Tarihi 20 Temmuz 2011

Aziz Yıldırım savcıya konuşacak!

Aziz Yıldırım'ın avukatı Faik Işık: "Aziz Yıldırım savcıya herşeyi anlatacak" diyor, hatta şu an siz bu satırları okurken bazı şeyleri anlatmaya başladı bile... İlk günden beri bunu söylüyoruz. Yıldırım'a bugüne kadar yalakalık yapanlar bu soruşturma sonrası Başkan'ı amiyane tabirle sattılar...
Gözaltılar başlar başlamaz "Aziz Yıldırım'a teşekkür ederiz, ama artık başkanlık Ali Koç'un hakkıdır" demeye başladılar...
Fenerbahçe baronları adeta "Aziz'i ne yaparsanız yapın, bizim çarkımıza karşımayın, Ali Koç başkanımız olsun eski düzen devam etsin dediler"...
Bu operasyonu gören Aziz Yıldırım "Benim üstümü çizmişler, konuşursam hepsi yanar" dedi.
Bu mesajı üzerine "sihirli bir el" bekledi. Hastane-adliye arası gitti geldi. Ama o "sihirli el" değmedi ve Yıldırım tutuklandı...

Eski baronlar yanacak!

Aziz Yıldırım'ın "Bütün pisliklerinizi biliyorum, konuşursam yanarsınız" dediği adamların hükümranlığı eski Türkiye'de kaldı... Eski "güzel günlerde" girerlerdi adliyeye savcılara ve polislere talimat verir, "Bu dosyayı kapatın" derlerdi.
Şimdi anca adliye etrafındaki kafeteryalarda takılıyorlar... Bu adamlar hala "Fenerbahçe baronu" mu onu bilmem, ona Fener taraftarı karar versin.
Ama "Türkiye baronluğu" dönemleri geride kaldı... O baronların şöförleri kadar maaşı olan cesur emniyetçilerin, yürekli savcıların ve hakimlerin istisnasız herkese dokunabildiği bir ülke artık burası...
O sebeple Aziz Yıldırım konuşmakla hem kendine hem bu ülkeye yararlı bir iş yapar. Yeni Türkiye de kendisine minnettar olur... "Ben Türkiye'de futbolun on üç yılını anlatayım" diyor, anlatsın... Faik Işık'ın dediği gibi Federasyon Kanunu "Şikede geriye doğru 20 yıla bakılır" diyor. Eyvallah son 20 yıla bakılsın... Ben Galatasaraylıyım, bu 20 yıl içinde Galatasaray'ın da yaptıkları ortaya çıksın... Toplu bir temizlenme ve formatlanmaya ihtiyacı var Türk futbolunun... İngiliz futbolu bunu 80'lerin sonunda yaptı. UEFA 3 yıl İngiliz kulüplerini Avrupa kupalarından men etmişti,İngiliz hükümeti kendi iradesiyle bu cezayı 5 yıla çıkardı... Ve İngiliz futbolu tepeden tırnağa yeniden yapılandı... Türkiye'nin de ihtiyacı bu.
O yüzden: Konuş Aziz Başkan, Yeni Türkiye'ye bir katkı yap, adalet de gereğini yapacaktır...


SAKİN BÜYÜKADA
Salı günleri Beyaz TV'de katılımcısı olduğum "Basın Kulisi" programı tatile çıktı, Nagehan'ın da Kekeç'le yaptığı Kanal 24 programı tatilde. Çarşamba gecesi yine program var ama fırsat bu fırsat hafta içi Büyükada'ya gidelim, bir gün kalalım, hafta sonu gibi değildir, sakindir, kafa dinleriz dedik...
Aman Allah'ım, ne sakinliği...
Salı günü sabah durum buysa, haftasonu nasıl acaba... Metrekareye üç insan düşüyor, iskele etrafında, ara sokaklara kadar adım atacak yer yok.
Fayton kuyruğu-hiç abartmıyorum-700 metreye kadar uzuyor... Sakin Büyükada hayalmiş anlayacağınız!
Büyükada'da Arap-Amerikan işgali!

Her Büyükada'ya geldiğimde muhakkak uğradığımız Kapri Lokantası'na kendimizi zor attık, deniz kenarında bir masaya kurulduk.
Kapri'nin kral garsonlarından Hacı'ya sorduk:
-Yahu Hacı bu ne hal,inanılmaz dolu ada, üstelik hafta içi...
-Rasim abi, şu an ada nüfusunun çoğunluğu Arap, bir de son ayda Amerikalılar çok gelmeye başladı... Arap ülkelerinden buraya akın var, biz bile Arapça öğrenmeye başladık.
Başbakanımızın "one minute" çıkışından sonra başladı ama bu sene patlama yaptı. Türk dizilerinin de çok etkisi var abi O sırada Nagehan söze giriyor -Geçtiğimiz haftalarda da NewYork Times Büyükada için "Dünyanın en güzel yerlerinden biri diye yazdı, Amerikalıların çoğalması ondandır."
-Ha valla yenge,doğrudur.
Gelsinler çok memnunuz ama adanın altyapısında sıkıntı var, bu saat elektrikler gitti mesela.
-E ulaşım da sakat 700 metre fayton kuyruğu, hafta sonu durum ne Hacı'm? diyorum, Kapri'nin Hacı'sına -Aman hiç sorma abi diyor...
Büyükada konusunda acil reform şart... Ulaşım,altyapı v.s herşey yeniden yapılandırılmalı... Ama bu arada Büyükşehir de duruma el atmış...
İskele etrafında bir yeniden düzenleme çalışmaları var. Adalar Belediyesi napıyor, onu bilmiyorum... Dahası Adalı vatandaş da pek bilmiyor!
Orman içinde bir Köşk

Hıncahınç insan kalabalığı yanımızdan geçip gittikçe napacağız diye düşündüm, sonradan aklıma Cem'in eşsiz yeri Köşk Orman geldi...
Ada'nın tepesinde asırlık çam ağaçları içinde,harika deniz manzaralı zarif bir ahşap köşk burası...
Köşk'ün dış işlemeleri oya gibi, tam kadim İstanbul zevkini yansıtıyor.
Etraftaki çam ağaçlarında yuva yapmış kuşların sesleri dışında hiç ses yok. Bir de belki Cem'in koleksiyonundan mistik müzikler. Hizmet de harika.
Cem'in sağkolu Cevahir Hanım hiçbir şeyi eksik etmiyor...
Metropol'ün o karmaşa, dağdağa ve gürültüsünden (maalesef Büyükada'nın merkezi de bu karmaşanın bir parçası artık) uzakta kafa dinlemek isteyenler için birebir KöşkOrman... Bu sıcaklarda herkese tavsiye ederim bu kaçamağı...