Yıllar öncesini hatırlıyorum, bir albüm çıktığı zaman olay olurdu. Birçok ismin albümü çıktığı gün koşarak alınırdı. Aradan uzun zaman geçti ve hayat bizi dijital dünya ile içli dışlı etti. Her şey değişti. En son sadece Sezen Aksu'nun albümü çıktığı gün gümbürtü kopmuştu, sonrasında Tarkan için de aynısı oldu.
Bu gümbürtünün nedeni ne biliyor musunuz? Görünür olmamak, özlenmek, işini iyi yapmak… En önemlisi da star olmak... İkisinin ortak noktası da yalnızlığı tercih etmeleri… Sezen Aksu'yu da Tarkan'ı da sokaklarda, sosyal medyada görmek imkansız. Onları ya konserde ya da söylemek istedikleri veya dikkat çekmek istedikleri bir şey olduğunda sosyal medyada görüyoruz.
Hal böyle olunca herkes bir merak içinde oluyor ve onları özlüyor… Her yıl albüm de yapmıyorlar, nereden baksanız iki albüm arasına yıllar giriyor. Özlem ve beklenti büyüdükçe büyüyor.
Gökyüzündeki yıldızlara ulaşabiliyor muyuz? Yıldızları hep uzaktan izleriz. Starlık da öyle bir şey işte… Tarkan'ın albümünü dinledim.
Çevremdekiler de Megastar'ın şarkılarını büyük bir heyecanla dinledi. Ancak her Tarkan albümünde olduğu gibi aynı yorumların yapılmadığını gördüm.
"Bunca yıl sonra daha başka bir şey yapmalıydı" gibi cümleleri inanın Tarkan her albüm çıkardığında duyuyorum. Sonra albüm satış rekorları kırıyor ve şarkılar dillerden düşmüyor. E, nasıl oluyor bu iş… Albümü severek dinledim… Şimdilik favorilerim Sezen Aksu imzalı iki şarkı ile Ümit Sayın'ın bir parçası… Sezen Aksu 'Ben Senin' ve 'Her Şey Fani' ile ruhumuza dokunuyor. Ümit Sayın da yine yapmış yapacağını. Sayın, 'O Sevişmeler' adlı şarkıda öyle sözler yazmış ki… Hep derim; iyi şarkı kendini belli eder.
Sosyal medyadaki yorumlardan sevdiğim şarkıların birçok kişinin de favorisi olduğunu gördüm. En fazla yorum ise sözleri Günay Çoban'a, müziği İzzet Özdoğan'a ait olan 'Beni Çok Sev' şarkısı için yapılmış.
Bu yaz güzel şarkılarla geçecek.
Tarkan'a bir hoşgeldin diyelim o zaman…
***
BAYKAL AYNAYA BAKMALI
Seren Serengil, bir süredir magazin basınının gündeminde yer alan Derya Şensoy ve Sarp Levendoğlu ayrılığı hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunmuştu.
Bu açıklamaları yaparken de kafasından uydurmadı. Aylardır gazeteler, internet siteleri ve televizyonlar Derya Şensoy'u Birce Akalay ve Sarp Leventoğlu'nun ayrılık nedenini olarak gösteriyor.
Olayı detaylı biliyorum ama Birce Akalay'ın bu ilişkiyi sosyal medyadan nasıl öğrendiğini ve sonrasında ne yaptığını anlatmak bana düşmez. Ben en iyisi "Ateş olmayan yerden duman çıkmaz" diyeyim ve susayım.
Derya Şensoy'un annesi Derya Baykal kendi programında konuyu sert sözlerle masaya yatırdı, İsim vermeden açtı ağzını, yumdu gözünü. Kızlarına laf söylettirmeyeceğini ifade eden Baykal, "Bazı insanlar tazminat davasının, mahkemenin keyfini sürecek" dedi.
Ünlü sanatçı ayrıca "Anne olmak çok zor bir iştir, anne olmayan anlayamaz.
Televizyonlar bizim babamızın yeri değil. Saygı, üslup diye bir şey yok mu? Bu işi yapıyorlarsa bir diyeti de var. Ama televizyona çıkıp insanlar hakkında istediğimizi söyleyemeyiz" diyerek Seren Serengil'i hedef aldı.
Seren Serengil ise Derya Baykal'a şöyle bir yanıt verdi: "Bu konuşmayı bize değil de, kızınızı karşınıza alıp ona yapsanız daha iyi olurdu. Bütün Türkiye kızınızı 'yuva yıkan kadın' olarak gösteriyor. İnternete girerseniz, görürsünüz. Bir anne olarak tabii ki objektif olamıyor. Ama bize gelene kadar çocuğunuza 'Kızım evli adamla adın çıkıyor' demiyor musunuz?" Seren Serengil, Derya Baykal'ın "Anne olmayan anlayamaz" sözlerine de içerlediğini belirtti. Çocuk sahibi olmak istemesine rağmen olamadığını, bu yüzden zaten üzgün olduğunu ve bu lafına çok alındığını ağlayarak dile getirdi.
Gerçekten ekran karşısında Derya Baykal'dan bir anda soğudum. Ne kadar kültürlü olursan ol, dilin kemiği yok işte… Kendi kızına laf söylenince eli belinde: ama başkasına laf söyleyince hiçbir şey yok. Derya Baykal'a hatırlatırım;
Seren Serengil'i de bir ana doğurdu…