Tarihi 23 Eylül 2011

Re'sen emekli askerlerin dramı sürüyor...

Daha evvel bu köşede re'sen emekli edilmiş TSK mensuplarının dramına yer vermiştim. O günden sonra bazı iyileşmeler oldu ama hala sorunlar büyük ölçüde devam ediyor... Hakkı çiğnenmiş, mağdur duuma düşürülmüş, bu vatan için savaştığı halde uyduruk sebeplerden hayatı karartılmış bu insamlarımıza bugün de köşemi veriyorum... Re'sen emekli edilmiş kahraman askerlerimizin sesine kulak verelim...
Geçtiğimiz yasama döneminde darbe dönemleri ile hesaplaşma ve darbelerin açtığı yaraları sarma söylemleri ile çıkarılan, 6191 sayılı kanunun geçici 32.maddesi ile TSK'den mahkeme kararı olmadan ilişkisi kesilenlere bazı özlük haklarını veren yasadan sadece YAŞ kararları ile ilişkisi kesilenlerin yararlanması, diğer idari kararlarla ayrılanların yararlanamaması mağdurlar arasında infial yaratmıştır.
Söz konusu yasa, aynı türden mağduriyetler arasında ayırımcılık yaparak, yasadan yararlanamayan TSK personelini toplum nezdinde ikinci kez suçlu ilan etmiştir.
Anayasanın 2.maddesindeki Sosyal Hukuk devleti ilkesi ve 10. maddesindeki eşitlik ilkeleri ile bağdaşmayan, ayrıca Anayasanın 36 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6.maddesindeki adil yargılanma hakkı kullanılmadan tesisi edilen re'sen emeklilik kararları, hukuk ve adalet anlayışının hiçe sayıldığının en büyük göstergesi olmuştur.
Birincil görevi adaleti ve hukuk kurallarını tesis etmesi gereken yasama organı, kendi eliyle bunları çiğneyerek, kamuoyu nezdinde güvenirliğini ve inancını kaybetmiştir.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin birer ferdi olarak yıllarca görev yaptığımız dönemlerde, bizlere ve diğer güvenlik güçlerimize karşı kurşun sıkmış, vatanımızın birlik ve bütünlüğüne kastetmiş silahlı terör örgütü mensuplarına, 6 defa pişmanlık ve etkin pişmanlık yasası çıkararak onların affedilmesini sağlayan devletimiz, vatana canını feda etmiş, gazi olmuş kendi öz evlatlarını affetmemek ve zedelenen itibarlarını vermemek için neden hala ayak diretmektedir?
Pişmanlık yasaları yetmezmiş gibi sınır kapılarına kadar mahkemeler kurarak, dağdan inenler için adil yargılanma hakkı tanıyan devletimiz, bu hakkı neden bizlerden esirgemektedir? TSK'den mahkeme kararı olmadan sadece sicil amirlerinin olumsuz sicil ve kanaatleri gerekçe gösterilerek ilişkisi kesilen biz re'sen emekli TSK mağdurları devletimizden tam bağımsız mahkemelerde ADİL YARGILANMA HAKKI talep ediyoruz. Suçumuzun ne olduğunu bilmek ve artık AKLANMAK istiyoruz. Yıllardır açlığa ve sefalete mahkum edilen, kamuda ve özel sektörde iş bulamadığı ve gururuna yediremediği için intihar eden VATAN EVLATLARININ hesabını kim verecek?
ALDIĞIMIZ DEVLET TERBİYESİ VE İÇİMİZDEKİ VATAN SEVGİSİ NEDENİYLE HAKKIMIZI AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNDE DEĞİL TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ ÇATISI ALTINDA ARAMAK İSTİYORUZ.
Haklı mücadelemizi "SON MAZLUM HAKKINI ALINCAYA DEK SÜRDÜRECEK" azim ve kararlığındayız.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur...