Rölanti tempoda başlayan maçı Quaresma'nın estetik hareketleriyle, bire bir adam eksiltmeleriyle renk buldu. Tabi ki Quaresma'nın etkili oyunu diğer oyunculara da güven verdi... Maçın tamamına yakın bölümüne Beşiktaş hakimdi. Oyundan çıkana kadar Quaresma, Rapid'in sağ kanadını adeta çökertti. 6 numaralı oyuncuları Sonnleiter'ın belinde su bırakmadı... Quaresma gerçekten şahsi yetenekleri olağanüstü olan bir oyuncu... Bir de takım oyununa uysa harika olur. Sakatlanması Beşiktaş taraftarlarını çok üzmüştür.
DAHA FARKLI OLMALIYDI
Rapid ilk yarıyı tek bir pozisyon bulamadan tamamladı. İlk yarıda olsun maçın genelinde olsun bütün gol denemelerini Beşiktaş yapıyordu. Belki farka gidecek bir karşılaşmada 2-1'le sonuca vardı.. Holosko çok etkiliydi ama bir de pas vermeyi deneseydi yakaladığı pozisyonlarda egoist davranmasaydı o zaman fark kaçınılmazdı. Ernst-Holosko ikilisi maçın ikinci yarısında Beşiktaş'ın lokomotifiydi. Bunlara daha sonra Guti, Bobo ve Tabata da eklenince, Beşiktaş 2'de 2 yaparak bana göre Porto ile birlikte gruptan çıkmayı garantiledi. Bir sevindirici olay da Türk asıllı Veli Kavlak'tan gol yememiz. En azından golü Türk bir oyuncudan yedik! Tabi bu da maç için esprili bir anekdot!
VİTESİ ARTIRMAK LAZIM
Beşiktaş'ın bundan sonraki karşılaşmalarda hem ligde hem de Avrupa'da karşısına daha etkili takımlar çıkacaktır. Kötü Rapid karşısında bile oyunun ilk yarısında zorlanan bir Beşiktaş vardı. Dost acı söyler. Beşiktaş eğer şampiyon olmak istiyorsa Avrupa'da daha çok yol kat etmek istiyorsa vites yükseltmeli... Şu an 2. viteste gidiyor... Schuster arabayı. 4'üncü 5'inci vitese atmalı... Tabii ilerleyen haftalar bunu belirleyecektir. Bu söylediklerimizi zaman içinde hep beraber göreceğiz.