanıklara cebir ve şiddet yoluyla haksız çıkar sağlamak amacıyla örgüt kurmak ve örgüt üyesi olmak suçlaması yöneltilmiş.
Dolayısıyla Meclis'ten yasanın geçmesi mahkemesini değiştirmez. Sadece suçun cezasının azaltılmasını sağlar" değerlendirmesini yapıyor. Prof.
Dr. Mahmut Koca, özel yetkili mahkemelerin bakacağı davaların Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250. maddesinde sayıldığını, buna göre TCK'nın 220. maddesindeki haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla silahlı suç örgütü kurup yönetme suçunun özel yetkili mahkemenin görev alanına girdiğini kaydetti...
Yarın hem ceza hukuku profesörü Mahmut Koca'nın hem de diğer bu konuda uzman hukukçuların görüşlerine yer vererek, yakın zamanda olabilecekler konusunda yazmaya devam edeceğim...